Oto tamircisi Fesih Gündoğar, tam 21 yıl boyunca taşları oyarak Diyarbakır’ın Sur ilçesinin eksiksiz bir maketini yaptı. Sur’daki çatışmalar sonucunda Gündoğar'ın yıllarca sokak sokak dolaşıp yaptığı Sur ilçesinin maketinde yer alan pek çok ev ve tarihi eser yok oldu. Çatışmalarda 21 yıllık maket de hasar görmüş
Fesih Gündoğar aslında bir oto tamircisi. Al Jazeera'den Abdülkadir Konuksever'in haberine göre, bundan tam 31 sene önce eline aldığı bir tebeşir parçası Fesih Gündoğar’ın kaderini çizmiş. Tebeşir parçaları ile başladığı maketi yaşamının merkezine oturtunca o günden bu güne başka iş yapmamış: "Tamirhanede çalışırken bulduğum bir tebeşir parçasını bıçakla oyup bir figür çıkardım. Sonra bunlardan bir cami yapmaya karar verdim. Çok güzel oldu. Görenler çok beğendi. Ben de ilerleterek binalar ve evler yapmaya başladım. O günden beri yapıyorum.”
Fesih Gündoğar, Diyarbakır’da şimdi otel olarak kullanılan tarihi Deliller Hanı’nın birebir kopyasını yaptığı zaman kentin ileri gelenlerinin dikkatini çeker. Handaki her ayrıntı makette de yer almaktadır ve esas gerçekleştireceği büyük proje için destek belediyeden gelir: “Diyarbakır Belediyesi’ne girdim. Çeşitli birimlerde çalıştım sonra da 21 yıl önce başladım Sur ilçesinin maketini yapmaya. Önce kentin 60 yıl önce havadan çekilmiş ayrıntılı bir fotoğrafını buldum. Tarihi yapıları ve evleri tek tek numaralandırıp bulundukları yerleri inceledim. Gidip çizimler yapıp ölçeklendirdim. Bu işleri bitirdikten sonra önce surları ve burçları tamamladım, ardından da toprak damlı evleri yapmaya başladım.”
Sur ilçesini çepeçevre saran surları bitirdikten sonra önce tarihi yapıları yapan Gündoğar ardından evlere girişmiş. Binlerce evi tek tek taştan oyarak yerine yerleştirmiş. Taş olarak bazalt ve Lice bölgesinden topladığı beyaz Lice taşını kullanmış. 21 yılın ardından, çok küçük bir kısmı hariç biten maket Sur ilçesinde Mardinkapı’da bir parkta, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin tahsis ettiği özel bölgede sergileniyor. Gündoğar şimdi surların etrafındaki çevre düzenlemesi ile meşgul. Ancak onun aklında gerçek Sur'un durumu var. “Üç aydan fazla sokağa çıkma yasağı sürdü. Maketimin olduğu yere de gelemedim. Sur’da pek çok tarihi yapı hasar gördü, yıkıldı. Hasar gören evler kepçelerle yıkılıp taşınıyor. Şimdi makete bakınca içerisinde pek çok alanın artık gerçekte olmadığını düşünüyorum. Bu da beni çok üzüyor. İnsanlar Sur’un yasaklı bölgelerine giremiyor ama gelip makete bakarak hasret gideriyorlar.
Makette evler bile tek tek belirlenip yapılmış. Sur’daki çatışmalar sırasında maket de hasar görmüş. Maketi çevreleyen camlardan geçen mermiler surlara ve Ulu Cami’ye hasar vermiş. “Ben gelemiyordum yasak nedeniyle buraya. Camlara kurşun gelmiş ve delip makete zarar vermiş. Bazı bölümlerini yeniden yapacağım. Makete zarar gelse de çok önemli değil yine yapılır ama esas Sur’un kendisine gelen zararlar beni çok düşündürüyor. Tarihi bir yapıyı yeniden onarıp eski haline getirmek çok zor.”