Türkiye'de bugün yaklaşık 3.5 milyon göçmen ve mülteci yaşıyor. Türkiye'nin 2017'de 851 milyar dolar olarak gerçekleşen milli gelirine Suriyeli mülteci de üretici ve tüketici olarak katkı yaptı. Ancak 3.5 milyon göçmen ve mülteci nüfusun üretimlerinin milli gelire eklenirken, kişi başı milli gelir hesabının dışında tutulduğu, böylece 10 bin 597 dolar olan kişi başına gelir hesabında 407 dolarlık 'şişkinlik' ortaya çıktığı ifade edildi.
Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberi aynen şöyle:
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) milli gelir hesabında kimin ürettiğine bakılmadan yabancı firmaların üretimi de bu hesaba dahil ediliyor. Ortaya çıkan sonuç ise ülke nüfusuna bölünerek kişi başına ortalama milli gelir elde ediliyor. Oysa hesaplanırken, üretimde ve tüketimde dikkate alınan veriler, nüfusta gösterilmediği için ortaya yanıltıcı bir değer çıkıyor.
2017'de yakalanan yüzde 7.4'lük yüksek büyümeye karşın milli gelir önceki yıla göre 11.7 milyar dolar, kişi başına gelir ise 285 dolar azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu kişi başına milli geliri 10 bin 597 dolar olarak açıkladı. Bu hesaplama yapılırken 80.3 milyonluk Türkiye nüfusu (medyan) dikkate alındı. Oysa, Suriyeli göçmenlerle birlikte nüfusumuz 83.5 milyona çıkıyor. Üreterek milli gelire katkı sunan Suriyelileri, TÜİK'in açıkladığı ülke nüfusuna eklediğimizde kişi başına milli gelirde 407 dolar şişkinlik olduğu görülüyor. Suriyeli göçmenlerden kaynaklanan bu şişkinlik çıkarıldığında, kişi başına gelir 10 bin 190 dolar düzeyine iniyor.
Aslında 2023 yılında kişi başına milli gelirde 25 bin dolara çıkma hedefi olan AKP iktidarı, ülkeyi 10 yıl öncesine götürmüş durumda. Keza 10 yıl önce, 2008 yılında kişi başına milli gelir 10 bin 931 dolar düzeyindeydi.
Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) hesaplanırken yabancı firmaların da üretimde hesaba dahil edildiğinin altını çizen TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) Üyesi ekonomist Özcan Kadıoğlu, ülke içinde “Kim üretti” diye sorulmadığı gibi harcama yönüyle de ülke içinde “Kim tüketti” diye sorulamayacağını belirtti. Suriyeli nüfusunun da kişi başına milli gelir hesabına katılması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, yoğun göçmen veya mültecilerin olduğu ülkelerde bu konunun ekonomistler tarafından ciddi anlamda tartışıldığına dikkat çekti.
Ekonomist Özcan Kadıoğlu, GSYH'nın önceki yıl dolar bazında azaldığına, uluslararası karşılaştırmalar dolarla yapıldığı için bu durumu yurtdışında anlatabilmenin kolay olamayacağına dikkat çekti. Yurtdışında bulunan yatırımcıların ve ekonomistlerin son yıllarda yayınlanan verilere kuşkuyla yaklaşmaya başladıklarını vurgulayan Kadıoğlu, “Bir ülkenin en önemli sorunu verilerin güvenilirliğidir” dedi. 2017 yılında 851 milyar dolar olarak ölçülen milli gelirde TL bazında yüzde 7.4 artış yaşandığını belirten Kadıoğlu, “Üretilen ürünlere bir önceki yıla göre dolar bazında bakıldığında daha düşük fiyata sattık, daha çok hammadde tükettik, daha çok çalıştık. Birim başına daha düşük kazanç elde ettik” diye konuştu.