28 Şubat döneminin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, yönetim kurulu üyeleri Erdoğan Öznal, Sedat Arıtürk ve emekli Tümgeneral Kenan Deniz polis zoruyla adliyeye davet edildi. Gürüz ve Öznal bulunamazken, Ankara'ya getirilen Deniz tutuklandı, Arıtürk tuktuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.
Milliyet'in haberine göre, Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyetleri sonucu Refah-Yol hükümetini devirmeye teşebbüs edildiği iddialarının araştırıldığı 28 Şubat soruşturması ilk kez sivillere uzandı. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, 28 Şubat döneminde YÖK Başkanı olan Kemal Gürüz ile YÖK yönetim kurulu üyeleri Erdoğan Öznal, Sedat Arıtürk ve emekli Tümgeneral Kenan Deniz’i polis zoruyla adliyeye davet etti.
Bilgili’nin talimatını alan polis ekipleri Gürüz’ün Ankara, İstanbul ve Çeşme’deki evlerine gitti, ancak kendisine ulaşamadı. Adresinde bulunamayan Gürüz hakkında “yakalama kararı” çıkarıldığı haberlerinin basına yansıması üzerine avukatı Sedat Aksakallı, adliyeye gelerek savcı Bilgili’nin odasına gitti. Aksakallı, müvekillinin önceden planlanmış bir gezi çerçevesinde Akdeniz’de mavi turda olduğunu, pazar günü Türkiye’ye döneceğini ve ifade vermek için adliyeye geleceğini söyledi. Polis Arıtürk’ü de adresinde bulamadı. Öznal’ın da yurtdışında olduğu iddia edildi. Deniz ile Arıtürk ise İstanbul’daki adreslerinde bulunarak Ankara’ya getirildi.Savcılık sorgusundan sonra Deniz ve Arıtürk tutuklanma istemiyle mahkeme sevk edildi. Mahkemede Deniz tutukulanırken, Arıtürk tatuksuz yargılanmak üzere serbet kaldı.
Soruşturma kapsamında Gürüz’ün adı, halen HAS Parti yöneticileri olan eski RP’li milletvekilleri Şevket Malkoç’un da aralarında bulunduğu 7 kişinin savcılığa yaptığı suç duyurusunun 5. sırasında bulunuyor. Suç duyurusu dilekçesinde “RP’yi yıkmak için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda kurulduğu iddia edilen Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyetleri kapsamında Gürüz ve YÖK üyelerinin, temel bir hak olan eğitim ve öğretim hakkını ‘başörtüsü yasağı’ şeklinde üniversitelerde uygulayarak, eğitim ve öğretimi engellediği ve binlerce öğrenciyi mağdur ettikleri” iddia ediliyor.
Soruşturma kapsamında savcılığın ulaştığı belgelerde ise Erzurum, Malatya, Bursa, Diyarbakır, İzmir, Şanlıurfa, Van, Adana, Kahramanmaraş, Elazığ, Kütahya, Afyon, Kayseri, Manisa, Çanakkale, Gaziantep, Denizli, Erzincan, Ankara, İstanbul, Kırıkkale, Konya, Niğde, Trabzon, Sivas, Isparta, Hatay, Zonguldak gibi illerdeki üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerinin, “İrticai eğilimlidir”, “F.Gülen taraftarıdır”, “İrticai görüşü benimser”, “Şeriat düzenini savunur”, “Türban takar” denilerek, fişlendiği belirtiliyor. Gürüz ve diğer öğretim üyelerine belgelerdeki fişlemelerin sorulması bekleniyor.
Halen tutuklu bulunan Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de aralarında bulunduğu şüphelilere gerek savcılık gerekse mahkemedeki sorguları sırasında sorulan sorulara göre Gürüz’ün, BÇG’nin hazırlanması talimatını verdiği belgeleri hazırladığı öne sürülüyor. Soruşturma kapsamında Gürüz’ün, RP’yi devirmek üzere kurulduğu iddia edilen BÇG’nin faaliyetleri kapsamında üniversitelerdeki öğretim üyelerini fişlediği, bu kişiler hakkında oluşturulan raporları BÇG’ye gönderdiği, BÇG’nin üniversitelerle ilgili istediği bilgileri düzenleyerek, ilgili birimlere ulaştardığı iddia ediliyor. Hangi yasal yetkiye dayanarak bu belgelerin hazırladığını araştıran savcılığın, “BÇG’nin, YÖK’ü kullanarak, üniversitelerdeki irticai faaliyetleri engellemeye dönük eylemleri” bildirildi.
Gürüz, Ergenekon davasının 3. iddianamesinin de sanıkları arasında yer alıyor. İddianamede, Ergenekon terör örgütünün, Sarıkız isimli darbe planı çerçevesinde rektörlerle temas kurup öğrencilerin sokağa dökülmesini planladığı öne sürülüyor. İddianamede, plan gereği Jandarma Genel Komutanlığı’nda rektörlerle bir toplantı düzenlendiği, bu toplantıda hükümetin icraatları ve irtica ile ilgili konuların konuşulduğu, toplantıda alınan karar gereği 25 Ekim 2003 günü Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve ADD’nin “Cumhuriyete Saygı” mitingi adı altında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlediği, bu yürüyüşe Türkiye’nin dört bir yanından gelen rektörler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve binlerce vatandaşın katılarak, Anıtkabir’e yürüdükleri belirtiliyor. İddianamede bu toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında bazı üniversite öğrencilerinin “Ordu Göreve” pankartları taşıdığı, gösteriye Gürüz’ün de katıldığının görüldüğü kaydediliyor. İddianamede, Gürüz’ün, “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek” suçlarından cezalandırılması isteniyor. 1995’te YÖK Başkanlığı’na atanan Gürüz 2003’te emekli oldu.
Emekli Tümgeneral Deniz’in BÇG’yi kuran ve yöneten isim olduğu iddia ediliyor. 28 Şubat sürecinde İç Güvenlik Harekat Daire Başkanı olan Deniz’in, Genelkurmay Başkanlığı’nın savcılığa gönderdiği gerçek belgeler arasında yer alan, Mayıs 1997 tarihli, “BÇG sürekli giriş kartı personel listesini” hazırladığı öne sürülüyor. Son olarak Kenan Evren kışlası içindeki İkmal Maliye Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda görev yapan Deniz 2003’te emekliye ayrıldı