Aralarında Murat Belge, Temel İskit, Ümit Kardaş, Osman Kavala Baskın Oran, Zeynep Dağı, Niyazi Öktem, Zafer Üskül, Bahattin Yücel ve Mahmet Altan’ın olduğu aydınlar yeni meclise 6 maddelik restorasyon çağrısında bulundu. Metinde “şimdi, devlet yönetiminde yozlaşmayı sona erdirmek vaadiyle halktan destek alan siyasi partiler, tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Bu partiler -aralarındaki siyasal görüş ayrılıklarını bir süre erteleyerek- bir ‘Onarım Programı’ çerçevesinde TBMM’de güçbirliği yapmak, hukuk devleti ve demokrasi alanında yaşanan tahribatı hızla gidermek sorumluluğu taşıyorlar” ifadeleri yer aldı. İşte aydınlar tarafından yayınlanan çağrı metni:
7 Haziran Genel Seçimi ülkemizin sürüklendiği keyfi yönetime karşı, hukuk devletini ve demokrasiyi güçlendirmeyi vaadeden siyasi partilerin gücünün artmasıyla sonuçlandı. Bu artış, son yıllarda hepimizi güvensizliğe iten ve uluslararası alanda da saygınlığımızı zedeleyen ‘Tek Parti’ yönetiminin sona erdirilmesi umudunun doğmasına yol açtı.
Son bir kaç yıl içinde Türkiye demokrasi ve hukuk devletinin işleyişi konusunda, darbe dönemlerini anımsatan talihsiz uygulamalar yaşadı. Demokrasinin temeli olan ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesi, defalarca fiilen ve açıkça çiğnendi; Yasama ve yargı siyasi iktidarın, daha da ötesinde bir kişinin talep ve talimatlarıyla yönlendirilir hale geldi. Keyfilik, savurganlık, yolsuzluk, kişisellik, tek sözcükle ‘yozlaşma’ her alanda yönetime egemen oldu.
Şimdi, devlet yönetiminde yozlaşmayı sona erdirmek vaadiyle halktan destek alan siyasi partiler, tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Bu partiler -aralarındaki siyasal görüş ayrılıklarını bir süre erteleyerek- bir “Onarım Programı” çerçevesinde TBMM’de güçbirliği yapmak, hukuk devleti ve demokrasi alanında yaşanan tahribatı hızla gidermek sorumluluğu taşıyorlar. Bu sorumluluk 7 Haziran’a ulaşan süreçte millete verdikleri sözlerden kaynaklanıyor.
1. Devletin varlığını hukuk içinde sürdürmesinin ve toplumun barış içinde yaşamasının temeli, adalettir. Öncelik ve ivedilikle, adalete siyasetin müdahalesi önlenmeli, devletin hukuk içinde işleyişi sağlanmalıdır. HSYK’da siyasi kasıtla yapılan düzenlemeler, İç Güvenlik Yasasında İdareye yargı yetkisi veren, hukuk devleti ilkesine aykırı hükümler ve Sulh Ceza Mahkemelerine verilen özel yetkiler hemen kaldırılmalıdır.
2. Cumhurbaşkanının yasa ve hukuk tanımaz tavrı derhal sona erdirilmelidir. Kullandığı abartılı mekan ve imkanlara son verilmeli; parlamenter demokrasinin kuralları ve Anayasa sınırları içine çekilmesi sağlanmalıdır. Hukuk önünde -Anayasada gösterilenlerin dışında- bir ayrıcalığı olmadığı hatırlatılarak, devletin ve milletin birliğinin daha fazla zedelenmesinin önüne geçilmelidir.
3. Türkiye yolsuzluklarla anılan bir ülke görünümünden derhal kurtarılmalıdır. Yolsuzluk soruşturmalarında ve kamu güvenliğini tehdit eden olayların araştırılmasında kamu adına görev yapan güvenlik ve yargı mensuplarının mağduriyetlerine son verilmelidir. Siyasilerin mal varlıklarının saydamlığı ve yolsuzluk suçlamalarının yargı önüne çıkması sağlanmalıdır. Kamu yönetiminde her türlü savurganlık önlenmeli, dar ve orta gelirlilerin durumlarını iyileştirecek acil ve kalıcı önlemler alınmalıdır.
4. Düşünce ve ifade özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz. Yazılı ve görsel basına ve her türlü bilgi paylaşma, haberleşme ortamına iktidarın müdahalesi önlenmelidir. TRT ve AA gibi kamu kaynağı kullanan organların tarafsızlığı, -aykırılık halinde ağır kişisel yaptırımlar getirilerek- yasa ile yeniden düzenlenmelidir.
5. Dış politikada ülkemizin geldiği yer vahimdir. Türkiye hiç bir zaman bölgede ve dünyada bu kadar saygınlık yitirmemiştir. Komşuların iç işlerine müdahaleden vazgeçilmelidir. Bu alanda yapılan yanlışlar -uluslar arası sorgulamalara gerek bırakmayacak biçimde- sonlandırılmalı ve içeride yargının bu yanlışları araştırıp karara bağlamasının önü açılmalıdır.
6. Milli iradenin adaletli temsilini engelleyen bu günkü baraj uygulaması kaldırılmalı, siyasal partiler ve seçim yasaları AB ülkelerindeki örnekler göz önünde tutularak katılımcılık ve saydamlık esaslarına göre yeniden düzenlenmelidir. Yasalar ve Anayasa’dan 12 Eylül darbe hukukunun izleri silinmelidir. Partilerin, böyle somut bir “Onarım Programı” çevresinde TBMM’de güç- birliğinden sonuç alması için, Anayasanın -seçimin yenilenmesini öngören- 116. Maddesinin devreye girmesini önleyecek bir Hükümet oluşumuna ihtiyaç olduğu açıktır.
Mehmet ALTAN -Prof. Dr. Ekonomist
Murat BELGE -Prof: Dr. yazar
Orhan Kemal CENGİZ -Hukukçu, yazar
Zeynep DAĞI -Doç.Dr. Ankara eski.Milletvekili
Abdulbaki ERDOĞMUŞ – İlahiyatçı, Diyarbakır eski M.vekili,
Hüseyin ERGUN – SODEP Genel Başkanı
Recai ERSOY -Tıp Dr. SODEP Genel Sekreteri
Kemal Fahir GENÇ -Yönetici. eski müsteşar Yrd.
Ertuğrul GÜNAY – Kültür ve Turizm eski Bakanı
Temel İSKİT –Emekli Büyükelçi, yazar
Erdal KALKAN – Hukukçu, İzmir eski Milletvekili
Ümit KARDAŞ -Emekli Askeri Yargıç, avukat, yazar
Osman KAVALA -Anadolu Kültür Vakfı Başkanı
Emre KOCAOĞLU –TDV eski Başkanı, Istanbul eski M.vekili
Onur Bilge KULA -Prof.Dr. Alman Dili/Ed.Öğretim Üyesi.
Nesrin NAS -ANAP E. Genel Başkanı
Baskın ORAN – Prof. Dr. Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi
Niyazi ÖKTEM -Prof. Dr. Hukukçu
Haluk ÖZDALGA -Mühendis, Ankara eski Milletvekili, yazar
Tuğrul PAŞAOĞLU -Yayıncı Ünal ÜNSAL -Emekli Büyükelçi
Zafer ÜSKÜL -Prof.Dr. Anayasa H.Ö. Ü. Mersin E.Milletvekili
Hami YILDIRIM -Şehir Plancısı, .Burdur E.Milletvekili
Bahattin YÜCEL -Turizm E.Bakanı