Anneleriyle birlikte demir parmaklıklara mahkum çocuk sayısı üç ayda 560’tan 668’e çıktı. Nisan-Temmuz döneminde 108 çocuk daha annesiyle birlikte cezaevinde yaşamak zorunda kalırken, 1 yaşın altındaki çocuk sayısı da aynı dönemde 114’ten 149’a çıktı.
Birgün'den Sebahat Karakoyun'un haberine göre cezaevinde anneleriyle birlikte kalmak zorunda kalan çocuklarla ilgili daha önce de Adalet Bakanlığı’na bilgi edinme kapsamında sorular yönelten ve bir rapor hazırlayan CHP İstanbul milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze İlgezdi’nin üç ay aranın ardından yönelttiği sorulara verilen yanıtlar çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardı.
Anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocukların sayısı , üç ayda yüzde 20 oranında arttı. Nisan ayında 560 olan cezaevindeki çocuk sayısı, Temmuz ayı itibarıyla 108 çocuğun daha annesiyle birlikte “tutsaklığı” ile 668’e ulaştı. Başka bir deyişle, günde bir çocuk demir parmaklıklar ardında yaşamak zorunda kaldı.
1 yaşın altındaki bebek sayısında artış
Annesi Gülistan Diken Akbaba ile birlikte 7 aylıkken girdiği Gebze Kadın Cezaevi’nde geçtiğimiz günlerde “pastasız ilk doğum günü kutlamasıyla” gazete haberlerine konu olan Miraz bebek gibi cezaevindeki bir yaşın altında olan bebek sayısı da Nisan-Temmuz döneminde yüzde 31 oranında arttı. Nisan ayında, cezaevinde kalan 0-12 ay arası çocuk sayısı 114 iken bu sayı Temmuz ayı itibarıyla 149’a ulaştı.
Adalet Bakanlığı, İlgezdi’nin cezaevlerindeki hamile tutuklu ve hükümlü sayısı ile demir parmaklıklar ardında doğum yapan kadınlarla ilgili sorularını ise “veri yok” diye yanıtlamadı.
İlgezdi’nin bu konuyla ilgili sorusuna “Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan hükümlü tutukluların hamile olup olmadığı, ceza infaz kurumunda doğum yapıp yapmadığı, annesinin yanında kalan çocukların hastalık veya vefat durumuna ilişkin veriler hakkında tespit edilmiş veri bulunmamaktadır” yanıtı verilmesi dikkati çekti.
Gamze Akkuş İlgezdi, cezaevlerinde revire çıkmak isteyen tutuklu ve hükümlülerin, hangi gerekçelerle talepte bulunduklarının kayıt altına alındığını belirterek, “Şayet mahkumların bu talepleri göz ardı ediliyorsa, bu en hafif ifadeyle görevi ihmaldir. Adalet Bakanlığı, ‘hamile tutuklu ve hükümlülere ilişkin veri bulunmuyor’ diyerek görevini ihmal etmektedir. Çünkü OHAL ile birlikte kapasitesinin üzerinde tutuklu ve hükümlü barındıran cezaevleri, çocuklu ve/veya hamile mahpuslar için çok daha sorunlu mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Adalet Bakanlığı’nın hayati önem taşıyan bu konuya daha sağlıklı ve ciddi bir şekilde eğilmesini talep ediyoruz. Zira ‘Kayıt tutulmuyor, bilgimiz yok’ denilerek, ciddi anlamda bir insan hakkının da açık şekilde ihlal edildiği, Bakanlık tarafından da kabul edilmiş oluyor” dedi.