34 yıl sonra işkence ifadesi: Amaç adresimi öğrenip beni öldürmek!

Arzu Yıldız \ Ankara

12 Eylül işkenceleriyle ilgili olarak Türkiye’nin birçok yerinde yürütülen işkence soruşturmalarını ilk olarak tamamlayan Amasya Cumhuriyet Savcılığı’nın açtığı dava kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan ve o dönemde yüzbaşı rütbesinde bulunan Atasay Fitoz, bugün (10 Nisan 2014) Ankara’da 10. Ağır Ceza Mahkemesinde ifade verdi.

12 Eylül darbesi döneminde Amasya bölgesinde yapılan işkencelerden sorumlu olan isimler arasında yer adığı iddiasıyla suçlanan dönemin Amasya Suluova Havza Yeniçeltek Asayiş Bölük Komutanı Fitoz, mahkemede kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. "Amaç adresimi tespit edip beni öldürmek" iddiasını dile getiren  ve ifadesinin ardından serbest bırakılan Fitoz, darbe mağdurlarının kendisine yönelik olarak dile getirdiği Amasya Et Balık Kurumu'nda işkence yaptığı iddialarına şu cevabı verdi:

“O dönem yaşa dışı sol bir örgütün üyelerine yönelik operasyonlar yapılıyordu. Mağdur ve müştekiler geçici olarak birliğimizde gözetim odasında tutuluyorlardı. Burası benim sorumluğum altındaydı. İfade için mağdur ve müştekileri polis bölgesinde yakalanmış ise polisler tarafından, jandarma bölgesinde yakalanmış ise jandarma tarafından araçlar ile bizim birlikteki gözetim odasından alınarak Suluova Savcılığı'na ifade için gönderiyorduk. O tarihte gözetim süresi hatırladığım kadarı ile 3 aydı. Mağdur ve müştekilerin ifadesini almadım, ifadelerine ihtiyaç duyulduğu zaman polis ya da jandarma ekibi gelerek gözetim odamızda bulunan mağdur ve müştekileri alarak bizim birliğimizin 500-600 metre yakınında bulunan Et Balık Kurumu'nun binasının müsait olan boş odalarına götürerek orada ifadelerini alıyorlardı, daha sonra da getirip bizim birlikteki gözetim odasına teslim ediyorlardı.”

'Elektrik verilme olayına tanık olmadım'

“Et Balık Kurumu'nda ifade alınan yerleri denetliyordum, işkenceye maruz kaldıkları konusunda bir olaya şahit olmadım. İddia edildiği gibi Filistin askısı veya çarmıha germe, cinsel organına elektrik verilme olaylarına tanık olmadım. Zaten Et Balık Kurumu'nun binasında Et Balık'ın personeli çalışıyordu, ifade sırasında hangi oda müsaitse ifade o adada alınıyordu. Sistematik bir işkence olmadı. İfade sonrası birliğe geldiklerinde gayet sağlıklılardı. Bunlar beni 30 yıldır takip ediyorlardı. O dönemde benim gibi başka bölgelerde görevli olan arkadaşlarım o dönemde gözaltına alınan örgüt üyeleri tarafından takip edilerek öldürülmüşlerdir. Bunların amaçları benim adresimi tespit edip öğrenince beni de öldürmektir.”