Sur'da sokağa çıkma yasağı 27. gününde; çatışmalar şiddetlendi, 9 güvenlik görevlisi yaralandı

Sur'da sokağa çıkma yasağı 27. gününde; çatışmalar şiddetlendi, 9 güvenlik görevlisi yaralandı

Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'nde 2 Aralık günü alınan, 11 Aralık'ta 17 saat ara verildikten sonra tekrar ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ederken, çatışmalar da sürüyor. Sur'da bu sabah saatlerinde PKK'lılar tuzakladıkları 2 el yapımı patlayıcıyı uzaktan kumanda ile infilak ettirdi. Şiddetli patlamanın ardından güvenlik güçleri ile PKK'lılar arasında çatışma çıktı.

Meydana gelen patlama ve çatışmalarda 5 özel harekât polisi, 4 jandarma özel harekat mensubu olmak üzere toplam 9 güvenlik görevlisi yaralandı.

Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, yaralı asker ve polisler kentteki çeşitli hastanelere sevk edilirken, göğsünden kurşunla yaralanan 1 polis ile patlama sırasında bacağına şarapnel isabet eden 1 asker ameliyata alındı. Tedavi altına alınan güvenlik güçlerinin sağlık durumlarının iyi olduğu ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi.

 

Çocuklarıyla Sur'dan ayrıldılar

 

Sur'da çıkan çatışmalar nedeniyle 29 yaşındaki Barış Uzal, eşi Azize ile 2 yaşında ve 5 aylık çocuklarını alarak ilçeden ayrıldı. Yatalak anne ve babasını çatışmaların yaşandığı ilçede bırakmak zorunda kaldıklarını belirten Barış Uzal, "İhtiyaçlarımız karşılanmıyor. 2 çocuğum var biri 5 aylık daha, mamaları yok. Anne sütü almıyor. Korkudan anne sütü kesildi. Şimdi mama almaya çıktık. Artık geri girebilir miyiz bilmiyoruz. Ayrıca annem ve babam var evde. İkisi de yaşlı hastalar hastaneye bile götüremiyorum. İşimde Sur içindeydi, ocak başında çalışıyorum bir de işsiz kaldım. Evim de kira ve ortada kaldık. Benim babam zaten özürlüdür. Yatağa mahkum ve hastaneye götüremiyoruz. Normalde her hafta götürüp kan ölçümünü yapıyoruz. Ama götüremiyoruz. Bir aylık süreçtir bitmiyor" dedi.

Yaşanan çatışmalara ailece tanık olduklarını ve çatışma anlarında büyük panik yaşadıklarını belirten Barış Uzal, "İçerideyiz kafamızı camdan çıkaramıyoruz. Çocuklarla içeride öyle yapacak bir şey yok. Benim çocuğum bir ara kapı kolunu eline alıp silah gibi sıkmaya çalışıyor. Çocuğunun psikolojisini artık siz düşünün, bir an önce barış olmasını diliyoruz. Kaderimize razıyız. Temennimiz barış olmasıdır. Misafirlikte bir gün iki gün ama bir ay kimseye misafir olamaz ki. Ben gidip kime yük olayım. Annem ve babam da orada yatalaklar. Nereye alıp götüreyim kim kabul ediyor. Bir aydır buradayız kimse arayıp sormadı. Biz şimdi dışarı çıkıyoruz, hayat devam ediyor. Hiçbir şey yokmuş gibi herkes rahatına bakıyor benim zoruma gidiyor. Biz de buranın insanıyız, biz de Kürt'üz. Tek temennimiz barış olmasıdır. Silahlar çözüm getirmez bu saatten sonra" dedi.

 

"Sütüm kesildi"

 

Yaşanan çatışmalar sırasında korkudan sütünün kesildiğini belirten Azize Uzal, "Bebeğim 5 aylık korkudan sütüm kesildi. Şimdi de bebeğime mama veremiyorum. Şimdi mama almaya çıktık, ekmek bile alamıyoruz. Elektrikler yok gidecek yerimiz de yok. Çok çaresiz bir durumdayız. Fırına bile eşimi zorla bırakıyorlar. Bırakmıyorlar. Elektrik yok. Sütüm korkudan kesildi. Tam çatışmanın içindeyiz. Suriçi Saraykapı'da oturuyoruz. Elektriği kesmişler. Bırakmıyorlar gelip elektriği yapsınlar" dedi.