24.12.2014 - Alman basınından özetler

24.12.2014 - Alman basınından özetler

Alman basınında İslam karşıtı yürüyüşler geniş bir biçimde irdelenmeye devam ediyor. Avrupa’nın sorunlu ülkesi Yunanistan ve Ukrayna’nın içinde bulunduğu kriz, gazete sayfalarına taşınan diğer konular.

Kısa adı Pegida olan ‚Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar‘ oluşumunun düzenlediği gösteri yürüyüşlerine bir tepki de Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinden geliyor:

„Pegida göstericileri gerçekten halkın iyiliğini düşünüyorlarsa, gerçekten gelecek hakkında hiç kafa yordular mı acaba? Nüfusun 2030 yılında 81 milyondan 79 milyona düşecek olması acaba Alman ekonomisi ve emeklilik sistemi için ne anlam ifade ediyor? Hem de aynı dönemde emeklilerin sayısı artarken… Almanya İmar, Şehircilik ve Mekan Enstitüsü nüfusun iki milyon kişi azalacağını ön görmekte. Müslüman ülkelerden gelen mültecilerin çoğu önümüzdeki yıllarda çalışmaya başlayıp vergi ödeyecekler. Nüfusun düşük olduğu canlılıktan uzak bölgelerde yaşayan Pegida taraftarları, göçmenlere karşı tutumlarını değiştirmeliler.“

Frankfurter Rundschau gazetesi de, Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Noel mesajı üzerinden Pegida hareketi hakkında bir değerlendirmede bulunuyor.

„Bugünlerde Noel hakkında konuşanlar, Pegida’yı da dile getirmek zorunda. Maalesef… Kendilerinin halk olduğunu iddia eden kavgacılar olayı bu boyuta kadar taşıyabildiler. Dresden kentinde binlerce kişi İslam’a ve yabancılaşmaya karşı gösteri düzenledikleri için çok sayıda insan burada içerik olarak ciddiye alınması gereken bir tavır olduğu kanısındalar. Bu kişiler, ‚Endişeleri ciddiye almak onların peşine takılmak demek değildir‘ diyen Cumhurbaşkanı'na kulak vermeliler. Almanlar aslında yıllardır gün be gün tepkilerini gösteriyorlar. Mültecilere yardım kuruluşlarında, kilise cemaatlerinde sığınmacılara destek veriyorlar. Bu kişilerin tamamı sokağa çıksa, kavgacıların sesi duyulmaz olur. Ancak bu yardımsever insanların çoğu yaptıkları ile övünmüyorlar, bunu yapılması gereken doğal bir şey olarak görüyorlar. Asıl halk onlar.“

Yunanistan'da sol koalisyonun giderek güçlenmesi Badische Neueste Zeitung’un sayfalarına şu yorumla taşınmış:

„Yunanistan bir kez daha yol ayrımında. Ülke dört yıldan bu yana iflas tehdidine karşı ve Euro Bölgesi'nde kalmak için mücadele veriyor. Milyarlık yardım paketleri şu ana dek Yunanistan’ın ödemelerini yapabilmesini sağladı ancak ekonomik gelişme anlamında pek bir yol katedilmiş değil. Çok derin sosyal değişimlere neden olan tasarruf politikasına rağmen devlet hala kendi ayakları üzerinde durabilecek halde değil. Avrupa Birliği’ne karşı öfkeli bir tutum içindeki Yunan radikal solunun halk nezdinde puan toplaması bu şartlar altında mucize değil.“

Adı kriz kelimesi ile anılan bir başka ülke olan Ukrayna’nın geleceğine dair bir yorum Heilbronner Stimme gazetesinde yer alıyor:

„Kırım Rusya tarafından ilhak edilmiş, ülkenin doğusunda büyük bir ayrılıkçı hareket mevcut ve devletin zirvesinde Avrupa’ya dalkavukluk yapmaktan başka bir şey bilmeyen bir devlet başkanı var. Ukrayna istikrarı kaybetmiş, bölünmüş bir ülke. Ve görünen o ki, en marifetli diplomasi bile bunu değiştiremeyecek.“