2016 Nobel Barış Ödülü'nün adayları kimler?

Mülteci akını sırasında Yunan adaları sakinleri insanlığa örnek bir davranış sergilemişlerdi. 85 yaşındaki Lesbos sakini Emilia Kamvissi de Nobel Barış ödülü adayları arasında.

Sahibi yarın açıklanacak Nobel Barış Ödülü, bu yıl da aday sayısında rekor kırdı. 228’i bireysel, 148’i organizasyon olmak üzere tam 376 adayın ismi, dünyanın bu en prestijli ödülü için önerildi. Dünyadaki bütün parlamento üyelerinden, eski Nobel ödülü sahiplerine kadar binlerce kişi, ödüle aday isim önerebiliyor. Bir kişinin aday gösterilmesi Nobel Komitesini bağlamıyor ve Nobel Komitesinde desteklendiği anlamına gelmiyor.

Nobel ödüllerinde adaylık süreci gizli işliyor. O yılki aday adaylarının isimleri 50 yıl sonrasına kadar resmen açıklanmıyor. Ancak, bu medyayı bir takım tahminlerde bulunmaktan alı koymuyor.

Amerika Bülteni'nde yer alan habere göre, dünya medyasında bu yılki barış ödülünü kazanacağı konusunda en fazla tahminde bulunulan bazı adaylar:

 

Yunan Adaları sakinleri

 

Yunan adalarının yakın zamana kadar kendi hayatını yaşayan sakinleri, kendilerini bir anda, modern zamanların en büyük insani krizlerinden birinin ortasında buldular. Yunanistan’ı çökme noktasına getiren ağır ekonomik krize rağmen başta Lesbos olmak üzere bu adaların sakinleri, tehlikeli deniz yolculuğundan sonra adalarına ulaşan mültecilere evlerinin kapılarını açtı ve kısıtlı imkanlarını cömertçe paylaştı. Nobel Komitesinin sadece somut kişi ve kurumları ödüllendirmesi nedeniyle Yunan Adaları sakinlerini temsilen birkaç ada sakini aday gösterildi. Bunlardan biri olan ve bugüne kadar yüzlerce mülteciyi boğulmaktan kurtaran balıkçı Stratis Valiamos, ‘insanlar bize kahraman diyor ama bu yaptığımız normal her insanın yapması gereken şeyler’ diye konuşuyor. Desmond Tutu’nun adaylıklarını desteklediği Ege Dayanışma Hareketi ile Lesbos’a giderek burada mülteci kurtarma ve yardım faaliyetlerine bizzat katılan aktrist Susan Sarandon da benzeri gerekçelerle bu yılki Nobel’in adayları arasında.

 

Suriye’nin Beyaz Kasklılar grubu

 

Suriye’de 5 yıldır süren iç savaşta kendilerine Beyaz Kasklılar adını veren bir arama kurtarma ekibi, muhaliflerin denetimindeki sivil yerleşim birimlerindeki bombardımanlar sonrası enkazlardaki kurtarma faaliyetleri ile dikkatleri çekti. Bazı kaynaklara göre bugüne kadar bu şekilde 60 bin insanı enkazdan çıkardılar. Çoğunluğu, bombaladıkları binaları yeniden bombalamaya gelen jetlerin bombardımanında olmak üzere 160 üyelerini kaybettiler. Bir hava saldırısının hemen sonrasında bombardıman bölgesinde ilk görülenler genellikle bu Beyaz Kasklılar oluyor. 2013 yılında kurulan grubun üye sayısı 3000’e yaklaşmış durumda. Mottoları, ‘bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir’. Suriyeli muhaliflerle yakın ilişkileri nedeniyle ambulansları, Suriye rejimince askeri hedef kabul ediliyor ve görüldüğü yerde saldırıya uğruyor. Nobel Barış Ödülünün Beyaz Kasklılara verilmesi için küresel çapta bir kampanya yürütülüyor. George Clooney’den, Ben Affleck’e, Hillary Clinton’ın dış politika danışmanı Laura Rosenberger’den rock müzik grubu Coldplay’a ve Guardian gazetesine kadar birçok kişi ve çevre ödülün Beyaz Kasklılara verilmesi çağrısında bulundu.

 

Angela Merkel

 

 

Alman kamuyoundaki tepkiye rağmen Suriyeli göçmenlere Almanya’nın kapısını açmasıyla 2015 yılında da adı en çok geçen adaylardan biri olmuştu. O günlerde bir ankete katılan Almanların yüzde 73’ü Nobel Barış Ödülünün Merkel’e gitmesini istemediklerini belirtmişti. Muhtemelen Merkel’in kendisi de bu yüzde 73’ün içindeydi. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da en son isteyeceği şey, ‘mültecilere kucak açtığı’ için Nobel Barış Ödülünü kazanmak olacak. Çünkü 2017 seçiminden önce bu çok ters tepebilir.

Almanya geçen yıl 1 milyon mülteci kabul etti ve bu yıl sonunda birkaç yüzbin mülteci daha kabul etmiş olacak. Bu kadar çok mültecinin Almanya’da entegrasyondan istihdama kadar birçok konuda sorun kaynağı olabileceği endişesi yaygın. Merkel bu konuda Alman kamuoyunun ağır baskısı altında. Eylül ayında New York’taki BM Mülteci Zirvesinde ABD Başkanı Barack Obama, iç politikadaki baskıya rağmen moral tavır almada sergilediği tavırdan dolayı Merkel’i överek teşekkür etti. Yine de, Nobel Barış Ödülü komitesinin Merkel’e yapacağı en büyük iyilik, Merkel politikadan emekli oluncaya kadar beklemek olacak.

 

Papa Francis

 

Bugüne kadar hiçbir Papa, Nobel Barış Ödülü kazanmadı. Ancak Papa Fransis bu yıl ödülün en güçlü adayları arasında. Üç buçuk yıl önce Papa seçildiğinden beri, mülteciler, yoksulluk ve iklim değişiklikleri konusunda sergilediği güçlü tavırla sadece katolik aleminde değil, her dinden milyonlarca dünyalının takdirini kazandı.

Avrupa’da yükselen tepkiye rağmen Papa, ısrarla hem politikacıları hem de halkı mültecilere kapıları açmaya davet etti. Nisan ayında mültecilerin ilk duraklarından biri olan Yunanistan’ın Lesbos adasına bizzat giderek, mültecilere, ‘’Buraya kadar gelmemin nedeni size yalnız olmadığınızı söylemektir’’ dedi. Uçağına 12 mülteci aldı ve onları Vatikan’a mülteci olarak kabul etti. Papa, birçok Hristiyan grubun aksine iklim değişikliği konusunda da bilimsel uyarıların yanında saf tutmaktan çekinmedi. Yine yayınladığı Papalık yönetmeliği ile zengin ulusların yoksullara ağır sosyal borçlarını ödemeleri çağrısı yaptı. Kapitalizmi, ‘şeytanın gübreliği’ diye nitelemesi nedeniyle, ‘komünist olduğu’ eleştirilerine uğradı. Radikal mesajları, Kilise içindeki bazı geleneksel çevreleri rahatsız ediyor.

 

Santos ve Timochenko

 

Kolombiya devlet başkanı Juan Manuel Santos ve isyancı Farc gerilla grubunun lideri  Rodrigo Londoño, veya bilinen adıyla Timochenko, 52 yıldır süren savaşı sona erdirmekteki çabaları nedeniyle bu yılki Nobel’in en önemli adayları arasında. İki liderin imzaladığı barış antlaşmasının geçtiğimiz Pazar günkü referandumda herkesi şok edecek şekilde az farkla reddedilmesinden sonra da iki lider, barış sürecinden geri adım atmayacakları mesajı vererek herkesi rahatlattı.