Maliye Bakanlığı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk ettiği ve 33 yıldır uygulanan KDV Kanunu’nda değişiklikler getiren düzenleme ile uygulamada ‘kanayan yara’ olarak nitelendirilen sorunlar çözülecek. Bu kapsamda öncelikle birikmiş KDV iadesi çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor.
Yeni Şafak'ın haberine göre, vergi dairelerince mükelleflere ödenmeyip bekletilen KDV iadelerinin işletmelerin finansman ihtiyacı açısından önemli yeri bulunuyordu. Vergi dairesinde bekleyen parası olduğu halde finansman sıkışıklığına giren firmalar bankalardan kredi kullanıyordu. Şimdi öncelikle işletmeler üzerinde finans yükü oluşturan devreden KDV’nin hızla iadesi sağlanacak.
Maliye Bakanlığı’nın getirdiği KDV düzenlemesindeki iade edilecek birikmiş KDV tutarının 140 milyar lirayı bulduğu belirtiliyor. Ancak, bu tutarın bir kısmının iadeye konu edilmeyecek türde devreden KDV’yi içerdiği öğrenildi. Bu kapsamda kimi firmaların doğrudan KDV iadesinden istifade edemeyeceğine dikkat çeken yetkililer, “Kimi firmalar battığı için talepte bulunamayacak. Kimi şirketler re’sen terk yaptıkları iadeden yararlanamayacak. Yine 140 milyar liralık tutarın içerisinde belediyeye ait olup incelendiğinde iadeye konu olmayan türden KDV olabiliyor. Bu çerçevede yaklaşık yüzde 50 oranındaki bir tutarın iade olmayacağı için 67-70 milyar liralık bir iade söz konusu” değerlendirmesi yaptılar.
Ancak bu iadenin nasıl yapılacağı kanun tasarısında tam olarak verilmediği görülüyor. Bu durum piyasa aktörlerince eleştiri konusu oldu. Yeminli mali müşavirler, iadenin mükelleflere nasıl yapılacağının tam olarak gösterilmesinin gerektiğinde TBMM Plan Bütçe Komisyonu görüşmelerinde eksik yönü ile ilgili görüş verebilmek adına önemli olduğunu belirtiyorlar. Bu kapsamda düzenleme ile sadece Maliye Bakanlığı’nın sektörler itibariyle KDV’yi 3 ay içinde ya da 12 ayda iade edebilme yetkisi almış olduğu dile getirildi.
Sorun çözme amacıyla hazırlanan 25 maddelik düzenlemede yine mükelleflere 2018 sonu itibariyle birikmiş geçmiş yıllardan devreden KDV’nin alternatifli iade edilebilmesine imkan getiriliyor. Bu durumdaki mükellefler devreden KDV’lerinin iadesini doğrudan alabilecekler. Ya da kurumlar vergisi yönünden gider yazarak indirim yapabilecekler. Buna göre mükellefler KDV iadesini gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde maliyet ya da gider olarak indirebilecekler. Mükellefler açısından KDV iadesinde daha çok maliyet içerisinde gösterme uygulamasının tercih edildiğine dikkat çekiliyor.
KDV Kanunu’nda değişiklikler öngören kanun tasarısının TBMM’ye sevk edilmesinin sanayici için çok önemli olduğunu belirten Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise şunları söyledi: “Bu değişiklik, sadece yaptığımız satışlardan tahsil ettiğimiz KDV’ler değil, stoklarımızda bulunan ürünlerin de KDV’lerinin iade edilmesi şeklinde bir düzenleme olacak. Bu, sanayimizin gelişmesi ve sanayicimizin desteklenmesi açısından son derece önemli bir değişiklik oldu.”
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel de, KDV alacaklarının tahsil edilmesiyle birlikte işletmelere önemli bir sermaye girişi olacağını, markaların bu sermayeyi finansman sıkıntısı nedeniyle ertelemek durumunda kaldıkları yatırımlar için kullanacağını belirtti. Öncel, “Tahsil edeceğimiz KDV alacakları yeni mağaza, yeni yatırım ve ekonomimize önemli bir canlılık kazandırmak demek" dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise firmaların en çok sorun yaşadığı alanların başında gelen devreden KDV konusunun bu sayede çözüme kavuşacağını belirtti. Büyükekşi, “Firmalarımızın ticari faaliyetlerinden doğan KDV alacakları önemli bir sorun. Bu konuya kalıcı bir çözüm getirilmesi hem yatırımların hem de ihracatın önünü açacak.