"24 Haziran'da 'uçan mürekkepli mühür' palavrasını en çok kim yaydı?"

"24 Haziran'da 'uçan mürekkepli mühür' palavrasını en çok kim yaydı?"

Cumhuriyet yazarı Kadri Gürsel, 24 Haziran'daki baskın seçim sürerken ortaya atılan "uçan mürekkepli mühür" hikâyesinin anatomisini kaleme aldı. Gürsel, "Dezenformasyonun Facebook, Whatsapp gibi platformlarda yayıldıktan sonra Twitter’da gündem olduğuna" işaret ederek  "İktidar yanlısı ağ, uçucu mürekkepli mühür palavrasını en çok yayan küme" dedi.

24 Haziran'daki çifte seçim sürerken sosyal medyadan CHP'nin önde olacağı düşünülen sandıklarda uçucu mürekkepli mühür olduğu iddiası yayılmış, Adil Seçim Platformu tarafından bu iddia yalanlanmıştı.

Gürsel 24 Haziran'da yaşanan bu olayı bugünkü köşesine taşıdı. Cumhuriyet yazarı şunları yazdı:  

 

Türkiye-ABD krizinin daha da derinleştiği bir zamanda olsak dahi, 24 Haziran günü oy verme işlemi sürerken yayılan “uçan mürekkepli mühür” dezenformasyonunun anatomisi hakkında yazmayı tercih ediyorum. 24 Haziran giderek geride kalırken elimde bu dezenformasyonun kaynağı ve yayılımı hakkında bana göre ilginç ve özel bilgiler var. Paylaşmazsam yazık olur. Kriz hakkında ise “Bu pilav daha çok su kaldırır” diye düşünüyor ve okurlardan mehil rica ediyorum.  Twitter’daki bazı iktidar yanlısı ağların (network) yayılmasında bir aşamada kritik rol oynadıkları “Uçan mürekkepli mühür” dezenformasyonu şöyle gelişti:  24 Haziran’da saat 10.59’da, oy verme işlemi başladıktan üç saat sonra, muhalif tutumuyla bilinen kıdemli bir medya mensubunun attığı tweet kısa sürede “viral” oldu. Orijinal haliyle alıntılıyorum:  “Arkadaşlar sabah bir arkadaşın kayınpederi oy kullandiktan sonra 1 -2 dk toparlanmak için kabinde oyalanmış sonra bakmışki bastığı mühür uçup gitmiş .üçucu mühür göndermişler chp nin kesin kazanacağı yerlere kıyamet kopmuş tutanaklar falan tutulmuş. Lütfen herkese duyurun.”  Bu tweet 2800’den fazla kez “RT” edildi ve 3800’den fazla da beğeni aldı. Noktası virgülüyle aynı tweet metni Whatsapp’tan da yayıldı. Bir de tanıdığım bazı kerli ferli, iyi eğitim almış kişilerin, dezenformasyon olduğu hakkında kuşkuya yer bırakmayan bu tevatürü Whatsapp’da paylaştıklarını görmek beni gerçekten üzdü. Sorumlu bir vatandaş olarak harekete geçmeye karar verdim.  24 Haziran’da seçime katılımı düşürmekten başka bir sonuç doğurması mümkün olmayan bu dezenformasyonun önü, yayıldığı mecra olan Twitter’da kesilmeliydi. Bu da ancak sandık başında kontrol sağlayan platformların resmi Twitter hesapları vasıtasıyla yapılabilirdi. İhbarımın gözden kaçmayıp ivedilikle değerlendirilmesi için Twitter hesabımı kullandım. Saat 11.43’te ilgili hesapları “mention”layarak şu tweeti attım:  “CHP’nin güçlü olduğu sandıklara uçucu mürekkepli mühür gönderdiği iddiaları hakkında bir açıklamanız var mı @ adilsecimnet @tgmcelebi @ OyveOtesi @sandikgucu”.  Dezenformasyonu önlemek amacıyla hareket ederken, diğer taraftan yayılmasına hizmet etmiş olmamak için tweetimi yarım saat yayında tuttuktan sonra sildim. Ayrıca, “dezenformasyon” teşhisini koymayı Adil Seçim Platformu’na bırakmak maksadıyla “uçucu mürekkepli mühür” hikâyesini nitelemek için özellikle “iddia” sözcüğünü kullandım.  Bu arada tweetim 388 kez RT edildi, 394 beğeni aldı. Tweetin yayında kaldığı süre ve etkisi, ihbarımın “mention”ladığım hesaplar tarafından dikkate alınıp değerlendirilmesi için bence yeterliydi.  Nitekim öyle oldu.  Tweetimi silmemin üzerinden yaklaşık 15 dakika geçtikten sonra “Adil SeçimPlatformu”nun resmi Twitter hesabı @adilsecimnet şu tweeti paylaştı:  “Uçan mürekkepli evet mühürü kullanıldığı iddiası tamamendezenformasyondur. Bu yöndeki mesajlara itibar etmeyiniz. Sandık başında motivasyonunuzu düşürmeyin, yeter ki sandıklar uçmasın :)”  6900’den fazla RT edildi ve 15600 kez de beğenildi bu tweet...  Seçime katılım ve sandık güvenliğinin selameti açısından kritik önemde olan, Adil Seçim Platformu’nun “uçan mürekkepli mühür” iddiasının bir dezenformasyon olduğunu teyit etmesiydi. Twitter’da @ adilsecimnet’in tweetini alıntılayarak kendilerine teşekkür ettim.  Mamafih @adilsecimnet’in tweetini müteakip “olay”ın niteliği hızla farklılaştı ve “hayali mühür” el değiştirdi. İktidar yanlısı bazı Twitter kullanıcıları ve troller, yazıp sildiğim o ihbar tweetini fırsat bilerek, beni “uçan mürekkepli mühür” palavrasına inanacak kadar saf olmakla ya da bu dezenformasyonu yaymakla suçladılar. Bunlardan bir kısmının “iddia” sözcüğünün “ispatlanması gereken sav” manasına geldiğini bilmeyecek kadar nasipsiz oldukları kanaatindeyim.  Benim çok ciddiye aldığım, elbette ki uçan mürekkepli mühür hikâyesi değildi, bu hikâyenin ciddiye alınıp yayılmasıydı.  Sorumlu bir vatandaş olarak şu saikle hareket ettim: Oy verme işlemi sırasında “Bu kadarı da olmaz” dedirten asılsız hile iddialarının yayılması, gerçek seçim yolsuzlukları hakkındaki doğru haberlerin inandırıcılığını azaltır. Şüphe etmekte haklıydım, çünkü bunun daha önce başka ülkelerde kullanılmış bir sosyal medya manipülasyonu olduğunu biliyordum.  Sonrasında, Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) bünyesindeki “Siber Politikalar & Dijital Demokrasi Programı”, bu “uçanmürekkepli mühür” hakkında Twitter’la sınırlı bir araştırma yaptı ve dezenformasyonun diyagramını çıkardı.  Bu araştırmaya göre konumuzla ilgili ilk tweet saat 10.26’da bir Ankara Üniversitesi SBF öğrencisi tarafından atılıyor. Tweet, “CHP nin kesin kazanacağı bölgelerde mühürler uçucu mürekkeple doldurmuşlar” diye başlıyor, “Mührü bastıktan sonra biraz bekleyip atınız” diye bitiyor.  Bu ilk paylaşım sadece 18 kişi tarafından RT’lendiği için belirleyici olmadı. Tweeti 2800 defa RT edilen medya mensubu ile bu öğrenci arasında bir ilişki yok. Birbirlerini takip etmiyorlar. Bu da, dezenformasyonun Facebook, Whatsapp gibi platformlarda yayıldıktan sonra Twitter’da gündem olduğunu işaret ediyor.  Hedef alınmasını istemediğim için adını paylaşmadığım kıdemli medya mensubunun Twitter hesabı, dezenformasyonun ilk aşamasında en merkezi faktör.  Adil Seçim Platformu’nun uçucu mürekkep iddiasını yalanlayan tweetiyle birlikte ikinci aşama başlıyor. Dijital Demokrasi Programı, Adil Seçim Platformu tweetinin ilk 10 bin kullanıcı tarafından RT edilip beğenilmesinde birbirini takip etmeyen iki “ağ” saptıyor: Muhalefet ve iktidar yanlısı Twitter hesapları.  Bu aşamada en büyük küme, dezenformasyonu alay ederek paylaşmaya başlayan ve dolayısıyla dezenformasyonun yayılmasını sürdüren iktidar yanlısı hesap ağı. Bu kümede beş hesap çok etkili. Bunlardan sadece biri gerçek bir kişiye ait. Bu bir medya mensubu. Diğer üçü troll, biri de anonim hesap. Bu hesapları da paylaşmayacağım.  Bu büyük iktidar yanlısı ağ, Adil Seçim Platformu tarafından yalanlandıktan sonra alay etmek maksadıyla da olsa uçucu mürekkepli mühür palavrasını en çok yayan küme.  Muhalefet kümesi ise daha küçük. Adil Seçim Platformu’nun yalanlaması üzerinden konuyu takip etmeye devam etmiş.  Dijital Demokrasi Programı’na göre, Türkiye’de sosyal medya üzerinden yayıldığı tespit edilen dezenformasyonlar içerisinde devlet destekli bir kaynak tarafından üretilme ihtimali en düşük olanlardan biri, bu uçucu mürekkep hikâyesi...  Arz ederim...