Başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere, mobbing ve çalışma koşulları nedeniyle her geçen gün işçi intiharları artıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, raporuna göre 2013 yılında en az 15 işçi, 2014 yılında en az 25 işçi, 2015 yılında en az 59 işçi, 2016 yılında en az 90 işçi, 2017 yılında ise en az 89 işçi işyeri içinde intihar ederek yaşamını yitirdi. Kocaeli'ndeki işçiler, artık bıçağın kemiğe dayandığını söyleyerek, asgari ücretle geçinememekten şikâyet ediyor. “İntiharlar da geçinememekten kaynaklanıyor. İntihar da bir tür isyan" diyen işçiler, "Artık bıçağın kemiğe dayandığını gösterir" ifadesini kullandı.
Evrensel'den Mert Samyeli ve Sinan Çavuş'un haberi şöyle:
İntiharların geçinememekten kaynaklandığını düşünen Didem isimli bir işçi geçinmekte zorlandıklarını belirterek şunları söylüyor: “Maaşlara zam verdiklerini söylüyorlar. Aynı anda elektrik, doğal gaz ve suya da zamlar geldi. Biz daha çok zarar ediyoruz. İnsanlar da geçim sıkıntısından doğal olarak intihara başvuruyorlar.” Hükümetin işçi intiharlarını gizlediğini düşünen Veli isimli işçi ise, “İnsanlar ekonomik açıdan çöküntü içindeler ve geçinebilmek adına birçok şeyden feragat ediyorlar. Ancak patronlar işçinin sırtına bindikçe biniyor” diye konuştu. İntiharların işçilerin bir tür isyanı olduğunu düşünen Veli şöyle devam etti: “Artık bıçağın kemiğe dayandığını gösterir. Ekonomiye yön veren halk değil siyasetçiler ve para babaları patronlardır. Siyasetçilerin halkın durumundan haberi yok. Biz aç mıyız tok muyuz bilmezler. Umurlarında da değil.”
İntiharların ekonomik nedenlerden kaynaklandığını düşünen Bekir Bise isimli işçi, “Çünkü işçiler artık geçinemiyor.15-20 yıl önce 2-3 bin lira arası maaş alan birisi çok rahat geçinirken bugün 5 bin lira alsa bile geçinemiyor. İnsanlar borçlanıyor ve bu borçlar yüzünden de intihar ediyorlar” diye konuştu. Türkiye’de ekonomik olarak yaşamını sürdürmenin zorluğuna dikkat çeken Bise şöyle devam etti: “Geçim derdi en büyük sorun. Bu nedenle aileler yıkılıyor. Bu ülkede işçi demek köle demektir.Siyasiler kendilerini düşünüyor,büyük iş adamları da bizim üzerimizden kâr ediyor. Olan hep gariban işçiye oluyor.”
Asgari ücretin bir ailenin geçinmesi için yetersiz kaldığına değinen Satılmış Sivrikaya da şöyle konuştu: “Bir işçi 1600 lira maaş alıyor. Zaten Derince’de kiralar 600-700 liradan başlıyor. Bunun bir de elektrik, su ve doğal gaz faturaları var. 3 kişilik bir ailesi varsa bu adam nasıl geçinecek. Tabii ki de bunalacak ve sıkılacak. Bunun devamını da intihar izliyor bu koşullarda.” Yaşanan bu sorunlarda siyasetçilerin büyük payı olduğunu düşünen Sivrikaya “Elektriğe, suya, doğal gaza, ulaşıma her şeye zam diyorlar biz de veriyoruz” diye konuştu.
Kendisinin de bir işçi olduğunu ve işçi intiharlarını sıkça duyduğunu belirten Sevda isimli bir başka işçi de, “Asgari ücret bana çok yetersiz geliyor. İnsanlar ev geçindirmeye çalışıyorlar çocukları da olunca bu durum daha da imkansız hale geliyor” diye konuştu. Bugünlerde Türkiye’de neredeyse bütün işçilerin bankalara borçlu olduğuna değinen Sevda şöyle devam etti: “Buna rağmen insanların istediği şey sadece eve ekmek ve çocuklarına bir süt götürebilmek.”
Hükümetin işçilere değer vermediğini belirten Ali Demir ise şöyle konuştu: “İşçilerin ve halkın arasında ayrım yapılmaya devam edildikçe bu iş böyle devam eder. Siyasiler olaylara daha ılımlı baksalar, baskılara polis müdahalelerine daha az başvursalar bu olaylar düzelebilir. Ekonomik olarak durumumuz çok kötü. Bu da intiharların önünü açıyor. Biz insanlar ölsün istemiyoruz. İnsanlar ölmesin diyoruz.”
İş cinayetlerinde dünyada ilk sıralarda yer alan Türkiye’de, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik nedeniyle intihar eden işçi sayısında da ürkütücü boyutlara ulaşıldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, raporuna göre 2013 yılında en az 15 işçi, 2014 yılında en az 25 işçi, 2015 yılında en az 59 işçi, 2016 yılında en az 90 işçi, 2017 yılında ise en az 89 işçi işyeri içinde intihar ederek yaşamını yitirdi.