Hürriyet gazetesi yazarı İsmet Berkan, Mark Zuckerberg, Yuri Milner ve Stephen Hawking'in insanları yıldızlararası yolculuğa çıkartmak için bazı girişimlerde bulunduğunu söyledi. "Bunu yapmak için eski NASA yöneticilerinden Nobel ödüllü astronomlara uzanan bir "rüya ekip" de oluşturmuşlar, bu iş için ilk 100 milyon doları da bankaya koymuşlardı bile" ifadelerini kullanan Berkan, "20 yıl içinde, cep telefonu büyüklüğünde binlerce 'uzay aracı' yapılacak, bunlar bir 'ana gemi' ile uzaya çıkarılacak, sonra dünyadan 'ateşlenecek' çok kuvvetli bir laser bu minik uzay araçlarının yelkenlerine isabet ederek onları sadece iki dakikada ışık hızının beşte biri bir hızla 1 milyon kilometre öteye 'itecek'ti" diye yazdı.
İsmet Berkan'ın, "Yıldızlara yolculuk başlıyor mu?" başlığıyla yayımlanan (13 Nisan 2016) haberi şöyle:
"Yuri Milner, 1961 doğumlu bir Rus.
Fizik eğitimi almış ama Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra bankacılık yapmış, bankacılıktan da internet girişimciliğine soyunmuş, bundan da ciddi paralar kazanmış biri.
Epey bir zamandan beri Facebook'un yüzde 1.96 ortağı ve Facebook kurucusu Mark Zuckerberg'in arkadaşı.
Bu ikilinin birlikte yaptığı pek çok şey var ama dün yanlarına ünlü astro fizikçi Stephen Hawking'i de alarak başlattıkları girişim galiba en çok konuşulanı olacak.
Dün, Yuri Gagarin'in uzaya giden ilk insan olmasının 55. yıldönümüydü. Yuri Milner de özellikle açıklama için dünü seçmişti, çünkü adını Gagarin'den almıştı 54 yaşındaki girişimci.
Ve Milner-Zuckerberg-Hawking üçlüsü, bizleri yıldızlararası yolculuğa çıkartmak istiyordu. Bunu yapmak için eski NASA yöneticilerinden Nobel ödüllü astronomlara uzanan bir "rüya ekip" de oluşturmuşlar, bu iş için ilk 100 milyon doları da bankaya koymuşlardı bile.
20 yıl içinde, cep telefonu büyüklüğünde binlerce 'uzay aracı' yapılacak, bunlar bir 'ana gemi' ile uzaya çıkarılacak, sonra dünyadan 'ateşlenecek' çok kuvvetli bir laser bu minik uzay araçlarının yelkenlerine isabet ederek onları sadece iki dakikada ışık hızının beşte biri bir hızla 1 milyon kilometre öteye 'itecek'ti.
Bizim güneş sistemimize en yakın yıldız sistemi olan Alfa Centauri'yi hedefliyor yeni girişim.
Alfa Centauri, bizden 4.37 ışık yılı uzakta bir sistem. Aslında üç yıldızdan oluşuyor, bunlardan Alfa Centauri A ile B birbirlerinin etrafında dönüyorlar, büyük olasılıkla üçüncü yıldız da bu ikisinin etrafında. Alfa Centauri B'nin yörüngesinde dünya büyüklüğünde bir gezegen olduğuna da inanılıyor.
Peki her şey yolunda giderse, cep telefonu büyüklüğündeki uzay araçları ne zaman varacak Alfa Centauri'ye? '20 yılda varacaklar' diyor Milner, 'Tabii oradan bize haber gelmesi de 5 yıl sürecek, yani bugünden 45 yıl sonrasından söz ediyoruz.'
Milner kendisi görebilecek mi girişiminin başarıya ulaştığını? "54 yaşındayım, görebilmem tıptaki gelişmelere ve uzun ömre ulaşılıp ulaşılmayacağına bağlı" diyor.
Bunlar işin renkli kısımlarıydı, biraz da teknik tarafa bakalım.
Aslında ceplerimizde taşıdığımız akıllı telefonların tamamı, halen dış uzayda yoluna devam etmekte olan Voyager uzay aracındakinden de, aya insanları götürüp getiren Apollo'lardan da daha kuvvetli bilgisayarlara ve kameralara sahip.
Buradan Alfa Centauri'ye tek bir büyük araç göndermek yerine her biri görece çok ucuza malolacak yüzlerce, hatta binlerce küçük araç göndermek, bazıları yolda kazaya uğrasa bile çoğunun hedefe varmasını garantilemek daha akıllıca bir fikir.
Ama zaten esas büyük yatırım bu küçük uzay araçlarına değil onları uzayda itecek olan lasere yapılacak.
Bugünkü hesaba göre laser 100 gigawatt gücü iki dakika boyunca uzaya verecek. Tamam ama halen dünyadaki en güçlü laser kaynağı olan Japonya'daki Osaka Üniversitesi'nin laseri geçen yıl test edildi ve bu test sırasında laser 2 katrilyonwatt gücü saniyenin trilyonda biri kadar bir süre üretebildi.
Yani bu laser işi bütün girişimin en zor ve en çok para yiyecek bölümü. İlk yatırım olarak 100 milyon dolar gibi olağanüstü bir parayı verdi girişimciler ama toplam yatırımın 10 milyar doları bulması bekleniyor.
Yapılacak laser aneninin 1.5 kilmetre çapında olacağı söyleniyor ve tabii laserin uzayda uçuşan cep telefonu büyüklüğünde minik şeylere tam isabet sağlaması da şart.
Burada yazdıklarımı okudukça imkansız bir projeden söz ettiğimi düşünmeye başlamış olabilirsiniz ama insan ancak hayal ederse bir şeyler başarabilir. Biz hayal kurmayı çoktan unutmuş bir ülke olduğumuz için olsa gerek, işte böyle başkalarının hayalleriyle avunuyoruz ancak"