Kapatılan Özgür Gündem gazetesine destek vermek amacıyla başlatılan "nöbetçi yayın yönetmeni" kampanyasına katıldıkları için haklarında soruşturma başlatılan dilbilimci Necmiye Alpay, T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Kurucu Başkanı Hasan Cemal ve Radikal İki'nin eski yayın yönetmeni Tuğrul Eryılmaz gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 21 gazeteci ve yazar hakkında "terör propagandası" yaptıkları iddiasıyla açılan davanın duruşmalarına bugün Çağlayan Adliyesi'nde devam edildi.
İstanbul 13. ve 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaları TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren ile çok sayıda gazeteci izledi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ilk olarak, Disk Basın-İş yöneticisi gazeteci Ayşe Düzkan, Ragıp Duran, Hüseyin Aykol, Mehmet Ali Çelebi'nin yargılandığı dava görüldü. "Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile yargılanan Düzkan, duruşmada hazır bulundu. Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın dosyasını ayıran mahkeme heyeti, iddia makamından esas hakkındaki mütalaasını istedi. Duruşma 9 Mayıs'a ertelendi.
22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilen "Nöbetçi genel yayın yönetmenliği" davalarında ilk duruşma HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş'in yargılandığı davaydı. Küçükkeleş mahkemede hazır bulundu. Küçükkeleş'in "suçu övmek"ten beraatine karar veren mahkeme, "terör örgütü propagandası"ndan 1 yıl 3 ay ertelemeli hapis cezasına, "terör yayını" yaymaktan 6 bin TL para cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Özgür Gündem gazetesinin 3 Haziran 2016 tarihli sayısının Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni olan Nadire Mater, yargılandığı davanın duruşmasına katılmadı. Mater'in avukatı Meriç Eyüpoğlu mahkeme heyetine, ifade özgürlüğüne ilişkin ihlallerin yer aldığı rapor ve kitabları sundu. Esasa ilişkin mütalaa veren iddia makamı, Mater'in "terör örgütü propagandası" yaptığı ve atılı suçların işlenmesi iddiasıyla cezalandırılmasını istedi. Mater'in avukatları, esasa ilişkin savunma yapmak için süre istedi. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 7 Mart saat 10.40'a erteledi.
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz'ın yargılandı davanın duruşması da Levent Döndü'nün ifade işleminin tamamlanması için 20 Nisan, saat 10.10'a erteledi.
Gazetenin 5 haziran 2016 tarihli Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Dilci Necmiye Alpay da yargılananlar arasındaydı. Alpay'ın avukatı, esasa gerek olmadığını belirterek, genel yayın yönetmenliği görevinin tamamen dayanışma amacıyla yapıldığını ve hukuken sorumluluğu olmadığını söyledi. Savcı esasa ilişkin mütalaasında, “örgüt propagandası yapmak” ve "örgüt açıklamalarını basma ve yayınlama" suçlamasıyla 10,5 yıla kadar hapis istedi. Alpay'ın avukatları esas hakkında savunma vermek için süre talebinde bulundu. Mahkeme, sonraki duruşmayı 9 Mart saat 9.30'a ertelendi.
Yıldırım Türker, 7 Mayıs 2016 tarihli Özgür Gündem gazetesinin sayısında "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla yargılandığı duruşmaya katılmadı. Mütalaasını veren savcı, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Türker hakkında 7,5 yıla kadar ceza talep etti. Türker'in avukatı Emel Ataktürk Sevimli ise, esas hakkında savunma için süre talebinde bulundu. Mahkeme, Türker'in avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını hazırlaması için duruşmayı 7 Mart saat 11.30'a erteledi.
Hasan Cemal, 7,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hâkim karşına çıktı. Cemal'in duruşması 7 Mart 2017'ye ertelendi.
Cemal'e, ayrıca 11 Temmuz 2016'da yayımlanan "Fehman Hüseyin" başlıklı yazısında "terör örgütü propagandası yaptığı" iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, hükmün açıklanmasını erteledi. Cemal, aynı yazı nedeniyle öne sürülen "suçu ve suçluyu övmek" suçlamasından ise beraat etti.
8 Haziran 2016 tarihli sayıda nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Jülide Kural'ın yargılandığı davaya ilişkin mütalaasını veren savcı, Kural'ın "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti. Esasa ilişkin savunma yapmak için süre isteyen avukatların taleplerini kabul eden mahkeme sonraki duruşmayı 7 Mart saat 14.50'ye erteledi.
Nöbetçi genel yayın yönetmenlerinden Murat Uyurkulak'ın katılmadığı duruşmada mütalaa veren savcı, Uyurkulak'ın "örgüt propagansı yapmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Uyurkulak'ın avukatı savunma için mahkemeden süre istedi. Duruşma 7 Mart saat 15.30'a ertelendi.
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nde Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yapan gazeteci Cengiz Baysoy’un yargılandığı davada mahkeme, avukatı yanında olmaksızın hapis ve para cezası verdi. Baysoy için 6 bin TL para cezası verildi.
Aynı davada Baysoy'un yayın yönetmenliği yaptığı gün çıkan yazısı dolayısıyla yargılanan İmam Canpolat ise 1 yıl 3 ay hapse çarptırıldı.
Ne olmuştu?
3 Mayıs 2016 Dünya Basın Özgürlüğü gününde, Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası başlatılmıştı. Savcılık, kampanyaya katılan 36 gazeteci hakkında peşi sıra soruşturmalar başlatmış, kampanyaya destek veren Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve gazeteci-yazar Ahmet Nesin bir süre tutuklu yargılanmıştı. Önderoğlu, Fincancı ve Nesin’in aralarında bulunduğu 36 gazeteci, yazar ve oyuncu, 7.5 yıl ila 36.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. 36 gazeteci hakkındaki iddianamelerin 12 tanesini, 'FETÖ' davasında yargılanan Cumhuriyet Savcısı Murat İnam, hazırladı. İddianamelerin en uzunu iki sayfa.
Davanın sanıklarından biri dilbilimci yazar Necmiye Alpay. Doktorasını Paris Nanterre Üniversitesi’nde uluslararası iktisat alanında yaptı. Kısa süreli öğretim üyelikleri dışında, çevirmen, dil danışmanı ve yazar olarak da çalışan Alpay, 2001-2011 yılları arasında Radikal gazetesinde yazdı. Alpay, 1980 askeri darbesi sonrası 35 yaşındayken girdiği Mamak Cezaevi’nde 3 yıl kalmıştı. Alpay aynı zamanda gazetenin yayın danışma kurulunda olduğu gerekçesiyle 4 ay tutuklu kaldı. 47 yıldır gazetecilik yapan Hasan Cemal, 1980’den bu yana PKK ve Kürt sorunu ile ilgilendi. Çok sayıda kitaba imza attı. Cemal, İmralı Zabıtları’nın yayınlanmasının ardından 2013’te Milliyet gazetesindeki görevinden kovulmuştu. Müzisyen, insan hakkı savunucusu Şanar Yurdatapan, 12 Eylül darbesinin ardından yurttaşlıktan çıkarıldı. 1991 yılında Türkiye’ye döndü.
Sivil itaatsizlik eylemlerinin öncülerinden biri olan Yurdatapan, birçok kez tutuklu yargılandı. Yurdatapan, geçen günlerde Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği davası kapsamında ertelemeli 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin TL para cezasına mahkûm edildi. Oyuncu Jülide Kural, Ankara Sanat Tiyatrosu, Kenterler Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu, Tiyatro Stüdyosu, Paris’teki Liberte (özgürlük) Tiyatrosu dahil pek çok sahnenin tozunu yuttu. En iyi kadın oyuncu dahil çok sayıda ödülü var. Yazar Murat Uyurkulak’ın Tol dahil 5 kitabı bulunuyor. Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, PKK gerillalarının gündelik ve siyasi hayatının ele alındığı Bakur belgeselinin yönetmenlerinden. 34. İstanbul Film Festivali’nde Kültür Bakanlığı’nca sansürlenen, belgesel yurtdışında birçok ülkede ödül kazandı. Gazeteci Yıldırım Türker, uzun yıllar Radikal gazetesinde yazdı. Türker aynı zamanda, şair ve tiyatro çevirmeni.
Özgür Gündem gazetesi çalışanları da yargı kıskacında. Gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, eski Sorumlu Yazıişleri Müdürleri Reyhan Çapan ve 175 gündür tutuklu bulunan İnan Kızılkaya hakkında da kapatma kararının ardından Cumhurbaşkanı’na hakaret Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçlamalarının da bulunduğu 158 tane dava açıldı. Gazetenin Yayın Danışma Kurulu’na yönelik soruşturma kapsamında ise yazarlar Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay 4.5 ay tutuklu kalmıştı.
Özgür Gündem gazetesinin geçirdiği hukuki sürecin bir benzerini 1992 yılında Gerçek dergisi yaşadı. Derginin, hemen hemen her sayısına örgüt propagandası davası açılır, sahibi avukat Kamil Tekin Sürek’e para cezası verilirdi. Sürek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM), Türkiye’yi mahkûm ettirdi. Sürek’e adil yargılanma hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle tazminat ödendi. Sürek’in AİHM davası içtihat olarak Türkiye’deki pek çok davada referans gösterildi. Sürek, cezaevlerindeki gazetecilerin sayısı ile gazete ve dergilere yönelik açılan davaların sayısının siyasi duruma göre değiştiğini vurguluyor. “Masanın devrilmesi ve AB ile iplerin koparılmasından sonra ise yine 90’lı yıllara dönüldü ve davalar hızla arttı” diyor. Nöbetçi Yayın Yönetmenliği dayanışma eylemi gibi geçmişte de eylemler olduğunu anımsatan Sürek, şöyle devam ediyor: “Şimdiki cezalar AİHM’ye gittiğinde Türkiye hükümeti aleyhine kararlar çıkacaktır. İfade, basın, düşünce, örgütlenme özgürlüklerinin ihlal edildiği çok açık. Siyasi duruma göre belki davalar azalacak, beraatler artacak ya da tam tersi davalar çoğalacak, cezalar ve hapse atmalar artacak. Bu açıdan referandum önemlidir örneğin. Referandumda ‘hayır’ çıkarsa durum farklı olur, ‘evet’ çıkarsa farklı olur.”