Ekonomik büyümenin yavaşlamasında en büyük etken olarak gösterilen inşaat yatırımlarına iş dünyasının ilgisi hızla artıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre 2011’den bu yana 282 bin 498 kişiye müteahhitlik yetki belgesi verildi. Bu yıl belge alan kişi sayısı ise 33 binden fazla.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve iş dünyasının, sanayi değil inşaat sektörü odaklı büyümenin sakıncalarına dikkat çekmesi, gözleri müteahhitlere çevirdi. Birkaç yıl öncesine kadar hükümet yetkililerinin ‘200 bin müteahhit var, azalması lazım’ demesine rağmen Şehircilik Bakanlığı verilerine göre 2011’den bu yana 282 bin 498 kişiye müteahhitlik yetki belgesi verildi. Zaman'dan İsa Sezen'in haberine göre, bu yıl 33 bin kişi belge aldı. Kalkınma Bakanlığı raporunda sektöre girişte hiçbir asgari şartın bulunmaması, yap-sattan elde edilen gelirler ya da farklı sektörlerdeki daralmaya bağlı olarak sıkışan sermayenin müteahhitliğe kontrolsüz olarak kaydığına dikkat çekildi. Yetkin olmayan kişilerin inşaat yapması sebebiyle kalitesiz üretimin arttığı vurgulandı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde katıldığı İstanbul Finans Zirvesi’nde sanayi odaklı büyümemekten şikâyet etmiş ve inşaat sektörüne yönelik eleştiriler yöneltmişti. Babacan, “Çok kolay, bir gecede bir kalem değişikliğiyle, mevzuat değişikliğiyle sağlanan rantların söz konusu olduğu bir alan varken, ister istemez sanayi gibi uzun vadeli gerçekten çok emek isteyen, ciddi fedakarlık isteyen bir sektöre ister istemez ilgi düşebiliyor. Bunu yeniden bir dengelememiz gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı. Babacan’ın sözleri iş dünyasında büyük yankı buldu. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Babacan’ın yüzde yüz haklı olduğunu belirterek, “Türkiye inşaatla değil sanayi ile büyümeli.” diye konuşmuştu.
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer de derneğin geçen haftaki Yüksek İstişare Konseyi’nde yaptığı konuşmada, sanayi sektörünün ekonomi içindeki payının son on beş yılda olağanüstü gerilediğini söylemiş, hızlı kentleşme sonucu rant ekonomilerinin bazı sektörleri dönemsel olarak aşırı cazip kıldığına dikkat çekmişti. Dinçer, “Ancak zaten sınırlı olan iç tasarruflarımız, verimliliği düşük, ücret seviyesi düşük, teknolojik donanımı düşük sektörlerdeki yatırımlara yönelirse, büyümenin sürdürülebilir kılınması mümkün olamaz.” ifadelerini kullanmıştı. Tüm bu sözler 2000’li yılların başından itibaren hızla büyüyen inşaat sektörüyle ilgili tartışmaları alevlendirdi. 2003’ten itibaren TOKİ’nin de konut üretimine yönelmesinin etkisiyle başta İstanbul, Ankara olmak üzere birçok şehirde çok katlı siteler, AVM’ler gökdelenler, iş merkezleri mantar gibi çoğaldı. Kentsel dönüşüm kapsamında sokak aralarındaki apartmanların da yıkılıp yeniden yapılmasına başlanmasıyla birlikte yeni üretilen konutların sayısı patlama yaptı. Türkiye’nin ekonomik büyümesinde yıllarca inşaat sektörü lokomotif oldu. İnşaatın cazibesi sebebiyle sanayi sektöründe faaliyet gösteren birçok firma da konut üretmeye başladı. İnşaat sektöründeki kontrolsüz büyüme üzerine hükümet yetkilileri müteahhitlik sektörüne çekidüzen verileceğine yönelik açıklamalar yapmıştı. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, nüfusu 80 milyon olan Almanya’da belgeli müteahhitlik firma sayısının 2 bin 700 olduğunu, Türkiye’de geçici müteahhitlik belgesi olan 200 bin kişinin bulunduğunu, bunun normal olmadığını belirterek her önüne gelenin inşaat yapmaması için müteahhit olma şartlarını ağırlaştıracaklarını söylemişti. Yayınlanan yönetmelikle 2012’den itibaren yapı ruhsatına tabi bütün yapıların bir yapı müteahhidinin sorumluluğu altında inşa edilmesi, yapı müteahhitliğini üstlenecek olan her müteahhidin bir yapı müteahhidi yetki belgesi numarası alması şartı getirildi. Buna göre inşaat yapmak isteyenler Çevre ve Şehircilik İl müdürlüklerine başvurarak yapı müteahhitliği yetki belgesi numarası almaya başladı. Yetki belgesini almak için yapı müteahhiti yetki belgesi numarası başvuru formunu doldurup, kayıtlı olunan meslek odasından alınan oda sicil kayıt suresi belgesinin aslını ve nüfus cüzdanı fotokopisini Çevre ve Şehircilik İl müdürlüklerine teslim etmek yeterli oluyor. 2011 sonuna kadar toplam 135 bin kişi müteahhitlik yetki belgesi numarası aldı. 2012’de 66 bin, 2013’te ise 47 bin kişi yetki belgesi alırken, 2014’ün ilk 8 ayında 33 bin kişi müteahhitlik yetki belgesi aldı. 2011’den bu yana toplam 282 bin 498 kişiye müteahhitlik yetki belgesi verildi.
Kalkınma Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı 2014-2018 Kalkınma Planı Müteahhitlik sektörü özel ihtisas komisyonu raporunda da inşaat sektörüne yönelik ağır eleştiriler getirildi. Kalitesiz üretim sebebiyle sektörün itibar kaybı ve imaj erozyonu yaşandığı belirtilen raporda şu tespitlere yer verildi: “İhalelerde kıyasıya fiyat kırma yarışı ve kalitesiz yapı üretimi son Van depreminde de görüldüğü gibi can ve mal kayıplarına neden olmuş, ayrıca bu durum nitelikli iş yapan firmaların giderek artan oranda piyasadan dışlanması sonucunu doğurmuştur. Müteahhitlik sektörüne girişte hiçbir asgari koşulun bulunmayışı, sektörde yaşanan imaj erozyonunun temel nedenlerinin başında gelmektedir.” Raporda müteahhitliğin hemen herkesin sahip olabildiği ve ticari faaliyet sürdürebildiği bir meslek olarak algılandığı belirtildi. 2012’de yürürlüğe giren yönetmelikle, yapım müteahhitlerinin kayıtlarının tutulmasına ilişkin bazı düzenlemeler yapıldığı, ancak müteahhitlerin sınıflandırılmalarına ve her bir sınıf için gerekli yeterlik kriterlerine ilişkin bir düzenleme yer almadığı belirtildi. Yapım müteahhitlerinin sertifikasyonuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kamu İhale Kurumu arasında bir yetki çakışması söz konusu olduğu belirtilen raporda, müteahhitlik sektöründe yetkinlik kriterlerini içerecek bir yeterlik sisteminin kurulmasının gerekli olduğu belirtildi. Ayrıca yapım müteahhitliğinin belli standartlara sahip olmalarının sağlanması için gerekli mevzuatın, kurumlar arası işbirliği ve eşgüdüm içinde oluşturulmasının zorunluluk olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye’de son yıllarda konut satışlarındaki gerilemeye rağmen konut üretiminin artması dikkat çekiyor. TÜİK verilerine göre konut satışları Temmuz 2014’te bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,2 azaldı. Buna rağmen ruhsatı alınan yapı sayısında dikkat çekici artış yaşandı. Yılın ilk altı ayında yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,8 arttı. Aynı dönemler itibarıyla, belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 24,6, yüzölçümü yüzde 35,8, değeri yüzde 50,4 ve daire sayısı da yüzde 27,4 arttı. Bu yapılarda toplam 525 bin 520 adet daire inşa ediliyor. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) ‘İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nda yapı ruhsatında patlama yaşandığı fakat satışlarda gerileme olduğu belirtilmiş, konutta balon tehlikesinin dikkatle değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekilmişti.