İzmir'de geçen yıl meydana gelen depremde 30 kişinin hayatını kaybettiği Emrah Apartmanı ile ilgili iddianame hazırlandı. Tutuksuz yargılanan Hayati Uzun ve Hüseyin Bilgin Sert ile tutuklu sanık Turgay Akkoçlu, 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçlamasıyla 29 Kasım'da hakim karşısına çıkacak.
Geçen yıl 30 Ekim'de meydana gelen 6.6'lık depremde, 30 kişinin hayatını kaybettiği ve 8 kişinin yaralandığı, yıkılan Emrah Apartmanı ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, kasımda binanın müteahhidi Hayati Uzun, inşaat mühendisi Turgay Akkoçlu ve binanın sürveyanı (gözetici) Bilgin Sert gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Akkoçlu, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Uzun ve Sert ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Emrah Apartmanı’na ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede; binanın statik-betonarme proje müellifliğinin inşaat mühendisi Turgay Akkoçlu tarafından üstlenildiği, Bornova Belediye Başkanlığı'na inşaat teknikeri Bilgin Sert tarafından verilen dilekçe ile binanın sürveyanlığının kabul edildiği, ifadelerinde kabul etmese de araştırmalar sonucu binanın müteahhidinin Hayati Uzun olduğu belirtildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetince verilen ön raporuna göre, Emrah Apartmanı'nın projelendirmedeki eksikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkıldığı da iddianamede yer aldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ile İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan 7 kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ortak raporun da ön rapor ile benzer olduğu ve aynı şüphelilerin sorumlu tutuldukları belirtildi. İddianamede, "Tüm raporlar ve araştırmalar neticesinde, ülkemizin aktif deprem kuşaklarından olan Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alıyor olması, bunun sonucu olarak ülkemizde kısa sayılabilecek aralıklarla ölümlere sebebiyet veren yıkıcı ve büyük depremlerin yaşanmış/yaşanıyor olması, İzmir ilinin birinci dereceden deprem bölgesi içerisinde bulunuyor olması hususları göz önüne alındığında, şüphelilerin mevzuata ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdikleri eylemlerinin sonuçlarını öngördükleri, şüphelilerin bu durumu öngördükleri halde deprem sonrası tamamen yıkılan Emrah Apartmanı'nı yapıldığı döneme ait mevzuata, yapı tekniğine ve mesleklerinin gerektirdiği kurallara uygun olarak yapmadıkları belirtildi" denildi.
Sanıkların; projelendirmedeki eksikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları ile yapım denetimindeki yetersizlikler nedeniyle depremde yıkılan Emrah Apartmanı'nda meydana gelen ölüm ve yaralanmalardan sorumlu olduklarının altı çizilirken, ayrı ayrı 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan cezalandırılmaları istendi. Sanıklar, 29 Kasım'da hakim karşısına çıkacak.