Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), yıllık raporunda 2018 yılı itibarıyla dünyada 70 milyon 800 bin kişinin yerinden edildiğini açıkladı. UNHCR'a göre daha önce bu veri dünya çapındaki mülteci ve göçmen sayısı açısından bir rekor, Türkiye de 5 yıldır dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke.
UNHCR'ın raporunda, Türkiye'de çoğu Suriyeli olmak üzere 3,7 milyon mültecinin yaşadığı belirtildi.
Rapora göre nüfusuna oranla en çok mülteci kabul eden ülke ise Lübnan. Bu klasmanda Lübnan'ı Ürdün ve Türkiye izliyor.
Türkiye aynı zamanda 83 bin 800 başvuruyla dünya çapında en çok yeni sığınma başvurusu yapılan 5. ülke.
UNHCR bu rakamın gerçeği yansıtmadığını, çünkü Venezuela'dan ne kadar insanın kaçtığının tam olarak bilinmediğini belirtiyor.
2017 yılının sonunda ise çeşitli nedenlerle yerlerinden edilen insanların sayısı 68,5 milyon olarak açıklanmıştı.
UNHCR'a göre 2018 yılında bu rakamın artmasının nedenleri, Etiyopya'daki etnik çatışma ve Venezuela'daki ekonomik çöküş.
2016 yılı başından beri Venezuela'dan 3,3 milyon kişinin kaçtığı düşünülüyor.
UNHCR'nın açıkladığı rakamın içinde Venezuela'yı terk ederek resmen mültecilik başvurusunda bulunanların sayısı yer alıyor; bu da yarım milyon kişi anlamına geliyor.
UNHCR verileri, dünya çapında son 20 yıl içinde yerinden edilen kişilerin sayısının iki katına çıktığını gösteriyor.
Ülkeleri içinde en çok yer değiştirenler, 8 yıldan uzun süredir iç savaşın sürdüğü Suriye ve uyuştucu temelli şiddetin görüldüğü Kolombiya.
Verileri açıklanan mülteciler içinde başta Lübnan ve Ürdün olmak üzere başka ülkelere göç eden Filistinliler de var.
UNHCR Başkanı Filippo Grandi, Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, mülteciler için iyi çözümün istikrar sağlandıktan sonra ülkelerine geri dönmek olduğunu vurguladı.
Ancak Grandi "Barış yapamaz hale geldik" de diyerek bunun hayata geçmediğini, ülkelerini terk eden kişilerin yüzde 20'sinin 20 yılı aşkın süredir sürgünde olduğunu söyledi.
Varlıklı ülkelerin büyük göç dalgalarıyla baş etmekte büyük bir rol üstelenebileceğini söyleyen Grandi, bu açıdan Almanya'nın övgüyü hak ettiğini belirtti.