Sözcü yazarı Aytunç Erkin, bugünkü köşesinde, Kalp krizi riski var ama hapiste kalsın” denilen 82 yaşındaki 28 Şubat tutuklusu emekli orgeneral Çetin Doğan’ın Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na yazdığı dilekçeye yer verdi. Karardan siyasi yönlendirme olduğunu düşündüğünü belirttiği dilekçede, “Yukarıda açıkladığım nedenlerle devletimize yüklüce bir maliyete mal olacak İstanbul Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'na sevkimi kabul etmiyorum” dedi.
14 gün önce, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımıcısı Doç. Selcen Kundak tarafından İzmir 1 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'ne gönderilen “Heyet Raporu”nda 28 Şubat davası tutuklularından emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın fiziki muayenesi sonucunda şu bulgular aktarıldı:
“… Hayati tehlikesi olmakla birlikte ikinci maddede belirtilen şartlar yerine getirilmek (İkinci madde: İlaca devam etmek, kontrol yaptırmak) şartı ile hayati riski cezaevi içerisinde ve dışında eşit derecededir. Kardiyolojik açıdan hayatını yalnız idame ettirebilir. Kardiyolojik açıdan ceza infazının tehirine gerek yoktur…”
Altı gün önce de Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu, Çetin Doğan'ın Adli Tıp'a sevkini istedi. Ancak Çetin Doğan, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na iletilmek üzere şu dilekçeyi hazırladı:
“… Kardiyoloji-Kalp ve Damar Cerrahisi'nin müştereken konsey kararı olarak tanzim ettikleri raporda aşağıdaki ifadeler yer almaktadır: ‘Hayati tehlikesi olmakla birlikte ikinci maddede belirtilen şartlar yerine getirilmek şartı ile hayati riski cezaevi içerisinde ve dışında eşit derecededir.' Bu hükmü veren sayın doktorların cezaevi şartlarını ve siyasi bir davada hüküm giymiş olan bir kişi üzerindeki etkilerini doğru takdir edebilmeleri uzmanlık alanlarının farklı olması nedeniyle beklenemez. Kalp damar hastalığı bulunan ve bu nedenle hayati tehlikesi bulunan bir kimsenin, cezaevinde doğal olarak yaşanan stres ve üzüntülerle (riskin) artmadığını kabul etmenin ardında siyasi bir yönlendirme olduğunu düşünmekteyim.”
Çetin Doğan'ın dilekçesindeki 4'üncü madde de şöyle:
“… Yukarıda açıkladığım nedenlerle devletimize yüklüce bir maliyete mal olacak İstanbul Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'na sevkimi kabul etmiyorum… İzmir 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu B-58/Buca-İzmir.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.