22.05.2015 - Alman basınından özetler

22.05.2015 - Alman basınından özetler

Başkent Berlin’de çıkan Die Welt gazetesinde Palmira’nın IŞİD’in eline geçmesi ile ilgili şu yorumu okuyoruz:

“Birçok gözlemci geçen aylarda IŞİD’i artık pek hesaba katmıyordu. Fakat bu sadece bir dilek olarak kaldı. Beyaz Saray, IŞİD ile mücadele etmek istiyor ama Palmira’yı cihatçıların eline düşmekten kurtarmak için son ana kadar çabalayan Esad’a bağlı birliklere destek vermeye de yanaşmadı. ABD'nin kent için yapılan çatışmalara katılmamakta haklı gerekçeleri vardı: Çünkü orada sadece düşmanının düşmanı ile savaşacaktı. Gerçek şu ki, Esad'da IŞİD ile mücadele etmek içini gereken irade mevcut değil. Şam rejimi yıllarca, İslamcılara göz yumdu. Sadece bu yolla diğer ülkeleri 'Beni mi istiyorsunuz, yoksa İslamcıları mı?' şeklinde bir seçimle karşı karşıya bırakabiliyordu. Ancak kendi yarattığı canavar, şimdi Esad'ın kendisini tehdit ediyor.”

IŞİD terörü konusunda Mannheimer Morgen gazetesinin yorumu ise şöyle:

“IŞİD fanatikleri şimdi de Palmira'daki Dünya Kültür Mirası'nı tehdit ediyor. Kuzey Irak'taki tarihi eserlere yönelik barbarca yıkımdan sonra Suriye'deki tarihi hazinelere dokunulmaması bir mucize olur. Cihatçılar Batı medeniyetini şoka uğratmayı tercih edecektir. Tabii ki bu militanlar tarihi eserlere zarar verdikleri zaman kanlı bir idam videosundan daha fazla dikkat çekeceklerinin bilincinde. Bu belki de alaycı bir durum, ama aşırı bilgi ve görüntü bombardımanına maruz kalan uluslararası toplum da teröristlerin kanlı şiddet görüntüleri karşısında giderek daha duyarsızlaşıyor.”

IŞİD’in ilerlemesi ile ilgili sıradaki yorum ise Frankfurter Rundschau gazetesinden:

“IŞİD, Irak ve Suriye’de önemli şehirleri ele geçirdi. Iraklı ve Amerikalı yetkililerinin tahminlerinin aksine, IŞİD’in askeri gücünü zayıflatmak mümkün olmadı. Washington’ın IŞİD ile mücadele taktiği görünüşe göre başarısızlığa uğradı. Palmira'nın düştüğü Suriye'de de durum farklı değil. Kürtlerin ve Sünni aşiretlerin Amerikalılar ile birlikte IŞİD'e karşı mücadele verdiği Irak'ta tablo bir süreliğine de olsa farklı görünüyordu. Ancak Ramadi yenilgisinin ardından aşiret reisleri, Sünni IŞİD'in saflarına katılmayı ve Bağdat'taki Şii iktidar kadrolarına kafa tutmayı düşünebilir. O zaman IŞİD'i yenme ümitleri tamamen suya düşecektir ve Irak ve Suriye'nin dağılmasının önüne geçilemeyecektir.”

Almanya'da Tren Makinistleri Sendikası'nın Çarşamba günü başlattığı süresiz grev dün sona erdi. Sendika ile işveren, müzakereleri sürdürecek iki arabulucu üzerinde uzlaştı. 17 Haziran'a kadar iş bırakma eylemi yapılmayacak. Der Tagesspiegel gazetesinde konuyla ilgili şu yorumu okuyoruz:

“Şöyle bir düşünün, Alman Demiryolları yönetimi ile sendika arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri neredeyse bir yıldır sürüyor. Geçen aylar zarfında tam dokuz grev yapıldı. Şimdi iki arabulucu devreye girdi. Bu aslında bir iflas ilanı. Aradan geçen bir yılın ardından Alman Demiryolları Personel Bölümü Şefi Ulrich Weber ve Tren Makinistleri Sendikası Başkanı Claus Weselsky, beceremediklerinin farkına vardı. 17 Haziran'da arabulucular göz kamaştırıcı bir uzlaşma sağlasa da ve Weber ile Weselsky dostane tavırlarla yeni toplu sözleşmeyi imzalasa da, bu gerçek değişmeyecek. Demiryolları ve ülkenin çıkarı için, bu iki isim bir daha toplu sözleşme konusuna el sürmez umarız."