21.01.2014 - Avrupa basınından özetler

21.01.2014 - Avrupa basınından özetler

Avusturya'dan Die Presse gazetesi Suriye krizinin çözümün sağlanabilmesi için, önce bölgesel iktidar mücadelesinin çözüme kavuşması gerektiğine dikkat çekiyor:

“Suriye sorunu maalesef sadece bir iç sorun değil: Bu, uzun süredir Basra Körfezi'ndeki Arap monarşileriyle İran arasında, başkaları üzerinden süren bir temsili savaş. Suudi Arabistan, Katar ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'ndeki diğer devletler, Şii İran'ı tehlikeli bir rakip olarak görüyor. Hesapları şu, eğer Tahran'ın müttefiki olan Beşar Esad devrilirse İran'ın etkisi de azalır. Tahran ise elbette elindeki tüm araçlarla bunu engellemeye çalışıyor. Bu bölgesel iktidar mücadelesi çözüme kavuşmadan Suriye'de barış ihtimali de düşük kalmaya devam edecek. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, İran'ı konferansa davet ederken de bunu hesaba kattı. Ne var ki Suriye muhalefetinin öfkeli tepkisi gösterdi ki Ban bu adımı kötü planlamış.”

Milano'da yayımlanan sağ liberal İtalyan gazetesi Corriere della Sera, Tahran'ın Cenevre-2 barış konferansına önce davet edilip sonra davetin geri çekilmesini şöyle yorumluyor:

“Bu bir iletişim eksikliği mi, bir düşüncesizlik mi yoksa Suriye gibi karmaşık bir krizi ele alma konusundaki beceriksizlik mi? Hepsinden biraz... Hatta İsviçre'deki Suriye barış konferansının hazırlıklarının bir yıldan uzun süredir yapıldığı düşünülecek olursa, hepsinden fazlasıyla da denebilir. Çemberin kareye çevrilmesi bile hâlâ mümkün ne var ki uzlaşmayı sağlayacak iklim ziyan oldu. Ve şunu hatırlatmanın tam sırası: 3 yıl iç savaş, 100 binden fazla ölü, 6 milyondan fazla mülteci.”

Hollanda'dan De Telegraaf Suriye ile ilgili yorumunda Batı'nın İslamcılardan duyduğu endişeye dikkat çekiyor:

“İran'a yönelik daveti geri çekerek, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, muhalefetin Suriye barış konferansına uzak durmasını engellemiş oldu. Suriye muhalefetinin olmadığı bir konferans, başlı başına bir hezimet anlamına gelecekti. Herkesten çok ABD ve Rusya, hükümet temsilcilerini ve muhalifleri bir masada buluşturmak için aylardır çaba sarf ediyor. Ne var ki konferans İran olsa da olmasa da başından beri başarısızlığa mahkûmdu. Suriye Devlet Başkanı Esad dün bir röportajda ne görevi bırakmayı ne de iktidarı muhalefetle paylaşmayı düşündüğünü söyledi. Onun kanaatine göre İsviçre'deki görüşmelerin odağında, muhaliflere verdiği isimle ‘teröristlere' karşı mücadelenin yer alması gerekiyor. Bu açıdan Esad, Batı'dan bile gittikçe artan şekilde destek buluyor. Zira burada, İslamcıların Suriye'deki yükselişinden duyulan korku artıyor.”

Danimarka'dan Berlingske gazetesinin Suriye barış konferansıyla ilgili yorumu ise şu şekilde:

“Gündemdeki barış görüşmeleri Cenevre'de 2012 yazında düzenlenen ama Suriye'deki olumsuz gidişata etki etmeyen, önceki barış konferansının devamıdır. Yine de elbette bu girişimde bulunulması gerekiyordu, zaten ortada çok fazla seçenek de yok. Barışçıl bir çözüm ufukta görünmese de, Beşar Esad'ın olmadığı bir geçiş hükümeti hedefi uzak gelecekte yer alsa da… Aralarında Danimarka'nın da olduğu 35'ten fazla ülke konferansa katılacak. İran'ın müzakerelerde oynayacağı muhtemel rol ise son anda Suriye muhalefetinin gereksiz bir güvensizliğe kapılmasına neden oldu. Beklentiler çok yüksek değil ancak zaman ilerliyor.”