20 kurum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Taksim Meydanı projesinin uygulama sürecinin, meydanın kimliğine ve hafızasına zarar verme riski olduğunu belirterek "Bundan sonra atılacak tüm adımları süreç boyunca, birlikte ele almaya ve tartışmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
İstanbul’un sembollerimden Taksim Meydanı için İstanbul Planlama Ajansı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı iş birliğiyle tasarım yarışması düzenledi. Yürütülen Taksim Kentsel Tasarım Yarışması, 20 Eylül'de sonuçlandı. Taksim ve çevresi için düzenlenen tasarım yarışmasında halk oyuna sunulacak 3 proje belli oldu.
TIKLAYIN - Taksim Meydanı için halk oyuna sunulacak projeler belli oldu
Aralarında TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, İstanbul Tabip Odası, KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, Taksim Gezi Parkı Güzelleştirme ve Koruma Derneği’nin de bulunduğu yirmi STK ve meslek örgütünün imzasıyla Taksim Meydanı Yarışmasına ilişkin açıklama yapıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul'un önemli meydan ve alanları için yarışma projeleri düzenlenmesinin ve ilgili kesimlerin sürece dahil edilmesinin çok değerli ve yararlı olduğunun belirtildiği açıklamada şöyle denildi:
"Bununla birlikte, yarışma süreçlerinin kısa vadeli, aceleci bir takvim içine sıkışmış olması ve buna bağlı bir hızla yürütülüp sonuçlandırılması, kamuoyunun oldukça önemli bir bölümünün, meslek örgütlerinin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının sürece sağlıklı ve etkin bir şekilde katılımı için uygun bir zemin oluşmasına izin vermemiştir.
Taksim Meydanı yarışmasının ilan edildiği mart ayıyla birlikte Türkiye'yi de etkisi altına alan Koronavirüs salgını ve sonuçlarının yarışma sürecini gölgede bıraktığının, bu sürecin gerekli ilgi düzeyinden ve tartışma zemininden yoksun kaldığının ifade edildiği açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
Bu ve benzeri nedenlerle İstanbulluların yarışma sürecine ancak yarışma tamamlandıktan sonra dahil olabilmesi, Taksim Meydanı ile ilgili demokratik taleplerin yarışma aşamasında yarışmacılara aktarılması fırsatını da ortadan kaldırmıştır.
Taksim Meydanı ve çevresi, son yıllarda birçok hukuk dışı müdahaleye maruz kalmış, Topçu Kışlası gibi ideolojik dayatmalarla tehdit edilmiş, yer altına yapılan battı çıktı yollarla meydan vasfı zedelenmiş, Meydan'ın tamamlayıcı ögeleri olan Gezi Parkı, AKM ve Maksem ile olan ilişkisi zayıflatılmıştır.
Yarışma şartnamesinin, hem bu tespitleri, hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin politik kabul ve beklentilerini de içermesi sağlanabilir, ortaya konan projelerin olmazsa olmaz sınırlarının tanımlanmasına fırsat verebilirdi.
Bu sınırların ve kabullerin ortaya konması, iktidarın ideolojisi doğrultusunda, özellikle de 2000'li yıllarla birlikte ardı ardına gerçekleşen ve Taksim bölgesi üzerinde telafisi imkansız kent suçlarını ortaya çıkaran Galataport, Kabataş, Taksim Camisi, Tarlabaşı, Atatürk Kültür Merkezi ve Cumhuriyet Caddesi yıkımları gibi hukuksuz projelerin tam da orta yerinde yer alan Taksim Meydanı Proje Yarışmasının, İstanbul'u bu yeni kent siluetine mecbur etmesinin önüne geçebilirdi.
Taksim Meydanı gibi çok katmanlı bir alanda çok disiplinli bir tartışma zemininin oluşturulması, yarışmanın içeriğini ve ortaya konan eserleri meslek disiplinleri açısından çok daha zenginleştirebilirdi.
Taksim Cumhuriyet Meydanı'nın bir park değil; “emek”, “mücadele” ve “demokrasi” meydanı olduğunun vurgulandığı açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
Yapılan jüri değerlendirmeleri ve halk oylaması sonucunda elde edilecek herhangi bir projenin ve özellikle projenin uygulama sürecinin, meydanın kimliğine ve hafızasına zarar verme riski, olası bir sorun olarak karşımızdadır. Hepimizin meydanı olan Taksim'in aceleye getirilemeyecek kadar değerli ve önemli bir meydan olduğu unutulmamalıdır.
Gelinen aşamada, henüz çok geç olmadan, tüm bu sorunları birlikte değerlendirmek ve Taksim'de yapılacak olası uygulamalara ilişkin taleplerimizi aktarmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle, ilgili tüm kurumlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, etkin, şeffaf ve kapsayıcı bir diyalog zeminini oluşturmanın önemi bir kez daha anlaşılmıştır.
Tüm kamuoyunu, duyarlı yurttaşları ve idarecileri kaygılarımıza kulak vermeye ve Taksim Meydanı için bundan sonra atılacak tüm adımları süreç boyunca, birlikte ele almaya ve tartışmaya davet ediyoruz.
Açıklamaya imza atan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve meslek örgütleri şu şekilde:
Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi
Ayaspaşa Çevre Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği
Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği
Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı
DİSK İstanbul Bölge Temsilciği
Emekliler Dayanışma Sendikası
Heykeltıraşlar Derneği
İstanbul Tabip Odası
KESK İstanbul Şubeler Platformu
Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası
Nazım Hikmet Kültür Merkezi
Sanatçılar Girişimi
Sinema Emekçileri Sendikası
Sosyal Haklar Derneği
Sosyoloji Mezunları Derneği
Taksim Gezi Parkı Güzelleştirme ve Koruma Derneği
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Tüm Öğretim Elemanları Derneği İstanbul Şubesi
Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği
Validebağ Gönüllüleri Derneği