İrlanda'da hafta sonu yapılan halk oylamasıyla eşcinsel evliliğe izin veren yasa kabul edildi. Frankfurter Rundschau gazetesindeki yorum şöyle:
„1993 yılına kadar eşcinsel birliktelikler İrlanda'da cezaya tabiydi. Bu nedenle çoğunluğu Katolik olan İrlandalıların eşcinsel evliliklere anayasada izin verilmesini öngören tasarıyı onaylamış olması bir devrime eşdeğer. Giderek daha çok ülkede homofobik görüşlerin politikayı yönlendirdiği bir dönemde bu, dikkate değer bir oylama. Liberalleşme çağı sona erdi. Küresel gelişmeler vatandaşlık haklarının dünya genelinde kabul edileceği umudunu yeşertmişti. İrlanda referandumu, bu umudun henüz ölmediğini gösteriyor. Referandum, bizde de yeniden patlak veren tartışmada dar görüşlü önyargıları bir kenara koymanın vaktinin geldiğini gösteriyor. Bu sadece ülkede sağlıklı bir hukuk algısı oluşmasına katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda dünyanın her yerinde kovuşturmaya maruz kalan eşcinsellere de verilecek önemli bir destek olur.”
Kölner Stadt Anzeiger, referandumun toplumun yapısına ilişkin önemli ipuçları verdiği görüşünde:“Eşcinsel evlilikler konusundaki tartışma sadece eşcinsellerin hakları konusunda değil, aynı zamanda eski ve yeni İrlanda arasındaki kültür savaşına dair bir tartışmaydı. “Hayır” oyu kullanan beş kişiden dördü, görüşünü eşcinsellere evlilik hakkı tanınmasının evliliğin değerini düşüreceğini iddia ediyor. Ancak evet oyu verenler bunun tam aksini savunuyor. Onlara göre, evlilik kurumunda eşitlik sağlanmış olması evliliği tartışmaya açmıyor, aksine onun anlamını güçlendiriyor. Ve “Evet” onlar için modern ve dinamik bir İrlanda'nın manifestosu anlamına geliyor. İrlandalıların artık iş bulmak için yabancı ülkelere göç etmek mecburiyetinde olmadıkları gibi, eşcinseller de eşit vatandaşlar olarak birlikteliklerini evliliğe dönüştürmek için artık yabancı ülkelere gitmek zorunda değiller.”Neue Osnabrücker Zeitung ise Almanya'daki durumu taşımış yorum sütunlarına:“İrlandalılar Avrupa'yı şaşırttı. İrlanda halkının büyük çoğunluğu eşcinsel evliliğin yasalar önünde kabul edilmesi yönünde oy kullandı. Oysa ülkeleri yıllardır koyu Katolik ve muhafazakar olarak bilinir. Almanya bunu kendine örnek alabilir. Burada hala eşcinsel çiftlerin birlikte yaşaması ile ilgili net bir karara varılmıyor. Fakat geçmiş yıllarda bir takım gelişmeler olmadı değil. Ne var ki, ‘kayda geçen birliktelik' de kalıcı bir çözüm değil. Hem Federal Hükümet hem de Federal Anayasa Mahkemesi toplumsal gerçekliği tanımak ve eşcinsellere evlilik yolunu açabilmek için bir nebze İrlanda cesaretine ihtiyaç duyuyor. Anketler, Alman halkının bu konuya siyasetçilerden daha ılımlı yaklaştığını gösteriyor."Stuttgarter Zeitung Almanya'daki muhafazakar partilerin seçmenlerin eşcinsel evlilik konusundaki görüşlerini iyi analiz edemediği yorumuna yer veriyor:„Gerçek anlamda eşcinsel evliliklerin Almanya'da yürürlüğe girmesi zaman alacaktır. Muhafazakar partiler CDU ve CSU için bu çoktan sembolik bir tartışmaya dönüşmüş durumda. Hiç olmazsa eşcinsel evliliğin reddedilmesi ile, Angela Merkel'in pragmatik gerekçelerle uzun zamandır unuttuğu muhafazakar değerler savunulmak isteniyor. Ne var ki partinin önde gelenleri, seçmen kitlesinin bu konudaki düşüncelerine ilişkin tahminlerinde büyük olasılıkla hatalı davranıyor. Zira İrlanda'daki rakamlar çok farklı bir gerçekliği ortaya koyuyor."