21.02.2014 - Alman basınından özetler

21.02.2014 - Alman basınından özetler

Berlin'de yayımlanan Die Welt gazetesi Ukrayna'da kanlı çatışmaların yeniden başlamasını yorum sütunlarına taşıyor. Gazete, yaşananların Bosna Savaşı'nı hatırlattığına dikkat çekiyor:

"Kiev'deki katliam 20 yıl önceki Bosna Savaşı'ndan bu yana Avrupa topraklarında yaşanan en korkunç şiddet olayı. Keskin nişancılar en son 1994 yılında Saraybosna'da silahsız insanların üzerine salınmıştı. Üstelik Kiev yönetimi seçimle başa geldi. Bu durum sergiledikleri tutumu çok daha aşağılık kılıyor. Katil zihniyeti cumhurbaşkanlığı sarayı ve demokrasiyle örtüşmüyor. İşte tam da bu yüzden AB'nin taraf olması ve taraf tutması gerekiyor. Sadece Yanukoviç yönetimine yönelik yaptırımlar yoluyla değil, aynı zamanda uluslararası hukuk ihracat hücumuna geçerek. Bir ihtimal Ukrayna'da bütünlüğü sağlayabilecek denge sadece AB'nin azınlıkları koruyan hukuki araçları ve ölçülü bir özerklik sayesinde temin edilebilir."

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung'un aynı konudaki yorumu ise şöyle:

"Ukrayna'yı daha ne bir arada tutabilir? Hiçbir halk, hiçbir ulus sonsuza dek tarihi nedeniyle lanetlenemez. Bağımsızlık Meydanı'nda yaşananlar Ukrayna'da nelerin mümkün olabileceğini gösterdi. Protestolar sırasında birlik içinde bir Ukrayna rüyası hayata geçirildi. Daha fazla refah ve seyahat özgürlüğü uman Avrupa değerlerinin destekçileri ve evet, Rusya karşıtları ve milliyetçiler bir araya geldi. Hepsini birleştiren ise tek hedefti: Yanukoviç'in yozlaşmış yönetimi altında yaşamak zorunda kalmamak."

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in 19 milyar dolar karşılığında en sevilen mesajlaşma uygulamalarından biri olan Whatsapp'ı satın alması basında öne çıkan konulardan. Frankfurter Rundschau'nun konuyla ilgili yorumu şöyle:

"450 milyon telefon numarası satın alındı, belki bir o kadar da seri numarası; ayarlara göre ise 450 milyon kişinin ikamet yeri... Her ne kadar şirketlerin önceliği para kazanmak olsa da, bu kişisel verilerin kötüye kullanılması tehlikesini de beraberinde getiriyor. Ne var ki tecrübeler, bu farkın konuya nereden baktığınıza göre değiştiğini de gözler önüne seriyor: Bireysel açıdan bakıldığında, verilerin iktisadi amaçlar doğrultusunda kullanılması ile suistimal edilmesi arasında pek de bir fark yok. Böylelikle, bu tür ticari işlemlerin riski bir kez daha gündeme gelmiş oluyor. Veri güvenliği açısından daha zor zamanlar bizleri bekliyor. En azından, Facebook üyesi olmasak bile, telefon numaralarımızın yanı sıra çok sayıda verimizi de Bay Zuckerberg'le paylaşıyoruz.”

Schwäbische Zeitung ise geleceğe bakılması gerektiği yorumunda bulunuyor:

“Whatsapp'ı satın alan Facebook, kapsama alanı, veriler ve reklam gelirleri gibi konularda epeyce güç kazanmış oldu. Baş rakip Google da ilk kez Facebook'un ağırlığını hissetti. Ancak verilerin güvenliği konusunda endişe duyanların tepkileri bu kez havada kalıyor. Tabii ki bir veri devi diğerini yutacak ve elbette Zuckerberg'in amacı daha fazla kâr elde etmek. Onu bununla suçlamak anlamsız. Facebok'un iyiliği ya da kötülüğü, Whatsapp'tan bağımsız olarak, üyelerin onu ne şekilde kullandığına göre değişir: Veri güvenliği konusunda bilgi sahibi olan kişiler, verilerini koruyabilir. Whatsapp ile varılan anlaşma, genel olarak sosyal medyanın kullanımına ilişkin eğitimin tartışılmasına vesile olmalı. Bu platformları doğru kullanmayı nasıl öğrenebiliriz? Eğitim uzmanı politikacıların devreye girmesi gerekiyor. Ailelerin de bu konulara ilgi duyması ve iletişimin imkânları ile ilgilenmesi şart.”