3. havalimanına dair bilirkişi raporunda 6 kişi "ÇED olumlu" dedi

3. havalimanına dair bilirkişi raporunda 6 kişi "ÇED olumlu" dedi

3. havalimanının Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporuna karşı İstanbullu dört yurttaşın açtığı davada bilirkişi raporu çıktı. 6 bilirkişi olumlu görüş bildirirken, bir kişi karşı görüş verdi. İlk duruşma 29 Mart’ta.

Bianet’in haberine göre, İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Cengiz-Limak-Kolin- Kalyon-MAPA konsorsiyumunun yapacağı 3. Havalimanı'nın ÇED olumlu raporunun yürütmesini Şubat 2014’te durdurmuştu. Ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, 17 Mart 2014'te bu kararı yapılan itiraz sonucu kaldırmıştı. Bu süreçte de inşaat devam etmişti. Söz konusu dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda uzman bilirkişiler birbirinden farklı görüşler ortaya koydu.

'Çevreyi tahrip etmenin aracı'

Raporda 100 sayfalık karşı oy sunan Orman Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Orhan Sevgi şöyle dedi:

“ÇED rapor ve eklerinin yeterli olmadığı, yapılan inceleme ve hesaplamaların ve değerlendirmelerin yeterli düzeyde bilgi ve belgeye dayanmadığı, projenin çevreye olabilecek etkilerinin giderilmesi için gerekli önlemlerin tespit edilmediği sonuç ve kanaatine varılmış, ÇED raporu ile ekleri sürdürülebilir çevre, sürdürülebilir kalkınmanın bir aracı olmak yerine çevreyi tahrip etmenin bir aracı haline gelmiştir."

Prof. Dr. Ali Malik Gözübol (Jeoloji Yüksek Mühendisi), Doç. Dr. Ali Deniz (Meteoroloji Yük. Müh.), Doç Dr. Tarkan Erdik (İnşaaat Yük. Müh.), Doç Dr. İbrahim Demir (İnşaat-Çevre Yük. Müh.), Yrd. Doç Dr. Ali Küçükosmanoğlu (Orman Yük. Müh.) ile Prof. Dr. Neşe Tüfekçi (Çevre Yük. Müh.) hazırlamış oldukları raporda “ÇED raporu ve eklerinin yeterli ve uygun, kabul edilebilir düzeyde olduğu, yapılan hesaplama ve değerlendirmelerin veri bilgi ve belgeye dayandırıldığı, çevreye olabilecek etkilerin incelendiği ve gerekli önlemlerin alındığına” dair görüş bildirdi.

Olumlu oy verdi ama...  

Ancak aralarından Çevre Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Neşe Tüfekçi bu görüşe imza atmasına rağmen üç sayfalık ek raporunda havalimanı yapılması durumunda olabilecek sorunlara şöyle dikkat çekti: “3. Havalimanın Terkos, Alibeyköy ve Sazlıdere içmesuyu havzalarının bulunduğu bölgede yapılmasının planlandığı, İstanbul’un içme suyunun yaklaşık %22,5’inin bu bölgedeki barajlardan temin edildiği, hava trafiği ile havalimanı ile bağlantılı çevre yollarındaki araç trafiği düşünüldüğünde mevcut tedbirlerin toz ve gaz kirleticileri giderme noktasında etkin olup olmayacağının açıklığa kavuşturulması, içme suyu havzalarındaki su toplama miktarlarındaki olası azalmanın detaylı olarak açıklığa kavuşturulması gerektiği, ÇED raporunda kıyı yapısı ve deniz dolgusu yapılıp yapılmayacağı net bir şekilde belirtilmeli ve yapılması durumunda alınacak önlemler detaylı olarak açıklanmalıdır, ÇED raporuna 3. Havalimanı ve 3. Köprü ve bağlantı yollarının çevresel etkilerinin birlikte değerlendirildiği bir bölüm eklenmeli, havalimanı her nerede yapılacaksa yapılsın mevcut teknolojiler ile su kirliliğinin nasıl arıtılabileceği konusu açıklığa kavuşturulmalıdır. Nihai ÇED raporunda toprak kirliliği ve alınacak önlemler ile ilgili her hangi bir değerlendirme bulunmamaktadır ve son olarak havalimanın bulunduğu bölgede oluşacak nüfusun tahmini yapılarak, bu nüfusun yaratacağı etkiler ve alınabilecek önlemler belirtilmelidir.”

 

"İdari işlem bir bütündür"

Davayı açan yurttaşlar adına yapılan açıklamada, idari işlemlerin bir bütün olduğu, kendisini oluşturan unsurlardan bir tanesinin dahi hukuka aykırı olması halinde, idari işlemin bozulacağı hatırlatılarak “3. Havalimanı projesinin hukuka aykırı olduğu bilimsel görüşler çerçevesinde kanıtlanmıştır” dendi.

Açıklamada, 2014 yılında ilk mahkemenin durdurma kararı vermesine rağmen, bu kararının Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırılması ve 2013 yılında açılan ivedi yargılamaya tabi olan bu davada aradan üç yıl geçmesine rağmen bilirkişi raporunun ancak temin edilmiş olmasının ve havalimanı inşaatının devam ediyor olmasının hukuka olan güveni zedelediği belirtildi.