İstanbul Zeytinburnu'nda özel bir kreşte 2 yaşındaki çocuğu darbettikleri iddiasıyla 2 görevlinin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Savunma yapan sanık Elif Yaren G., "Çocuk çok hareketliydi, oyun oynarken çarpmış veya vurmuş olabilir. Ben kesinlikle çocuğa şiddet veya kötü muamelede bulunmadım. Çocukları uyuttuğumuz oda yeterince karanlık olmadığı için yüzüne ince tülbent örtüyorduk. Uyumaları için ninni açıyorduk" dedi.Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar, Elif Yaren G. ve Yasemin Ç. katıldı. 2 yaşındaki Ö.D.’nin annesi S.A. ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. 2 yaşındaki Ö.D.'nin annesi S.A. ifadesinde çocuğunun bacaklarında sürekli morluklar gördüğünü belirterek, "Çocuğumun bacağında sürekli morluklar görüyordum. Sorduğumda bir şey söylemiyorlardı. Çocuğum da kendini ifade edemiyordu. Öğretmenlerini görünce ağlıyorlardı. Çocuğumu 2022 Ocak ayında kreşe verdim. Tahmini olarak 1-2 ay sonra çocuğumun değişik yerlerinde kızarıklıklar gördüm. Kreşe gidip durumu sordum, görüntüleri incelemek istedim. Yöneticilerde görüntüleri izlettiler, görüntülerde sanıklardan Yasemin’in kızıma kötü davrandığını görünce dayanamadığım için görüntü izlemeyi bıraktım ve kreşten çıktım. Bir gün sonra şikayetçi oldum. Huzurdaki sanıkların cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu. Elif Yaren G. kreşte öğretmen olarak çalıştığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Ben çocukların bakımıyla ilgileniyordum. Çocuk son geldiği gün öksürüyordu. Bizim çocuklarla ilgili sorunları yazdığımız grup vardı, orda ailelerde vardır. O gün annesine bilgi verdik. Annesi geldi çocuğu aldı gitti. O gün öğlene kadar kreşte kaldı. Annenin daha sonra gelip görüntüleri izlediğinden bilgimiz yoktu. Annenin çocuğunu kreşten aldığı ve şikayetçi olduğu süre arasında 4 gün vardır. Bu kızarıklar yeniydi. Morluk ve kızarıklıklar bu süre içerisinde olmuş olabilir. Çocuk çok hareketliydi, oyun oynarken çarpmış veya vurmuş olabilir. Ben kesinlikle çocuğa şiddet veya kötü muamelede bulunmadım. Bizim çocukları uyuttuğumuz oda yeterince karanlık olmadığı için yüzüne ince tülbent örtüyorduk. Uyumaları için ninni açıyorduk.
Sanık Yasemin Ç. savunmasında "Ben çocukların eğitim yönüyle ilgileniyordum. Grup sorumlusuydum. Bakım işleriyle Elif öğretmen ilgileniyordu. Çocuğa hiçbir şekilde darp ve şiddet uygulamadım. Görüntülerde bir saat boyunca çocuğu uyutmaya çalıştığımda görülüyor. Çocuğun uyku problemi vardı. Annesinin de bilgisi vardı. Hatta annesi okulumuzda psikologla da bu konuda görüştü. Ben çocuğa kesinlikle kötü muamelede bulunmadım. Bu olaydan sonrada istifa ettim" açıklamasını yaptı.
Tanık olarak dinlenen Şeymanur S. ifadesinde, "Mağdur çocuğun olayı yaşadığı okulda farklı bir zamanda iki ay kadar çalıştım. Mağdur çocuk olaydan sonra benim şu an çalıştığım kreşe başladı. Uykuya geçeceği sırada çocuk, "bana kızacak mısın? Beni dövecek misin?" diyordu. Bunun sebebini annesine sorduktan sonra öğrendim. Mağdur çocuk, sanıklardan somut olarak bahsetmiyordu ancak sürekli kafasını eğiyordu. Kendisine sürekli vurulacakmış gibi çekimser davranıyordu" dedi. Şikayetçi avukatı sanıkların cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olduğunu ifade ederek beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, tarafların dinlenmesini istedikleri tanıkları bir sonraki celseye kadar hazır etmeleri için süre vererek duruşmayı erteledi. (DHA)