2019’da AK Parti’yi neler bekliyor?

2019’da AK Parti’yi neler bekliyor?

İSTANBUL, (DHA)-SİYASET, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) İstanbul Genel Koordinatörü ve İbn Haldun Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, AK Parti’nin değişim süreçlerini ve Parti’yi 2019’da nelerin beklediğini anlattı.

SETA’nın İstanbul ofisinde, “2019’a Doğru AK Parti” konulu strateji paneli düzenlendi.SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar’ın moderatörlüğünde yapılan panele, SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Fahrettin Altun, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş konuşmacı olarak katıldı.

AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana verdiği mücadelelere değinen Prof. Altun, “AK Parti, 2 temel çerçevede mücadele verdi. Bir; ayakta kalma mücadelesi. İki; merkez partisi olarak kalma mücadelesi. AK Parti kurulduğu günden beri tasfiye edilme çerçevesinde, kendisine yönelen saldırılarla karşı karşıya kaldı ve bu saldırılar doğrudan AK Parti’nin özüne ilişkin, Parti’yi diskalifiye etmek, oyunun dışına çıkarmakla ilgili saldırılardı. Bu saldırıların ilk olarak ulusal alanda karşımıza çıktığını gördük. Kısa bir süre sonra darbe girişimleri, daha sonrasında muhtıralar, parti kapatmalar davaları vs. ile beraber gelen süreci yaşadık ve bu sürecin 2013’ten sonra çok daha hızlanan bir süreç olduğu hepimizin malumu” dedi. 

“SURİYE KRİZİ OLMASAYDI, AK PARTİ’NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI MEYDAN OKUMALAR OLMAYABİLİRDİ”

Prof. Altun, AK Parti’nin karşılaştığı sıkıntıların Arap devrimleriyle birlikte zirveye ulaştığını belirtti ve şöyle devam etti: “AK Parti, iktidara geldiğinde Orta Doğu’da çok sıcak bir ortam vardı. Irak’ta savaş kapıdaydı ve Orta Doğu’da kaos siyasetinin hayata geçmek üzere olduğu bir dönemdi. AK Parti, bu sürecin meydan okumasını karşılamak durumunda kaldı. Özellikle 2006’dan sonra Orta Doğu’da yeni bir dalga gündeme gelmeye başladı ve Batı’dan Orta Doğu’ya yönelik bir korku siyaseti pompalanmaya başlandı. 2009’da Türkiye ile İsrail arasında Davos Krizi ve Mavi Marmara yaşandığında bu korku siyasetinin artık küresel boyuta da yansıdığını gördük. AK Parti’nin karşı karşıya kaldığı meydan okumaların zirveye çıkma noktası Arap devrimleriyle başladı ve Suriye krizi bu anlamda en kritik husus oldu. Suriye krizi olmamış olsaydı, AK Parti’nin karşı karşıya kaldığı bu denli ağır meydan okumalar olmayabilirdi.”

AK Parti’nin yaşadığı saldırıların 2009 sonrasında da devam ettiğini belirten Prof. Altun, “Parti’ye olan saldırı ve düşmanlığın en net şekilde açığa çıktığı nokta 2013 Gezi olayları oldu. 15 Temmuz da bunun bir başka yansımasıydı. AK Parti, iktidara geldiği günden bu yana ulusal, bölgesel ve küresel alanda bu meydan okumalara karşı koymak zorunda kaldı ve bunlar karşısında ayakta durmak için mücadele etti. Bunu yaparken merkez partisi olma noktasında ciddi bir gayret gösterdi.” dedi.

Prof. Dr. Altun, AK Parti’nin değişim sürecindeki başarılarına değinerek, “Parti’nin en önemli özelliklerinden bir tanesi iktidarda kaldığı süre boyunca değişimi başarabilmesi ve süreklilik içerisinde bir değişim felsefesi hayata geçirebilmesi oldu. Bunun da en önemli nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği oldu.” şeklinde konuştu. 

“AK PARTİ, ADALETSİZLİKLERİN TEMSİLCİSİ OLARAK GÜN YÜZÜNE ÇIKMAYA BAŞLADI”

Batılılaşma paradigmasının Türkiye’de ve bölgede ciddi anlamda değer kaybettiğinin altını çizen Prof. Altun, “AK Parti, özellikle 2000’lerin sonlarından itibaren eleştirilerin ve küresel alanda adaletsizliklerin, Batılılaşma süreçlerinin doğurduğu adaletsizliklerin temsilcisi olarak gün yüzüne çıkmaya başladı. Erdoğan, dünya beşten büyüktür sloganıyla bu yaklaşımı sembolize etmeye başladı.” ifadelerini kullandı.

\"2019\'A GİDERKEN AK PARTİ BAZI EV ÖDEVLERİYLE KARŞI KARŞIYA\"

AK Parti’yi 2019’da nelerin beklediğini anlatan Prof. Dr. Fahrettin Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: “2019’a giderken AK Parti, son derece somut bazı ev ödevleriyle karşı karşıya. AK Parti, değişim süreçlerini tamamlamak ve diğer taraftan da somut icraatlarla toplumu 2019’a hazırlamak durumunda. AK Parti, 2019’a giderken yerli ve millî bir siyaset çizgisini takip etmeye devam edecek. Bunun için içeride ve dışarıda bedel ödemeye devam edecektir. Mikro sorun alanlarına yönelen bir icraatçılık anlayışı ile devam edecek. Etkin güvenlik politikaları ve sonuç alıcı terörle mücadele uygulamalarını sürdürecek. Dış politikada bir yandan bağımsızlaşma çabalarını sürdürürken, diğer yandan iş birliği alanlarını geliştirmek için de çok yoğun bir gayret sarf edecek. Son olarak, eğitim, kültür ve kentleşme politikaları alanında somut ve yenilikçi adımlar atmaya çalışacak. Ve bu alanlarda bir paradigma değişimi yaratmaya gayret sarf edecek. Bu süreçte dışarıdan saldırılar gelmeye devam edecek. Bölgesel krizler varlığını sürdürmeye devam edecek. Ve içeride ne yazık ki AK Parti’nin politikalarına dönük bir eleştiri değil, Parti’nin özünü ortadan kaldırmaya dönük düşmanca yaklaşımlar da varlığını sürdürecek.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise, sistemdeki değişim ihtiyacını ve 2019’a kadar devam eden süreçte AK Parti’nin hedeflerinin neler olduğunu anlattı. Dağ, “2016 Nisan’dan itibaren, 2017’de bir değişim yılı yaşıyoruz.” dedi.

Öte yandan, Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş da AK Parti’nin 2012 sonrası yaşadığı gelişmelere değinerek; hem küresel planda hem de ülke planında 2019’da olabilecek farklı senaryolardan ve bundan sonra Parti’yi nelerin bekleyeceğinden bahsetti.

 

(FOTOĞRAF)