Rojava Devrimi, dünyaya kendini “kadın devrimi” olarak da duyurdu. Ancak Rojava’da YPJ adlı kadın savunma birliğinin varlığı ile bu birliklerin IŞİD’e karşı ön cephede savaşması dışında kadın devrimine ilişkin bilgilerimiz sınırlı kaldı.
Devrimin gündelik hayata nasıl yansıdığı, savaştan sonra kadınları Kobanê’de nasıl bir hayatın beklediğini öğrenmek için sivil kadın örgütlenmesi olan Yekitiya Star’ın Kobanê temsilcisi Laleşin Abdullah ile konuştuk. Abdullah, devrimin Kobanê kadınlarının hayatını nasıl değiştirdiğini anlattı.
“İlk amacımız kadınları evden dışarı çıkarmaktı” diyen Abdullah, süreçte yaşadıklarını şöyle özetliyor:
“Kobanê’de kadınlar evden dışarı çıkamazken şimdi erkeklerle beraber savaşıyor. Kobanêli kadınlar YPJ’yi kurdular, aralarında komutanlar var. Bu devrimin bir başarısıdır.”
Laleşin Abdullah, Kobanê’de kadın meclisleri kurduklarını, kadın ve erkekler arasında sorun çıktığında bu meclisler aracılığıyla kadın evi anlamına gelen malajınların devreye girdiğini anlatıyor. Abdullah’ın aktardığına göre, “Malajındaki uzman hukukçuların tartıştığı sorunlar çözülemezse mahkemeye gönderiliyor. Mahkemede olası bir erkek dayanışmasına karşı, malajınlar davayı takip ediyorlar.”
Abdullah, savaş çıkmadan önce kadınlar için düzenledikleri bir yasa tasarısını yakında uygulamaya koyacaklarını da söylüyor. Yasaya göre, “Kadına bağırmak dahil kadına yönelik çeşitli şiddet biçimlerinin cezası hapis olacak. 25 yaşının altındaki kadın ve erkeklerin de evlenmesi engellenecek.” Laleşin Abdullah, bu maddenin gerekçesini şöyle açıklıyor:
“Kobanê’de özellikle kız çocukları, 14-15 yaşına kadar anne olmak, çocuk bakmak, ev işi yapmak üzerine yetiştiriliyorlar. Biz de kız çocuklarının bu zihniyetten kurtulmaları için 25 yaşına gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Erkekler için de aynı şey geçerli, onlar da evlendirilmek üzere, toplumun ‘erkeklik’ algısına göre yetiştiriliyorlar.”
Savaş süresince Kobanê’den hiç ayrılmayan Laleşin Abdullah’ın, savaş öncesine ve sonrasına dair yönelttiğim sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
- Yekitiya Star nedir, ne zaman kuruldu, amaçları neler?
Kürtçe’de “star” tanrıça demek, Arapça’da eştar, Türkçe’de iştar; aşkın tanrıçası. Bizim dilimizde tanrı, kendini yaratan anlamına geliyor. Kadın da hem kendini, hem de toplumu yaratıyor. Biz “Kadın olmadan, toplum olmaz” diyoruz. Yekitiya da birlik anlamına geliyor. Yani “Her kadın bir tanrıçadır” diyoruz. Yekitiya Star da tüm tanrıçaların, kadınların birliğidir. Ne zaman kurulduğumuza gelince 2005’ten önce dört parçadaki (Türkiye, Suriye, İran, Irak) Kürt kadınları bir araya gelemeye çalışıyorduk. Ama resmi bir enstitümüz veya bir örgütlenmemiz yoktu. İki sebepten ötürü, Ocak 2012’de Yekitiya Star kuruldu. Birincisi Rojava’da kadınlar için kurulmuş sivil bir örgütlenme ya da enstitü yoktu. Buna çok ihtiyaç olduğunu düşündük. İkinci ise dört parçada tutuklanan çok sayıda Kürt kadın aktivist vardı.
- Kobanê’de Yekitiya Star ne zaman kuruldu?
Kobanê, kanton olduğunu 27 Ocak 2014’te ilan ettikten kısa bir süre sonra burada Yekitiya Star’ın temsilciliğini açtık.
- Yekitiya Star’ın merkezi nerde ve başka nerde temsilcilikleri var?
Merkez Cizir Kantonu’nun başkenti Qamişlo’da. Ama Yekitiya Star’ın tüm Rojava’da (Efrin, Kobanê, Cizir kantonları) örgütlenmesi ve temsilcilikleri var. Ayrıca Halep, Şam gibi Kürt kadının olduğu diğer Suriye şehirlerinde de temsilcilikler var.
- Rojava devrimini, hep “kadın devrimi” olarak duyduk. Ancak devrimin Rojava kadının gündelik hayatını nasıl değiştirdiğini çok fazla öğrenemedik. Kobanê’de araya giren savaş nedeniyle mi etkileri fark edilemedi?
Devrim kesinlikle yarıda kalmadı. Kadınların kendini ifadesi, varlığını göstermesi açısından aslında Kobanê zirve yaşıyor. Kobanê diğer kantonlardan farklılık gösteriyor. Kobanê’de aşiret kültürü ve Arap kültürü oldukça etkili; erkek egemen zihniyet burada kadını görünmez kılmıştı. Yani Kobanê’de kadınlar evden dışarı çıkamazken şimdi erkeklerle beraber savaşıyor. Kobanêli kadınlar YPJ’yi kurdular, aralarında komutanlar var. Bu devrimin bir başarısıdır.
- Savaştan önce devrimin sivil hayattaki yansıması nasıldı? Yekitiya Star kadınlar için neler yapıyordu? Kobanê’deki kadınların savaştan önceki sorunları nelerdi?
Devrimden sonra burada malajını (kadın evi) açtık. Malajının pek çok amacı ve projeleri vardı. Kadınların pek çoğu, özellikle belirli bir yaşın üzerinde olanlar, okuma yazma bilmiyordu. Bu da onların hayatını zorlaştırıyordu. Kadınlara okuma yazma öğrettik. Burada kadınlar hep evde dört duvarın içinde yaşamışlar, dışarı çıkmak namusa söz getiriyor. Erkeklerin kurallarına göre şekillenen gelenek, kültür kadınlara dört duvar arasında hiçbir söz hakkı tanımadan işliyordu. Biz de ilk olarak kadınları evden çıkarmayı amaç edindik. Malajınin içinde kadınlara yönelik atölyeler yaptık. Kadınlar profesyonel olarak dikiş dikmeyi öğrendiler. Bir süre sonra ürettikleri elbiseleri, kazakları ve diğer giyim eşyalarını satmaya başladılar. Hatta sana bir örnek vereyim; Helinj köyünde 10 kadın bir araya gelip büyük dikiş makineleri aldılar. Seri üretime geçip elbise dikip satmaya başlamışlardı. Eğer savaş araya girmeseydi şehrin merkezinde kadınlara dükkanlar açacaktık. Buralarda ürettiklerini satacaklardı. Amacımız kadının sadece ekonomik gücünü ele alması değildi. Kobanê’de kadınların evin dışında da var olabileceğini, kamusal alanda görünür olabileceğini topluma göstermekti. Tarımla ilgili de çalışmalarımız oldu. Kobanê’nin içinde deneme amaçlı kadınlarla tarım yaptık. Çok başarılı oldular, patlıcan, patates, domates yetiştirdiler. Bir sonraki adım köylerde, daha büyük arazilerde, daha profesyonel tarım yapmalarıydı ama tüm projelerimiz savaş yüzünden yarıda kaldı.
- Malajinın çalışma biçimi örgütlenmesi nasıl; kimlerden oluşuyordu, kendi içinde komisyonları var mı?
Malajin aslında her sokakta olan kadın meclislerinden oluşuyor. Bu meclisler kendi sokaklarındaki kadın meseleleriyle ilgileniyorlar. Mesela biz bazen malajında, bazen de sokaklarda seminerler düzenliyorduk. Bu seminerlerin konusu ya kadın ya da toplum meseleleri olurdu. Boşanma, çocuk yaşta evlenme, çocuk bakımı gibi başlıklar olurdu. Seminerleri hukukçular, sağlıkçılar gibi uzmanlar verirdi. Malajın sadece kadınlar için, orada düzenlenen etkinliklere bir tek kadınlar girebilir ama sokakta düzenlenen seminerlere katılım karışık.
- Kobanê’de erkek iktidarının oldukça güçlü olduğunu söylediniz. Bu da Kobanê’de erkek egemen zihniyetin mağduru olan çok fazla kadın olduğu anlamına geliyor. Malajın böylesi sorunlar karşısında, mesela bir kadın herhangi bir erkekle, kocasıyla, babasıyla, erkek kardeşiyle sorun yaşadığında, nasıl bir rol üstleniyor? Çözüm malajının sorumluluğunda mı?
Kadınlar erkeklerden kaynaklı çok sorun yaşıyorlar ve bunu çözmek, evet, malajının sorumluluğunda. Ancak burada kadınlar erkeklerle ne kadar sorun yaşarsa yaşasın toplum içinde dillendirmekten çekiniyorlar. Sorun ortaya çıktığında malajın soruna sokaklardaki kadın meclisleri aracılığıyla dahil oluyor. Meclis, malajına haber veriyor. Malajın da konuşmak için tarafları çağıyor.
- Eğer erkekler gelmek istemezse, malajının sorunu çözebileceğine inanmazsa ne oluyor?
Öyle bir durum söz konusu değil, geliyorlar. Gelmezlerse asayiş onları zorla getiriyor.
- Sorun konuşularak nasıl hallediliyor, konuşarak çözülmeyince malajın ne yapıyor?
Malajında uzman hukukçular var. Gelen sorunları onlar tartışıyor. Eğer çözemezlerse, sorun mahkemeye gidiyor. Ama çoğu zaman sorunları çözüyorlar.
- Mahkemelerde kadın sorunlarıyla ilgilenen avukat ve hâkimler kadın mı?
Evet, avukatlar kadın ama doğruyu söylemek gerekirse Kobanê’de kadın hâkim yok. Ama elbette ki kadın hâkimlere ihtiyacımız var ve bundan sonra kadın hâkimler olacak. Ama erkek hâkimlerin mahkemede erkek dayanışması yapma ihtimaline karşı malajın da duruşmalara girip takip ediyor. Böyle bir adaletsizlik olmasına engel oluyoruz.
- Kobanê’de hukuk sistemi kadınlar için nasıl işliyor? Herhangi bir kadın sorunu karşısında hukukun tutumu nasıl oluyor?
Devrimden sora birden fazla evliliği yasakladık. Önceden Kobanê’de bu çok yaygındı. Hatta Kobanê kanton yönetiminde olan birinin iki evliliği vardı. Kesinlikle kabul etmedik ve yönetimdeki görevini bırakmak zorunda kaldı. Kadına şiddet uygulayan erkeklere hapis cezası var. Bu cezayı alırken de elbette nedenlerine bakılıyor ama boşanma gibi gerekçeler hafifletici nedenler arasında yer almıyor. Biz savaştan önce kadınları kanun önünde daha avantajlı hale getirecek bir hukuki düzenleme yapmıştık ama uygulamaya koyamadık.
- Bu hukuk düzenlemesinin içeriği nasıl olacaktı? Kadınları ve erkekleri nasıl hukuki yaptırımlar bekliyordu?
Bu hukuki düzenlemeyle ilk amacımız kadının toplumsal yerini düzenlemek olacak. Annelik, çocuklarına sahip çıkmak, iş imkânları konusunda düzenlemeler getiriyoruz. Evlenme ve boşanma özellikle üstünde durduğumuz konular arasında. Kadınlar için boşanmayı kolaylaştıracak. Direkt olarak kadın asayişe veya mahkemeye gidebilecek. Evlilik konusunda da 25 yaşın altındaki genç erkek ve kadınlar evlenemeyecekler. Çünkü Kobanê’de özellikle kız çocukları, 14-15 yaşına kadar anne olmak, çocuk bakmak, ev işi yapmak üzerine yetiştiriliyorlar. Biz de kız çocuklarının bu zihniyetten kurtulmaları için 25 yaşına gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Erkekler için de aynı şey geçerli, onlar da evlendirilmek üzere, toplumun “erkeklik” algısına göre yetiştiriliyorlar. Bu şekilde gerçekleşen evlilikler birçok sorunu içinde barındırıyor, ama en çok acı çeken hep kadın oluyor. Aynı zamanda kadın ve erkeklerin arasında çok yaş farkının olduğu evlilikler de yasaklanacak. Kadına karşı şiddete dair tavrımız da çok açık. Bir kere şiddet insanlık suçudur. Kadına şiddet, bağırmak, aldatmak karşılığı cezaevine girmek gerektiren suçlar içinde yer alıyor.
- Kadın cinayetlerinde “Namusumu kirletti”, “Çok aşıktım” gibi nedenler hafifletici nedenler arasında yer alıyor mu?
Kesinlikle kabul edilmiyor. Ne yazık ki Kobanê’de bu erkeklerin çok kullandığı bir yol. Yeni bir kadınla evlenmek istedikleri zaman eski eşlerine “Namusumu kirletti” diye iftira atıp öldürüyorlar. Sonra da yeni eşle evleniyorlar. Esad rejiminde bir erkeğin kadını öldürmesinin cezası sadece altı ay hapisti. Ayrıca intihar eden kadınların ailelerini de sorgulayıp, gerekirse yargılayacağız.
- Kadınlar için sığınma evi var mı Kobanê’de?
Yok.
- Kalacak evi olmayan kadınlar ne yapıyor?
Bizim bu konuyla ilgili de bir projemiz vardı ama o da savaştan dolayı uygulamaya giremedi. “Sığınma evi” iyi bir kelime değil. Siz öyle diyorsunuz ama kadının güçsüz, mağdur ve sığınmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen bir dil. Biz “kadın evleri” düşünüyoruz. Kadınların sığınacakları, kendi evleri haline getirebilecekleri evler. Bu evlerde bir hayat kuracaklar. Sadece evli kadınlar değil, evlenmek isteyen kadınlar da bu evlerde hayat kurabilecekler.
- Kadınların erkeklere ve onların kurallarına bağlı yaşadıkları bir ortamda Kobanê’de kadın savunma birliği YPJ nasıl ortaya çıktı? Erkekler onları hayat içinde görünmez kılmışken kadınlar savaşacak cesareti nasıl buldular?
YPJ, 2013’te kuruldu ve bugün eğer Kobanê özgürleştiyse YPJ’nin rolü çok büyük. YPG tek başına bu savaşı kazanamazdı. Kadınların cesaretleri ve akılları savaşta çok fark yarattı. Kadınlar devrimden önce adeta köle hayatı yaşıyordu. Şimdiyse tüm o kölelerin içinden kahramanlar çıktı ve tarih yazıyorlar. YPJ savaşçıları 5 bin yıllık kadın köleliğinin bittiğini dünyaya gösteriyor. İki kadın savaşçı şehit olduğunda 10 erkek savaşçı onların arkasından ağlıyor. Eskiden varlıklarının bile farkında olmadıkları kadınların cesaretlerinden ilham alıyorlar, onlara saygı duyuyorlar.
- Kadınların savaşa katılmalarında, düşmanın IŞİD olmasının da bir etkisi var mı? Çünkü IŞİD kadınları eşya gibi alıp satıyor, tecavüze ediyor, işkence yapıyor. Bunlar da kadınları savaşa iten sebepler arasında mı?
Evet. YPJ, tüm dünya kadınları için savaşıyor. DAİŞ zihniyeti dünyadaki tüm kadınları tehdit eden bir erkek zihniyeti. Onlar için kadınların hangi ırktan, hangi dinden olduğunun bir önemi yok, kadın olmak onların zihniyetinde sömürülmek, öldürülmek, tecavüze uğramak, satılmak anlamına geliyor. YPJ savaşçıları hem kendi topraklarını korumak, hem de erkek egemen zihniyete hayır demek için savaşıyor. Kadınlar artık erkeklerin malı olmayı, köle olmayı, ezilmeyi kabul etmiyorlar. Savaşarak ölmeyi, köle olmaya tercih ediyorlar. Bunu tüm kadınlar için yapıyorlar. Onlar sadece DAİŞ’le değil, kadını köle yapmak için uğraşan tüm zihniyetlerle savaşıyorlar ve savaşacaklar. YPJ kadın özgürlüğünde tüm dünya kadınlarına ilham veriyor. Kadınların istediklerinde her türlü zorluğun içinden nasıl kahramanca çıkabileceğini gösteriyor. Umuyorum ki, YPJ’li kadınlar, dünyadaki diğer kadın hareketleriyle buluşma fırsatı yakalayabilirler.
- Kobanê hızla özgürleşiyor, öyle görünüyor ki kısa bir zaman sonra Kobanê tüm köyleriyle beraber özgürleşecek. Bundan sonrası için Kobanê’de kadınlarla ilgili yeni projeleriniz var mı?
Var. Her sokakta kadın meclislerinin yanı sıra malajın da açmayı planlıyoruz. Az önce söylediğim kadınlar için hazırladığımız kanun düzenlemesini uygulamaya koyacağız. Kadınların kamusal alandaki varlıklarını daha görünür kılmak için onlara istihdam olanakları sağlayacağız. Eğitim programları da düşünüyoruz.
- Eğitim programları sadece kadınlar için mi olacak? Erkekler için de eğitim programları düşünüyor musunuz?
Evet, düşünüyoruz. Onlara da kadın özgürlüğü, Kürt toplumunun özgürlüğünü anlatacağız.
- Erkekler için bu eğitimlere katılmak zorunlu olacak mı? Katılmak istemezlerse ne olacak?
Biz onların yolunu izlemiyoruz, biz de zorlama yok. İstemezlerse katılmazlar. Ama ben inanıyorum, katılacaklar.