Hande NAYMAN/İZMİR, (DHA)- İZMİR Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi tarafından, nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) hastalığı tanısı konuyan 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ile tüm lösemili çocuklar için kök hücre bağışçısı olma çağrısı yapıldı. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, gönüllü bağışçı sayısının istenen düzeyde olmadığına dikkat çekip, 2 bin çocuğun kök hücre nakli için beklediğini söyledi.İzmir\'de yaşayan Eylem ve Çağdaş Yazıcı çiftinin 3,5 yaşındaki kızları Öykü Arin\'e nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi hastalığı tanısı konulması üzerine çok sayıda kişi ilik nakli için donör olabilmek amacıyla kan bağışında bulunmaya başladı. Birçok kişi ve kuruluş tarafından da vatandaşlara kan bağışında bulunmaları çağrısı yapıldı. Minik Öykü için bir çağrı da İzmir Tabip Odası ile SES İzmir Şubesi\'nden geldi. Ortak basın açıklamasında bir araya gelen sağlıkçılar, \"Kök hücre bağışı geleceği kurtarır\" diyerek minik Öykü ve diğer lösemili çocuklara kök hücre bağışı için çağrı yaptı. Düzenlenen basın toplantısına İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Mübetcel İlhan, İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, SES İzmir Şube Eşbaşkanı Hülya Baran Ulaşoğlu, SES İzmir Şube Sekreteri Başak Edge Gürkan katıldı.2 BİNE YAKIN ÇOCUK NAKİL BEKLİYORKök hücre bağışının hayat kurtardığına dikkat çeken İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, \"Buraya gelmeden önce Kızılay Bölge Müdürlüğü\'ne gittik ve oradaki görevlilerle görüştük. Şu anda tüm Türkiye\'de 2 bine yakın çocuk hastamız kök hücre bağışı için sıra bekliyor. 2 bin çocuğumuzun kök hücre bağışı ile hayatı kurtulacak ve aramıza sağlıklı olarak dönebilecekler. Bir yıl içinde 80 bin kök hücre bağışçısı verileri bilgi bankasına kaydedildi. Bağışların 800 binlere, 1 milyonlara çıkması gerekiyor ki bilgiler bankada çoğaltılarak diğer Öykü\'lere de umut olsun. Öykü Arin\'lerin kurtulması için laboratuvarların genişletilmesine yönelik kaynak ayrılması gerekiyor. Bakanlık bu konuda daha fazla kolları sıvamalı. Alınan kök hücre 10 yıl saklanıyor. Bir kişi kendi bilgisini verdiği zaman 10 yıl çocuklarımıza kaynak olabiliyor. Onlara hayat verebiliyor. Böbreğinizi verdiğiniz zaman onun yerine gelmiyor ama kök hücreyi verdikten sonra vücudunuz kök hücreyi yeniliyor. Daha sonra tekrar başka bir insana kök hücre verebilme şansınız oluyor. Vereceğiniz bir tüp kan belki de bir çocuğumuzun hayatını kurtaracak\" dedi.KÖK HÜCRELER YAŞAM BOYU KENDİNİ YENİLEYEBİLİRKök hücre naklinin, başta kan kanserleri (lösemi, lenfoma) olmak üzere kemik iliği yetersizlikleri, metabolik hastalıklar, bağışıklık sistemi yetersizlikleri ve diğer kanserler gibi çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz da şunları söyledi:\"Kök hücreler, yaşam boyu kendi kendini yenileme ve farklı, tamamen olgun hücrelere dönüşebilme kapasitesine sahip hücrelerdir. Gereksinim olduğu zaman kendilerinden sonraki hücrelere farklılaşarak, hücrelerin gelişimini, olgunlaşmasını ve çoğalmasını sağlarlar. HLA (insan lökosit antijeni), bir kişinin dokusunun diğer bir kişiye ne kadar uyduğunu gösterir. HLA doku tipi kalıtsal olup, kişinin kardeşleri, varsa ikizi, en iyi eşleşme olasılığı olan kişilerdir. Hastanın ailesi içerisinde eşleşme bulunamazsa tarama akraba olmayan kişiler arasında yapılmaya başlanır. Bir bağışçının, bir hasta için uygun olduğunun belirlenmesi, HLA doku tiplerinin eşleşmesi ile olur. Bağışçı ve hastanın HLA sonuçlarının yüksek oranda eşleşmesi, en iyi nakil sonucunun alınmasına neden olur.\"BAĞIŞÇI OLMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLERBağışçı olmak isteyen bir kişinin 18-50 yaş aralığında ve sağlıklı olması gerektiğini vurgulayan Obuz, \"Eğer kişi bağışı kabul ederse, \'Gönüllü Kök Hücre Bağışçısı Bilgilendirme ve Onam Formu\'nu doldurup imzalayarak bu bağışı resmi olarak onaylaması istenir ve ardından üç tüp kan örneği alınır. Türk Kızılayı tarafından kan örnekleri HIV, hepatit ve sifiliz gibi enfeksiyon hastalıkları açısından test edilir. Bu hastalıkların varlığı saptanırsa kişi bağışçı olamaz ve bu konuda bilgilendirilir. Doku tipinin uyumlu gelmesi durumunda, bağışçı olmak için uygunluğun belirlenmesi için ayrıntılı fizik muayene, elektrokardiyografi (EKG), akciğer filmi ve çeşitli testler (idrar, kan testleri, kadınlar için hamilelik testleri gibi) yapılır. Bu testler bağışın, bağışçıyı ve hastayı herhangi bir risk altına sokmayacağından emin olmak için yapılmaktadır. Nakil sonrasında ilk bir ay içerisinde Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) tarafından tekrar sağlık muayenesi yaptırılır. Ortalama bir bağış süreci 4-6 haftalık bir zaman aralığında 20-30 saatlik bir zamanı alır\" dedi.FOTOĞRAFLI