T24 - BM İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen bağımsız komisyon, Suriye'deki insan hakları ihlalleri kurbanları ve tanıklar, diplomatik misyon temsilcileri, BM'nin birlikte çalıştığı kuruluşlar, İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği, Arap Birliği gibi bölgesel kuruluşlar, sivil toplum ve insan hakları örgütleriyle temas kurdu. 26 Eylül'de başlayan çalışmalar tamamlandı ve hazırlanan 40 sayfalık rapor BM İnsan Hakları Konseyi'nin merkezi Cenevre'de açıklandı. Rapor, Suriye güvenlik güçlerinin rejim karşıtı göstericilere müdahaleleri sırasında 'insanlık suçu' işlendiğini söylüyor. Brezilyalı insan hakları uzmanı başkan Prof. Sergio Pinheiro, eski BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Başkanı Amerikalı Karen EbuZeyd ve BM'nin eski kadın hakları raportörlerinden Prof. Yakın Ertürk'ün oluşturduğu komisyonun düzenlediği basın toplantısı, Ankara'daki BM binasında da basın mensuplarının katılımıyla video konferans olarak yayınlandı. Komisyon Başkanı Pinheiro, raporlarının, BM İnsan Hakları Konseyi'nin Mart ayında yapılacak 19. toplantısında ele alınacağını belirterek, raporlarını, Suriye'deki insan hakları ihlallerinin kurbanı veya tanığı 223 kişiyle mülakat yaparak hazırladıklarını, bunların aralarında siviller ve güvenlik güçlerinden firar edenler bulunduğunu kaydetti. Rapordan: Pinheiro, firar edenlerin veya çocukların işkenceyle öldürüldüklerine tanıklık edenlerin bulunduğunu söyleyerek, "Sivillere karşı ateş açma ve kötü muamele emrinin, silahlı kuvvetlerin en üst düzeyi ve hükümet tarafından alınan direktiflerin sonucu olduğuna inanıyoruz. Suçlar arasında cinayet, işkence, tecavüz ve alıkoyma var. Komisyon ayrıca, bu büyük ölçekteki ve sistemli ihlallerin devletin en üst düzey makamlarının onayıyla olduğu sonucuna vardı" diye konuştu. Güvenlik kuvvetlerinden firar edenlerin, komisyona, silahsız göstericilerin üzerine uyarmadan ateş açılması emri verildiğini açıkladığını söyleyen Pinheiro, bu tanıkların milislerle özellikle Nisan'da Lazkiye'de öldürmek için ortak operasyonlar düzenlediklerini anlattıklarını kaydetti. Keskin nişancıların kalabalığın ve yaralıları kurtarmak isteyenlerin üzerine ateş açtığı yolundaki tanıklıkların bulunduğu raporda, doktor kıyafetli güvenlik güçlerinin Humus askeri hastanesinde cinayet işledikleri ve işkence yaptıkları da yer alıyor. Raporda, Sayda kentinden 14 yaşındaki Tamer El Şari'nin işkence altında öldüğü anlatılırken, 40 yaşındaki bir adamın tanıklığına göre de 11 yaşında bir çocuğa üç güvenlik görevlisinin tecavüz ettiği bulunuyor. Bu tanıklıkların, keyfi infaz ve gözaltı, gözaltında veya güç yoluyla kayıp, işkence vakalarını gösterdiğini ve bazılarında cinsel şiddet ile çocuk hakları ihlallerinin görüldüğünü belirten Pinheiro, "Komisyonun topladığı kanıtlar, bu büyük insan hakları ihlallerinin Suriye askerleri ve güvenlik güçleri tarafından, protesto hareketinin başladığı Mart 2011'den bu yana ortaya konduğunu gösteriyor" diye konuştu. Eylemlerden güvenlik güçleri ve ordunun sorumlu olduğunu kaydeden komisyonun üyeleri, Şam yönetimine kendilerine Suriye'ye derhal ve sorunsuz girme izni vermesi çağrısını yineleyerek, bu isteklerinin şimdiye kadar yerine getirilmediğine dikkati çekti. Komisyonun Suriye hükümetine bu insan hakları ihlallerinin derhal durdurulması, bu ihlaller konusunda bağımsız ve yansız bir soruşturma açılması ile sorumlularının adalet önüne çıkarılması çağrısı yaptığını söyleyen Pinheiro, Suriye muhalefeti, İnsan Hakları Konseyi, bölgesel kuruluşlar ve BM üyesi ülkelere özel tavsiyelerde bulunduklarını kaydetti. BM Komisyonu'nun üyeleri, bu yönde daha önce yaptıkları birçok talebe rağmen, Suriye hükümetinin kendileriyle bir diyalog başlatmadığını ve Suriye'ye girişlerine izin vermediğini belirterek, Şam yönetiminin uluslararası kuruluşlar, BM'nin özel örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarına derhal olaylardan etkilenen bölgelere giriş izin vermesi ve sivil halkın korunması ile insani yardımın sağlanması için tam bir işbirliğine gitmesi çağrısı yaptılar. Komisyon üyeleri Suriye hükümetinin kendilerini işbirliği olasılığı konusunda bilgilendirdiğini, ancak öncelikle kendi bağımsız özel komisyonlarını kurmak istediklerini ilettiklerini söylediler. Komisyon Başkanı Pinheiro, "Suriye'de insani yardım koridorları açılması olasılığı" konusundaki görüşünü sorması üzerine, sivilleri korumak ve yardım sağlamak için bu öneriden haberdar oldukları, ancak bunun uygulamaya geçirilip geçirilmemesi konusunda karar verecek olanın da BM üyesi ülkeler olduğu yanıtını verdi.