Muzaffer Gençdoğan / ANKARA
TBMM Genel Kurulu’nda 11 gün sürecek bütçe maratonu başladı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 33.3 milyar lira açık vermesi beklenen 2014 yılı Bütçe Tasarısındaki yüzde 7.1’lik vergi gelirleri artış oranlarının, aynı yıla ait Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’daki yüzde 10.2’lik büyüme tahmininin altında kalacağını söyleyerek “ vergi zammı olmayacağı” mesajı verdi.
Bakan Şimşek, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nı Meclis Genel Kurulu’na sunduğu konuşmasında, dünya ve Türkiye ekonomisinin genel bir değerlendirmesini yaptıktan sonra, önümüzdeki dönem küresel ekonomik görünümü olumsuz etkileyebilecek dört temel riski “Genişletici para politikalarından çıkışın iyi yönetilememesi, gelişmiş ülkelerde mali sorunlar ve zayıf iç talebin büyümeyi sınırlaması, gelişmekte olan ülkelerde büyümenin daha da zayıflaması, jeopolitik gerginliklerin tırmanması” olarak sıraladı. Bu risklerden en önemlisinin genişletici para politikalarından çıkış kaynaklı olacağını vurgulayan Şimşek, “Bu sürecin doğuracağı olumsuz etkiler, muhtemelen en çok gelişmekte olan ekonomilerde hissedilecek” dedi. Şimşek, bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerin 1990’lı yıllara göre dış şoklara daha dirençli olduğunu ifade etti.
Türkiye ekonomisinin 2013 yılında yüzde 3.6 dolayında büyüyeceğini tahmin ettiklerini kaydeden Maliye Bakanı, bu oranın Orta Vadeli Program’da öngörülen yüzde 4’lük büyümenin altında kalmasına rağmen, olumsuz dış konjonktür ve sıkılaşan finansal koşullar dikkate alındığında iyi bir performans olacağını anlattı. Şimşek “Orta vadede cari açığı kontrol altında tutarak sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme politikası izleyeceğiz. Bu çerçevede büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 4, 2015 ve 2016’da ise yüzde 5 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.
Şimşek, önümüzdeki süreçte, yüksek istihdam oluşturma kapasitesi, ihtiyatlı ve esnek para politikası, sağlam kamu mali dengesi, güçlü bankacılık sektörü, sağlıklı hane halkı bilançoları ve kapsamlı makro ihtiyati tedbirlerin, sürdürülebilir büyümeyi destekleyici ve şoklara karşı Türkiye’yi dirençli kılacak ana faktörler olacağını kaydetti.
Bakan Şimşek, küresel kriz sonrası Türkiye’de oluşturulan güçlü istihdamın iç talebi ve dolayısıyla büyümeyi desteklediğini ifade ettiği konuşmasında 2009 yılından buyana 4.7 milyon kişiye ilave istihdam sağladıklarını, ancak mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranının 2012 yıl sonuna göre 0.9 puan artışla Ağustos 2013’te yüzde 10.1’e yükseldiğini kaydetti. İşsizlik oranındaki artışı “işgücüne katılımın yükselmesi” gerekçesine dayandıran Mehmet Şimşek, 2013 yılı sonunda işsizlik oranının yüzde 9.5 olarak gerçekleşmesini beklediklerini belirtti. Şimşek “Ancak, uzun vadede işsizlik oranlarını düşük tek hanelere indirmek ve işgücüne katılımı gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmak için işgücü piyasasında esnekliğin ve işgücünün niteliğinin artması şarttır” diye konuştu.
Mehmet Şimşek, enflasyondaki düşüş eğiliminin sürdüğünü, 2013 yılı sonunda yüzde 6.8’e, 2014 yılında ise yüzde 5.3’e gerileyeceğinin tahmin edildiğini anlattı. “Mali dengeler, en güçlü yanımız” diyen Bakan Şimşek, Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından birinin cari açık olmayı devam ettiğini söyledi. Şimşek, "Makro finansal istikrarı korumak için cari açığı kontrol edilebilir seviyede tutmamız şarttır” diye konuştu. Küresel ekonomideki zayıf büyüme, AB’deki resesyon, Ortadoğu’da yaşanan gerginlikler ve yüksek seyreden petrol fiyatlarının, cari açığı olması gerekenden daha da yüksek bir seviyeye çıkardığına dikkati çeken Şişmek, tüm bunlara rağmen cari açığın yönetilebilir seviyede bulunduğunu ifade etti. Şimşek, cari açığın azaltılması için öngördükleri tedbirleri de “tasarruf oranlarının artırılması, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve katma değer zincirinde yukarı çıkılması” şeklinde sıraladı.
Maliye Bakanı Şimşek, pazar ve ürün çeşitlendirmesinin yanısıra uygulamadaki dalgalı döviz kuru rejiminin de ekonomiyi dış şoklara karşı koruduğunu vurguladı. Şimşek, bankacılık sektörünün aktif kalitesi, özkaynak yeterliliği ve karlılık bakımından güçlü ve sağlıklı yapısını koruduğunu söyledi. Şimşek, hanehalkı borçluluk oranlarında hızlı artışa rağmen GSYH’ya oranının yüzde 23 seviyesinde bulunduğunu söyleyerek “bu alanda risk olmadığı” mesajını verdi. Şimşek “Çünkü hanehalkının faiz riski sınırlıdır, kur riski ise bulunmamaktadır. Son düzenlemelerle de kredi kartı kullanımı ve aşırı tüketime yönelik sınırlamalar getirdik” dedi.
Maliye Bakanı, yatırımlardaki artışa paralel olarak reel sektörün dış borcunun da arttığını, 2002 yılında söz konusu dış borcun GSYH’ya oranı yüzde 13.4 iken 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 14.7’ye çıktığını ifade etti. Şimşek “ancak reel sektörün 93 milyar dolarlık döviz varlığı dikkate alındığnıda bu oran yönetilebilir düzeydedir. Yurt dışından sağlanan kredilerin yaklaşık yüzde 60’ı orta ve uzun vadelidir. Kısa vadeli dış borçların yüzde 88’i ise kolaylıkla çevrilebilir ticari kredi niteliğindedir” şeklinde konuştu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014 yılı bütçe tasarısının temel özelliklerinden bahsederken “bu bütçe faiz değil hizmet bütçesidir. Faiz giderlerinin GSYH’ya oranı 2002 yılında yüzde 14.8 iken 2014 yılında yüzde 3 olarak öngörüyoruz” dedi. Bütçe harcamalarında birinci önceliği eğitime verdiklerini ifade eden Şimşek, ikinci en büyük kaynağın da sağlığa ayrıldığını belirtti. Kamu altyapı yatırımlarına 2014 yılında da önem verileceğini vurgulayan Şimşek, yatırım ve istihdamın desteklenmesi amacıyla reel sektöre gelecek yıl 11.9 milyar lira aktarılacağını kaydetti. Şimşek, 2014 bütçesinde çalışan ve emeklilerin gözetileceğini, sosyal yardımların artırılacağını, bireysel tasarrufların teşvik edileceğini, bölgesel kalkınmaya daha fazla kaynak aktarılacağını, Ar-Ge desteklerinin devam edeceğini kıyaslamalı rakamlarla anlattı. Şimşek, kayıtdışı ile mücadeleye özel önem verdiklerini de ifade etti.