İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, sadece kolluk yakalamalarına dayanarak 2017 verileriyle ‘2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu’nu yayımladı.
Küreselleşme ve teknoloji sayesinde suç odaklarının daha organize ve çok uluslu bir nitelik gösterdiği belirtilerek uyuşturucu ile mücadelenin uluslararası bir boyut kazandığına ilişkin giriş yazısının yer aldığı raporda, af tartışmasıyla gündemdeki yerine koruyan cezaevindeki doluluk rakamları dikkat çekiyor.
Raporda yer alan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye genelinde 2017 yılı itibariyle bulunan 386 ceza infaz kurumunda toplam hükümlü-tutuklu sayısı 232 bin 182. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında bir önceki yıla göre yüzde 15,89 oranında artış var. Ceza infaz kurumlarında 2017 yılı itibariyle uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 50 bin 278 hükümlü-tutuklu bulunuyor. 2016 yılında Türkiye’de uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular oranı yüzde 18,65 iken 2017 yılında bu oran yüzde 21,65’e çıktı.
2016 yılında 81 bin 222 uyuşturucu olayı 2017 yılında 118 bin 482 oldu.
Türkiye’de uyuşturucu olayları, kullanımı, tedavi yöntemleri konusunda önemli bilgilerin yer aldığı rapor artışlara dikkat çekiyor. Türkiye genelinde 2016 yılında toplam 81bin 222 uyuşturucu olayı yüzde 45 artış göstererek 2017 yılında 118bin 482 olay olarak gerçekleşiyor. 2017 yılında sadece tedavi merkezlerine yapılan toplam ayaktan tedavi başvuru sayısı 211 bin 126. Bunların 45bin 285’i denetimli serbestlik kapsamında gelen başvurular. 2017 yılında tedavi merkezlerine yapılan yatarak tedavi başvuru sayısı 12 bin 501. 2017 yılında tedavi görenlerin yüzde 48,55’i (5bin 648) ilk kez tedavi gördüğünü belirtirken, yüzde 51.45’i (5bin 985) daha önce tedavi gördüğünü belirtiyor.
Yatarak tedavi gören hastaların ikamet ettikleri iller incelendiğinde; en yüksek vaka sayısı İstanbul olduğu görülüyor. Tedaviye başvuran kişilerin yüzde 29,7’si de İstanbul’da ikamet ediyor. Bu durum, İstanbul’a iç göçün fazla olması ve nüfus yoğunluğunun etkisinin yanı sıra yatak kapasitesinin görece yüksekliğinin de neden olabileceği biçiminde değerlendirildi.
Raporda yer alan bölümlerden bazıları şöyle:
Türkiye genelinde 2016 yılında toplam 81.222 uyuşturucu olayı görülmüşken, 2017 yılında yüzde 45,87 artış göstererek 118.482 olay meydana gelmiştir. Bu olaylarda bir önceki yıla göre yüzde 48,92 artışla 170.175 şüpheli yakalanmıştır. Türkiye’de 2017 yılında gerçekleşen toplam 118.482 uyuşturucu olayının suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde; 91.798 olayın (yüzde 77,47) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/bulundurmak (TCK m.191), 23.424 olayın (yüzde 19,77) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188), 3.136 olayın (yüzde 2,65) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna Muhalefet, 78 olayın (yüzde 0,07 ) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190) ve 46 olayın (yüzde 0,04) 3298 sayılı Uyuşturucu Maddeler ile İlgili Kanuna Muhalefet kapsamında gerçekleştiği görülmektedir.
Türkiye’de 2017 yılında yakalanan toplam 170.175 şüphelinin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde; 121.679 şüphelinin (yüzde 71,50) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/bulundurmak (TCK m.191), 45.056 şüphelinin (yüzde 26,48) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188), 3.301 şüphelinin (yüzde 1,94) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna Muhalefet, 92 şüphelinin (yüzde 0,05 ) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190) ve 47 şüphelinin (yüzde 0,03) 3298 sayılı Uyuşturucu Maddeler İle İlgili Kanuna Muhalefet kap samında yakalandığı Görülmektedir.
Ayaktan Tedavi Ağı: Türkiye’de bulunan tedavi merkezlerinin tamamında ayaktan tedavi hizmeti gerçekleştirilmektedir. Ayaktan tedaviye başvuran kişiler, doğrudan kendi talepleriyle başvuranlar ve Denetimli Serbestlik Tedbiri kapsamında Adalet Bakanlığı’nca yönlendirilen kişilerden oluşmaktadır. Bu raporda aktarılan veriler, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bağımlılık tedavi merkezlerinden ayakta tedavi için birimlere başvuru sayısı, tanı kodları ve denetimli serbestlik dolayısıyla başvuran kullanıcı sayılarını esas alarak edindiği verilerdir. Bu sistem dışında kalan kamu hastanelerine başvuran denetimli serbestlik vakaları istatistiklere yansımamıştır.
Tanı kodlarına göre alkol ve nikotin kullanım bozuklukları dışlandığında 2017 yılında sadece tedavi merkezlerine yapılan toplam ayaktan tedavi başvuru sayısı 211.126’dır. Bunların 45.285’i denetimli serbestlik kapsamında gelen başvurulardır
Türkiye’de bulunan tedavi merkezlerinin 45’inde yatarak tedavi hizmeti gerçekleştirilmektedir. 2017 yılında tedavi merkezlerine yapılan yatarak tedavi başvuru sayısı 12.501’dir.
2017 yılında tedavi merkezlerine başvuran hasta istatistikleri incelendiğinde; başvuru doldurulan form sayılarından mükerrer vakalar çıkarıldığında elde edilen kişi sayısı 11.633’tür.
Yatarak tedavi başvuruları incelendiğinde bir önceki seneye oranla yüzde 6,9’luk bir düşüş izlenmektedİR, 2017 yılında yatarak tedaviye tekrar başvuran kişi sayısı 868 (yüzde 7) dir.
2017 yılında tedavi görenlerin yüzde 48,55’i (5.648) ilk kez tedavi gördüğünü (daha önce hiç tedavi görmediğini) belirtirken, yüzde 51.45’i (5.985) daha önce tedavi gördüğünü belirtmiştir.
Daha önce tedavi gören kişilerle ilk kez başvuranların oranının yıllar içinde birbirine benzerlik seyrettiği görülmektedir.
Yatarak tedavi gören hastaların ikamet ettikleri iller incelendiğinde; en yüksek vaka sayısının İstanbul iline ait olduğu görülmektedir.
Tedaviye başvuran kişilerin yüzde 29,7’sinin İstanbul ilinde ikamet ettiği gözlenmektedir. Bu duruma İstanbul iline iç göçün fazla olması ve nüfus yoğunluğunun etkisinin yanı sıra yatak kapasitesinin görece yüksekliğinin de neden olabileceği değerlendirilmektedir.
Tedavi başvuruları 100 bin nüfusa oranlandığında ise il sıralamalarının Şanlurfa, Kırıkkale, Adana, İçel, Gaziantep, Denizli, Osmaniye, İstanbul, Bursa ve Mardin olduğu görülmektedir.
2017 yılında yatarak tedavi görenlerin cinsiyete göre dağılımları incelendiğinde, yüzde 95.67’sinin (11.129) erkek, yüzde 4.33’ünün (504) kadın olduğu anlaşılmaktadır (Grafik 3.10). Bu dağılım geçtiğimiz yıllara benzer şekildedir. Bu durumun, kadınlarda madde kullanım sorununun daha az oluşundan mı yoksa tedavi başvurularının daha az oluşundan mı kaynaklandığı tartışmalı bir konudur.
Tedaviye başvuran hastaların yaş ortalaması 26,07 olarak bulunmuştur. Tedavi olanların yaş grubuna göre dağılımı incelendiğinde; tedaviye başvuran hastaların 20-29 yaş grubu arasında yoğunlaştığı görülmektedir (6.752). 20-29 yaş grubundaki hastaların toplam hastalara oranı yüzde 58,04’dür
2017 yılında yatarak tedavi gören hastalar maddeyi ilk kullanım yaşı bakımından incelendiğinde, ilk kullanım yaşının 15-24 yaşları arasında yoğunlaştığı görülmüştür.
2017 yılında yatarak tedavi gören hastalar, maddeyi ilk kullanım yaşı bakımından incelendiğinde, ilk kez madde kullanımı yaş ortalamasının 21,1 olduğu görülmüştür.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye genelinde 2017 yılı itibariyle 386 ceza infaz kurumu bulunmaktadır. Bu kurumlarda bulunan toplam hükümlü-tutuklu sayısı 232.182'dir.
İstatistiki verilere göre, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü-tutuklu sayılarında artış olduğu gözlenmektedir. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında bir önceki yıla göre ise yüzde 15,89 oranında artış gerçekleşmiştir. Ceza infaz kurumlarında 2017 yılı itibariyle uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 50.278 hükümlü-tutuklu bulunmaktadır.
2016 yılında Türkiye’de uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular oranı yüzde 18,65 iken 2017 yılında bu oran yüzde 21,65’e çıkmıştır.