28 Şubat davasında cezaların onanmasının ardından ikinci kez cezaevine giren emekli orgeneral Çetin Doğan, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından fişlendiği iddialarını yalanladı. Doğan, “Ne Sayın Kılıçdaroğlu ne de başka birisi için Batı Çalışma Grubu'nda hiçbir fişleme ve rapor hazırlanmamıştır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde, Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından yapıldığı iddia edilen fişlemelerin Başbakanlık arşivinde tutulması ve bunların kapatılan Bugün gazetesine sızdırılmasına ilişkin açtığı davayı 13 yıl sonra kazanmıştı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Kılıçdaroğlu'nun açtığı davayı reddeden yerel mahkemenin kararını bozarak Cumhurbaşkanlığı'nın Kılıçdaroğlu'na tazminat ödemesi gerektiğine hükmetmişti.
Cumhuriyet’ten Altuğ Yerlisu’nun haberine, 28 Şubat davasından ikinci kez tutuklanan eski Birinci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, göre avukatları aracılığıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden bir açıklama yaptı.
Doğan, Muhalefet liderlerinin 28 Şubat’ta buluşmasına ilişkin “Altı siyasi parti liderinin Türkiye Cumhuriyeti devletini laik demokratik sosyal hukuk devleti yapısını yeniden sağlam temeller üzerine inşa etmek ve korumak kararlılığı ile bir araya gelmiş olmasını çok olumlu bir adım olarak görüyorum. Ülkemiz için bir kurtuluş yolu olarak gördüğüm bu temel hedefin gerçekleşmesi için aynı idealleri paylaşan hiçbir siyasi oluşum ve partinin bu güç birliğinden dışlanmaması gerektiğine inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Muhalefet liderlerinin, 28 Şubat davasının ne zaman ve hangi amaçlarla başladığını bilmezden geldiklerini ifade eden Doğan, “28 Şubat Davası'nı dillerine dolayanların hiç olmasa bu davada tanık olarak dinlenen eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın mahkemedeki beyanlarını okumuş olmalarını dilerdim" açıklamasında bulundu.
Yılmaz, tanık olarak dinlendiği 28 Şubat Davası'nda, hükümetten ayrılmak için baskı olmadığını belirterek, “Böyle bir davada tanık olmaktan hicap duydum. Düzmece belgelerle devlete hizmet eden komutanların rahatsız edilmesi devlet adına ayıptır” ifadelerini kullanmıştı.
Doğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) uzanan davaların açılma tarihine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunanların kamuoyunda yaratılan mesnetsiz algıları ısrarla kullanmaya başlamadan önce ‘başörtülü kızlarımızın’ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar uzanan davalarının ne zaman ve hangi amaçla başladığını bilmezden görünmelerini üzücü buluyorum” ifadelerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat sürecinde fişlenme ve raporlamaların sürecinden geçtiği iddialarının Başbakanlık Arşivi’nden kapatılan Bugün gazetesine sızdırılması nedeniyle açtığı davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Doğan, “28 Şubat 1997 tarihinde MGK'nin 18 maddelik tavsiye kararı ile başlayıp 19 Haziran 1997'de tarihinde 54. Hükümet'in istifası ile sonuçlanan sözde darbe sürecinde; ne Sayın Kılıçdaroğlu ne de başka birisi için Batı Çalışma Grubu'nda hiçbir fişleme ve rapor hazırlanmamıştır” dedi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı yazarı Barış Terkoğlu da, “Kılıçdaroğlu’nu kim fişledi?” Başlıklı yazısında, Kılıçdaroğlu’na yönelik söz konusu fişlenme ve raporlamaların 28 Şubat sürecinde TSK tarafından değil bürokratlığı döneminde Kılıçdaroğlu’nu sorun olarak gören hükümetler tarafından hazırlandığını gündeme getirmişti.