Hilal Kaplan
(Yeni Şafak, 4 Nisan 2012)
Bir süredir hazırlıklarından haberdar olduğum ve âdeta yolunu gözlediğim bir kampanya vardı. Pazartesi günü Mazlumder'in öncülüğündeki 20 sivil toplum örgütü bir araya gelerek kampanyayı kamuoyuna açıkladığı için ben de nihayet bu köşede duyurma imkânına sahip oldum.
Kampanyanın ortak amacını, 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilip yargılamaların yeniden yapılması doğrultusunda kamuoyunda duyarlılık yaratmak oluşturuyor.
Askerden irtica üzerine 'brifing' alıp, sonra da kendisine emir verenleri ayakta alkışlayan hakim ve savcıların adil ve tarafsız bir yargılama yapamayacağı herkesin malumu...
'Apoletli yargı'nın özellikle 28 Şubat'ta mağdur ettiği ve irtica adı altında Müslüman temsili olduğu için pek çok kişiye zulmettiği de herkesin malumu...
Benim de köşemde 28 Şubat yargısından çektikleri zulümlere yer verdiğim Yakup Köse ve Salih Mirzabeyoğlu gibi bazı kişilerin mezkûr yargı kararları sebebiyle ortaya çıkan mağduriyetleri hâlen devam ediyor. Dolayısıyla, ister Allah rızası, ister "insanlık namına" bu kampanyaya sahip çıkmak şarttır.
Üstelik bunun için yapmanız gereken de oldukça basit. www.28subatyargikararlariiptaledilsin.com adresine girip aşağıdaki metnin altına imzanızı basmanız kâfi:
'TBMM Başkanlığı'na 28 Şubat 'siyasi' kararları iptal edilsin!
28 Şubat 1997 Tarihinde gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında alınan ve ilan edilen kararlar ile ve sonrasında hukuk dışı yapılanmalar eliyle yargı kurumlarına ve sivil siyasete müdahale edilmiştir.
Batı Çalışma Grubu adlı illegal oluşum tarafından kontrol ve koordine edilen yargı mensuplarının, 28 Şubat sürecinde verdiği bütün siyasi kararlar hukuka aykırı ve şaibelidir.
Bu sebeple, binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin aydınlatılması ve 28 Şubat sürecinde alınan siyasi yargı kararları iptal edilerek yeniden muhakeme yolunun açılması gerekmektedir.
Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması için gereğini talep ederim."
Uludere'yi unutmadık
TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu Başkanı Ayhan Üstün, Uludere'yi ziyaretinde cenaze sahibi ailelere raporu 15 Mart'a yetiştirecekleri sözünü vermiş. Şubat ayındaki Uludere'yi ziyaretimizde aileler bize komisyon üyelerine ne kadar güvendiklerini ve umutlarının boşa çıkmasından çok korktuklarını anlatmışlardı. Ne yazık ki ben de "korktukları başlarına mı gelecek" diye düşünmeye başladım; çünkü 15 Mart'ın üzerinden 20, Uludere Katliamı'nın üzerinden nerdeyse 100 gün geçti. Failler ve sorumlular hâlâ ortaya çıkarılmış değil.
Sayın Üstün, çalışmanın gidişatı hakkında kamuoyunu bilgilendirirse belki endişeler biraz olsun giderilebilir. Rapor açıklanana ve hükümet gereğini yapana kadar Uludere'yi unutturmayacağız.