'FETÖ' soruşturmasında tutuklu eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un ek ifadesini alan savcılar, görevde olduğu 2011 - 2013 arasında ataması yapılan hâkim ve savcılardan yüzde 55 ile yüzde 76’sının 'FETÖ' şüphelisi olduğunu belirledi. Okur, mesleğe kabul edilecek hâkim ve savcı adaylarının liste halinde getirildiğini söyledi.
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre savcılar, Adalet Bakanlığı’nda 14, HSYK’da ise 4 yıl etkili görevde bulunduğunu, ‘unvan vermede yetkili’ olduğunu belirterek Okur’a özetle şu soruyu yöneltti:
2011 yaz kararnamesinde ilk defa başsavcılığa atanan 33 kişiden 25’i hakkında (yüzde 76’sı) ve ilk defa ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanan 64 kişiden de 35’i (yüzde 55’i) hakkında FETÖ’den soruşturma yapıldığı tespit edildi.
2012 yaz kararnamesinde ilk defa başsavcılığa atanan 26 başsavcıdan 14’ü hakkında (yüzde 56’sı) ve ilk defa ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanan 46 kişiden 26’sı (yüzde 57’si) hakkında soruşturma yapıldığı saptandı.
2013 yaz kararnamesinde başsavcılık görevine atanan 27 kişiden 16’sı (% 60’ı) ile ilk defa ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanan 38 kişiden 27’si (% 71’i) hakkında soruşturma yapıldığı belirlenmiştir.
2010 yılında Gülen cemaati mensupları sayısını 1500 civarında nitelendirmişsiniz. Ancak göreve geldiğiniz tarihte teşkilatta, 10 bine yakın hâkim ve savcının olduğunun anlaşılması karşısında unvanı verilen Gülen cemaati mensuplarının sayısının oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Yıllarca personel genel müdürü olarak çalıştığınız ve tüm hâkim ve savcıların özelini dahi bilen biri olarak bu kişilere unvan verilmesi tesadüf müdür?”
Okur soruya özetle şu yanıtı verdi:
“2002’ye kadar tetkik hâkimliği görevim esnasında 40 bin sicile kadar tüm hâkim ve savcıların sicilleri bizzat elimden geçmiştir. Ben 2005 - 2006 yılı kararnamelerini bizzat hazırladım. 2007 - 2008 yıllarında hazırlanan kararnameyi Birol Erdem Bey hazırladı. Ben genel müdür olarak bilgi sahibi oldum. 2009 - 2010’da Müsteşar Yardımcısı için kararname hazırlanmasında aktif rol üstlenmedim. Dönemimde kararnameden sorumlu kişi Engin Durnagöl’dü. Bunu da İdris Berber ile birlikte yaptığını biliyordum. Bakan Bey bana ‘İdris Berber için MİT’ten bilgi geldi. Bu kişinin de Gülen cemaatiyle ilgisi varmış’ dedi.” Okur, AdaletBakanlığı’nda görev yaptığı dönemde, hâkim ve savcı adaylarının alım sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Hâkim aday adaylarının mülakatında görev yaptığım esnada bu listeyi önce Mustafa Kemal Özçelik hazırlar verirdi. Bilahare bu görevi Mustafa Babayiğit üstlendi. Listedekilerin muhafazakâr, milliyetçi ve sağ görüşlü olduğunu belirtirlerdi. Özçelik ile Babayiğit’in listesinde bulunan kişilerin yüzde 90’ının mülakatı kazandığını gördüm. Ben bu listedeki kişilerin Fetullah Gülen cemaat mensubu olduğunu o tarihte bilmiyordum. Bu kişiler, gelen isimlerin Fetullah Gülen cemaati mensubu olduklarını bize söylemiyorlardı. Gelen referansların bu kişiler için farklı olduğunu belirtmek isterim. Örneğin daha sonra Gülen cemaati mensubu olduğunu anladığım Fikret Seçen’i, Adalet Bakanlığı’na Hayati Yazıcı’nın stajyeri olması nedeni ile refere eden Abuzer Duran ve Nesrin Yılmazcan’dır.”