Kötü çalışma şartları ve haklarını alamadıkları için cuma (14 Eylül 2018) günü eylem başlatan ve ardından yüzlercesi gözaltına alınan 3. havalimanı işçilerinden 24'ü tutuklanırken serbest bırakılanlardan bazıları işe geri alınmadı. İşe geri alınmayan ismini vermek istemeyen bir işçi, havalimanında yaşananları anlattı. Kimsenin kendilerini kışkırtmadığını söyleyen bu işçi, "Herkes hakkını istiyor. Tutuklananların hepsi de işçidir, dışarıdan gelen değil. Oradaki işçilerin hepsi öyle dolmuş ki, dinamit gibi bekleyenler var. Büyük bir olayda işçiler daha büyük bir tepki verebilir" dedi.
"Ramazan Bayramı’nda çalış, günlük 300 lira vereceğiz dediler. Bayramda çalıştım. Çünkü işçiyiz, bize para lazım. Daha dört aydır paramı alamamışım" diyerek yaşadığı haksız olaylara da değinen bu işçi, gözaltına alınanların çoğunun, "Hiçbir suçumuz yokken bizi gözaltına aldılar, şirketler ilgilenmedi" diyerek işi bırakıp gittiğini belirtti.
Evrensel'den Vedat Yalvaç'ın haberi aynen şöyle:
Aslında gerçek ismi Mehmet değil. Ancak polisle tekrar yüz yüze gelmemek için ismini vermek istemiyor. Babası da sıkı sıkı tembih etmiş, “Sakın gazetecilere görüş verme” diye. “Mehmet de bana” diyor.
“Herkesin giriş çıkışlarda kullandığı bir kart var. Şirket bu kartı çıkarmadı bana. Eylem gecesi jandarma tarafından yapılan baskında kartı olmayan tüm işçiler gözaltına alındı” diye anlatıyor, gözaltına alınma gerekçesini.
Gözaltında bir gün tutulduktan sonra bırakılan Mehmet, 3. havalimanı kapısına geldiğinde içeri alınmamış. Şirket yetkililerini arayan ancak sonuç alamayan Mehmet, “Şirket gece olmuş saat bir, bana diyor ki git otele! Ben nereden otele gideyim, nasıl gideyim! Saat 3’e kadar şirketi aradım. Güvenlikçiler açtı, ‘Bakın ben bir gün içeride yattım. Beni ne aramışsınız, ne sormuşsunuz, ne de ilgilenmişsiniz. Geliyorum buraya içeri almıyorsunuz. Yetkili biri gelsin’ dedim. Kimse ilgilenmedi” diye anlatıyor.
Önce sabaha kadar havalimanı kapısında beklemeye karar vermiş Mehmet, gece üçe kadar bekledikten sonra yağmur da yağınca kalacak bir yer aramaya girişmiş: “Baktım hava bayağı soğuk, yağmur da yağdı. Havalimanından bir arkadaş geldi, çıktık Arnavutköy’e gittik. Orada otel bulamadık. Sonra yürüyerek Kurtköy’e gittik, orada ucuz bir otel bulduk, yattık.”
Sabah olunca kendisini arayan şirket yetkilileri “İşine son verildiğini” bildirmiş. “Ben onlar yüzünden bu rezilliği çektim, gözaltına alındım, dışarıda kaldım. Gözaltına alındığım için şirket rahat davrandı. Dedi ki biz bunu aramızda istemiyoruz...” diye ifade ediyor tepkisini. Mehmet’in işten atılmasına tepki gösteren iki işçi arkadaşı da işten ayrılmış. Şu anda birlikte başka bir inşaatta çalışıyorlar.
18 yaşında olan Mehmet, 13 yaşından beri inşaatlarda çalışıyor. “Mecbur abi” diyor, “Memlekette iş bulamadığımız için buraya geldik.”
3. havalimanı ilk işyeri değil Mehmet’in. Birkaç ay önce de yine bir taşeron firmaya bağlı olarak başka bir inşaatta çalışmış. İki hafta önce 3. havalimanında yine bir taşeron firmada işe başlayan Mehmet, “En son çalıştığım taşeron firmanın ismini tam bilmiyorum. Bir diyorlar Sanat Yapı, bir diyorlar Piramit, bir diyorlar Arer...” diye anlatıyor.
Eylemle birlikte yeniden gündeme gelen havalimanındaki kötü çalışma koşullarını şöyle anlatıyor Mehmet:
“Eylem yapanların hepsi haklıydı. Şef ve formenlerin konteynerleri ayrı, kim bilir ne kadar temiz, ne kadar hijyeniktir. Her gün onların tuvalet ve banyolarını temizliyorlar. Bizimkileri haftada bir temizliyorlar. Yemekleri ayrı yiyorlar. Tabii biraz da yemekler doğru düzgün gelmiyor. Bazen işçilerle yemek çalışanları arasında kavga çıkıyor. 3. havalimanı girişi hep çamurdu, bir iki defa otobüs devrildi. Eylemlerden sonra baktık yol asfaltlanıyor. Niye? Büyük insanlar geldiği için... Eylemden sonra bir çok işçinin hakkı verilecek ama bir çok işçinin de hakkı yeniyor. İnsanın hakkını yiyip utanmayan insanlar var. Ramazan Bayramı’nda çalış, günlük 300 lira vereceğiz dediler. Bayramda çalıştım. Çünkü işçiyiz, bize para lazım. Daha dört aydır paramı alamamışım. Taşeronu arıyorum ‘İGA vermedi’ diyor, İGA’ya söylüyorum ‘onlar da biz verdik’ diyor. Hangisine inanalım.”
Havalimanı işçilerinin eylemine yönelik “provokasyon” ithamına tepki gösteren Mehmet, “Adamın ailesi var, başka yerde kimse çalıştırmıyor. Oradaki sisteme katlanıyor, katlana katlana bugüne kadar gelebilmiş” diyor.
Kimsenin işçileri kışkırtmadığını, işçilerin zor koşullara karşı eyleme başladığını söyleyen Mehmet, şöyle devam ediyor:
“Herkes hakkını istiyor. Tutuklananların hepsi de işçidir, dışarıdan gelen değil. İşçilere zaten haksızlık ediliyordu, bu olayla birlikte hepten haksızlık edildi. Oradaki işçilerin hepsi öyle dolmuş ki, dinamit gibi bekleyenler var. Büyük bir olayda işçiler daha büyük bir tepki verebilir. Bu tutuklamalar da tepkileri iyicene tetikledi. Gözaltına alınanların çoğu ‘Hiçbir suçumuz yokken bizi gözaltına aldılar, şirketler ilgilenmedi’ deyip işi bırakıp gittiler.”