21 yıl süren diyet öldürdü

Anoreksiya hastalığına yakalanan, 21 yıl boyunca sadece salata yiyerek beslenen ve su bile içmediği için 2 böbreğini kaybeden Tekfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Leyla Akçağlılar önceki gün vefat etti. Butterfly çikolata ve pastanelerinin de sahibi olan ancak tatlıyı bilmeyen Akçağlılar, sağlıksız diyetin zararlarını her fırsatta anlatıyordu. TEKFEN Holding’in kurucularından Necati Akçağlılar’ın kızı ve Tekfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Leyla Akçağlılar 50 yaşında vefat etti. Butterfly çikolatalarının ve pastanesinin sahibi de olan Akçağlılar, 21 yıl süren diyeti sonucu böbreğini kaybetmiş, 2007 yılında kuzeninin böbreğiyle yeni hayatına başlamıştı. Anoreksiya hastası olan Leyla Akçağlılar, dört yemek ve tatlı kitabı da yazdı. Son kitabı ’Böbrek Yetmezliğinde Doğru Beslenme’ ile kendi yaşamından yola çıkarak böbrek hastalarının doğru beslenmesini sağlamaya çalıştı. Paris’te zayıflık arzusu Çocukken aile dostlarına ve arkadaşlarına özenle masalar hazırlamaktan, yemek pişirmekten hoşlanan Leyla Akçağlılar, 18 yaşında Paris’e ekonomi okumaya gittiğinde zayıflık tutkusu başladı. Zayıflık o yıllarda moda olmaya başlamıştı. 1978’den 1999’a kadar 21 sene sadece salata yiyerek ve su bile içmeden yaşadı. Balık ve et yemekten, protein almaktan özenle kaçınan Akçağlılar’ın böbrekleri, anoreksiya hastalığı sonucu iflas etti. 5-6 yıl kronik böbrek yetmezliğiyle uğraşan Akçağlılar, 2007 yılı sonunda kuzeninin böbreğiyle yeniden hayata döndü ve sadece 9 ay süren ’ikinci hayatım’ dediği dönemi yaşadı. 13 Eylül’de vefat eden Leyla Akçağlılar’ın cenaze namazı bugün Bebek Camii’nde öğle namazından sonra kılınacak. Cenaze Aşiyan’daki aile mezarlığına defnedilecek. Bedenimi kontrol edeyim Leyla Akçağlılar, geçtiğimiz haziran Hürriyet Gazetesi’nden Mesude Erşan’la röportajında, zayıflık arzusunun tutkuya dönüştüğünü şu ilginç sözlerle aktarmıştı: "Paris’teyken dönemin mankeni Twiggy çok zayıftı. Genç kızlar onun kadar ince olmak istiyordu. Ben de bu eğilimden çok etkilendim. Yememek için kendimi tuttum. Türkiye’deyken ailem tüm yaşamımı kontrol ediyordu. Taleplerimi her zaman yerine getiriyor, hayır diyemiyordum. Çok düşkün olduğum babam çok dominanttır. Hiçbir şeye kendim karar veremiyor, yalnız yapamıyordum. Paris’e tek başıma okumaya gidince, hiç olmazsa bedenimi kontrol edebilme şansım oldu. Kendimi cezalandırmak istercesine vücudumdan acısını çıkarmaya çalıştım. Üzüldüm kendimi aç bıraktım. Kızdım yine aç bıraktım." Cordon Blue’da eğitim Türkiye’de adını Tekfen Holding’te aldığı görevlerden çok arkadaşı Ebru İpekçi ile birlikte açtığı Butterfly pastanesi ve el yapımı Butterfly çikolatalarıyla duyuran Leyla Akçağlılar, tatlının tadını da bilmiyordu. Akçağlılar, Paris’te ekonomi eğitiminin ardından Fransa’nın ünlü yemek okulu Le Cordon Bleu’ya gitti. Ailesi, yememe hastalığına yakalanan kızlarını en başından fark etmiş ve terapiler almasını, kliniklere yatmasını sağlamıştı. Sakın vejetaryen olmayın Proteinin insan yaşamındaki önemini ne yazık ki sağlığını kaybettikten sonra anlayan Ayşe Leyla Akçağlılar, vejetaryen beslenme modelini kimseye önermediğini her fırsatta insanlara duyurdu. Doktorların uyarılarını dikkate almadığını ve "Ben gencim bana bir şey şey olmaz" dediğini itiraf eden Akçağlılar, özellikle gençlerin aşırıya kaçmadan bütün besinlerden faydalanmasını tavsiye ediyordu. Çocukken yediği etin tadını unutmuştu Ayşe Leyla Akçağlılar, proteinsiz sadece salata yiyerek geçirdiği 21 yılın ve böbrek yetmezliği çektiği yılların ardından 2007 yılı sonunda Los Angeles’taki böbrek nakliyle yeniden et yemeye başlamıştı. Çoçukken et yiyen ve daha sonra uyguladığı diyetle vejetaryen olan Akçağlılar, yeniden yemeye başladığında etin tadını hiç hatırlamıyordu. Akçağlılar böbrek naklinden sonra etin yanı sıra her gün iki öğün balık ve yumurta gibi protein içeren gıdalar almaya başlamıştı. El yapımı çikolata üretti, hiç yemedi Zayıflık tutkusunun yanında Ayşe Leyla Akçağlılar, yemek pişirme tutkusuna da sahipti. Ebru İpekçi ile birlikte 1997 yılında yemek kitapları yazmaya başladı. İkili daha sonra 2003 yılı sonunda da Butterfly pastanesini açmıştı. 2005 yılında Butterfly’da el yapımı çikolatalar da üretiliyordu. Çocukluğundan beri aslında tuzlu seven Akçağlılar, Butterfly’da pişirilen her şeyin tadına ufak bir ısırık alarak bakmakla yetiniyordu.