2010 için yatırım tercihleri

2010 için yatırım tercihleri

T24 - Tasarruflarını değerlendirmek isteyenlerin Türkiye’de yapabileceği portföy yatırımları belirli kategorilerde toplanıyor. Aşağıdaki tabloda bu yatırımların bir dökümünü ve 2009 yılı başında ve sonundaki değerlerini sunuyorum. Tabloya göre, en büyük getiriyi borsaya bilinçli yatırım yapanlar elde etmişler. Burada aldığımız borsa sayısının İMKB 100 endeksi olduğunu gözden uzak tutmamak gerek çünkü bazı borsa yatırımcıları zarar ettiler. Yani endeks böyle bir çıkışı gösterse bile bazı kâğıtların zarar ettirdiğine dikkat edilmeli.

Bir başka ifadeyle borsaya giren herkes böyle bir kâr sağlayamadı. Borsadan sonra en çok kazandıran altın olmuş. Altındaki asıl çıkış 2008 yılında yaşanmış olmasına karşın 2009 yılında da altın alanlar kazançlı çıktı. Altınla ilgili beklentiler oldukça değişik. Bazı yorumcular altının 2 bin dolara kadar gideceği tahmininde bulunurken bazıları altın fiyatlarında gerileme zamanının geldiğini öne sürüyor.

Yabancı para tutanlar 2009 yılında kayıp yaşadılar. Bu kayıp iki yönlü oldu. Dolar ve avro Türk Lirası’na karşı değer kazanmadığı için ilk kayıp bu noktada çıktı ortaya. İkinci kayıp da bu yabancı paralarla mevduat yapanlara bankaların verdikleri faizin sürekli gerilemesi şeklinde yaşandı. Dolarda yüzde 3.5’lerden başlayan faizler yüzde 2’lere, avroda yüzde 2.5’lerden başlayan faizler yüzde 1.5’lere kadar geriledi.

Tablodaki en ilginç değerler Türk Lirası cinsinden iki yatırım aracı olan mevduat ve Hazine kâğıdında ortaya çıkıyor. Her ikisinin faizinde de ciddi anlamda gerileme yaşandığı için tabloya ilk bakanlar en büyük kaybın burada olduğu kanısına kapılabilir. Ama biraz daha dikkatli bakıldığında bu değerlerin kayıp değil kazanç sağladığı anlaşılıyor. Her ikisinde de yılsonu itibarıyla faizler yüzde 9 dolayına gerilemiş olsa da enflasyonun yüzde 6 dolayında olduğu bir ortamda burada hâlâ pozitif reel faiz söz konusu.

Bu tablo 2009 yılını özetlemekle birlikte 2010 yılına fazlaca ışık tutmuyor. Yani bu tablodaki gelişmelerin 2010 yılında tekrarlanması beklenmemeli. 2010 yılında borsada artış olması olasılığı düşük, buna karşılık faizin artma olasılığı yüksek görünüyor. Türk Lirası’nın 2010’da yine değerli olacağını ve dolar karşısındaki paritesini koruyacağını düşünüyorum. Bu durumda yabancı para yatırımı yapmak pek doğru görünmese de dengeleyici bir unsur olarak sepette az da olsa bir miktar döviz bulundurmak gerekli olabilir.  

2010 yılında en belirsiz olan yatırım kaleminin altın olduğu kanısındayım. Küresel sistem ve özellikle de ABD ekonomisi beklenenden biraz daha hızlı ve güçlü bir toparlanma içine girerse altın değer kaybına uğrayabilir. Buna karşılık tersi olur da toparlanma zayıf ve yavaş olursa altın biraz daha yükselebilir.

Bu durumda 100 TL’lik örnek bir portföy yatırımı sepetini şöyle oluşturmak akıllıca görünüyor: 60 TL’lik TL mevduat ve Hazine kâğıdı + 15 TL’lik yabancı para mevduatı + 10 TL’lik hisse senedi + 15 TL’lik altın veya altın fonu.