Die Welt gazetesi, Almanya'da Müslüman cemaat ve derneklerin temsilcilerinin cuma günü ülke genelinde radikal İslamcılığa karşı düzenleyecekleri gösteri ışığında, dünya genelindeki Müslümanlara yönelik bir yoruma yer veriyor. Yorum şöyle:
“Dünyanın her yanında Müslümanlar, terör grubu ile aralarına mesafe koyuyorlar. Almanya’da Müslümanlar şiddet düşkünlüğüne karşı etkinlikler gerçekleştiriyor. Suudi Arabistan’da İslam alimleri, İslam Devleti örgütüne karşı fetva veriyorlar. Bazı Müslüman cemaatlerinden, bu etkinliklerin bir ‘dışlama şenliği‘ olmayacağı yönünde açıklamalar gelse de, bir başlangıç yapılmış oldu. Bu ayrışmanın zamanı çoktan gelmişti. Düzenlenen uyarı nöbetleri ve Cuma hutbeleri bir ilk adım ama önemli bir ilk adım. Teröristler sahip olduklarını düşündükleri desteği kaybediyorlar. Kana susamışlıkları nasıl bir günde ortaya çıkmadı ise, bir gün içinde de bitmeyecektir. Ancak Müslümanlar kendilerini nefretle İslam Devleti örgütünden ayırırlar ise, sözkonusu terör örgütünün adam toplama faaliyetleri mutlaka sekteye uğrayacaktır.”
Heilbronner Stimme gazetesinin aynı konuya dair yorumu şöyle:
“Kulağa oldukça iddialı gelse de, radikal İslamcıların sözde en güçlü yanları aslında aynı zamanda onların zayıf yönlerini oluşturuyor. Bu, onlara karşı dünya çapında bir duruş ortaya koymak için bir işaret aslında. Dini, ne kadar gaddarca kendilerine alet ederler ise karşılaştıkları direniş o denli büyüyor. Şu ana dek suskun olan Müslümanların çoğunluğunun onlara tüm güçleri ile karşı çıkmalarının zamanı geldi. İslami örgütlerin şiddete karşı düzenlendiği eylem günü, bunun için ilk önemli işaret. Bunun devamı da gelmeli.”
Stuttgarter Zeitung gazetesinde ise Batı Afrika'yı etkisi altına alan Ebola salgınına dair bir yorum göze çarpıyor. Gazete, salgınla mücadelede en kısa sürede yardım edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor:
“Salgını, başladığı yerde, köylerde ve ailelerde durdurmaya çalışmak iyi bir strateji olurdu. Hastalara burada bakılıyor. İnsanlar buralarda, genellikle dolmuşlara binerek bir kliniğe ya da tedavi merkezine ulaşmaya çalışıyorlar. Ta ki karşılarında kapalı kapılar bulana dek. Çünkü merkezlerin kapasitesi dolup taşmış durumda. Böyle olunca da salgın kitleler arasında yayılmaya devam ediyor. Mağdur ülkelerin kendi kendine yardım etme potansiyeli değerlendirilmeli. Uzmanlar bunun var olduğunu belirtiyorlar. Bu ülkelere güçlü bir mali yardım ve personel desteği ile salgın olduğu yerde durdurulabilinir. Ancak dünyanın bunun için bir şeyler yapması gerek. Hem de acilen.”
Sächsische Zeitung gazetesi de Ebola salgınıyla mücadelede, Almanya'yı eleştiren bir yoruma yer veriyor:
“Cesurca ve fedakarca ölümcül virüse karşı savaşan Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü gibi yardım kuruluşlarının çabaları en büyük saygıyı hak ediyor. Ancak, salgının boyutları açısından olanaklarının sınırına çoktan ulaştılar. Şimdi sıra siyasette. Federal Hükümet de daha fazlasını yapabilir. Almanya’nın mağdur ülkelere şu ana kadar yardım olarak sunduğu, ne bu ülkenin ekonomik gücüne ne de o çok sözü edilen Almanya‘nın uluslararası sorumluluğuna yakışmıyor.”