Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung referandum sonucunu şöyle ele alıyor:
“Britanya'nın ayrılması AB'yi temelde yeniden ve daha demokratik bir düzene sokmak için bir şans olabilir. Demokratik seçilmiş bir parlamentoya karşı sorumlu olacak gerçek bir hükümetle, Avrupa düzeyinde referandum başvuruları ve halk kararlarıyla, bu ismi hak eden ve her siyasi seviyenin yapabileceklerinin en iyisini yapabilmesi ve şüphe durumunda mümkün olduğunca halkla aynı kararı verebilmesi için uğraşan yerinde hizmet prensibiyle... Bunun için hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçilmeli. Böyle devam etmek intihar olacaktır.”
Berlin'de yayımlanan Der Tagespiegel'in yorumu şöyle:
“David Cameron'un cuma sabahı yorgun ama şaşırtıcı bir şekilde soğukkanlı olarak basının karşısına çıkması şöyle açıklanabilir: Britanya'nın AB'ye karşı tutumu nihayet açıklığa kavuşmuş oldu. Sonuçta referandumda Brüksel'e değil Westminster'a karşı yabancılaşma ve siyasi elitlere karşı güvensizlikti, öne çıkan. Böylece referandum başka bir şey daha başardı: O da Britanya demokrasisinin zayıf noktalarının ortaya çıkmış olması.“Mittelbayerische Zeitung'un aynı konudaki yorumu şu şekilde:“Şu anda popülistlerin saati. Ama bu sadece bir saat sürmeli. Hiçbir AB ülkesi küresel piyasalar dünyasında tek başına idare edemeyecektir. Yeni uluslararası ticaret anlaşmalarından yerli ekonominin yeniden canlandırılmasına kadar Britanyalılara ne vaadinde bulunulmuş olursa olsun, bu işe yaramayacaktır. Bir zamanlar Büyük Britanya'nın bağımsızlığı ve yükselmesi için garanti sunan bir ada konumuna sahip olduğu fikri, bugün için bir illüzyon. Britanyalılar bunu hissedeceklerdir.“Son olarak Reutlinger General-Anzeiger'den bir yoruma yer veriyoruz:“Büyük Britanya kendi yoluna gitmek istiyor. Bu kabul edilmek zorunda. 24 Haziran tarih kitaplarına girmeli. Ancak bağımsızlık günü olarak değil, zayıflık günü olarak. Britanyalılar en geç tatile gittiklerinde ve paralarının daha az değere sahip olduğunu fark ettiklerinde ya da adadaki büyük firmalar merkezlerini AB'ye çektiğinde bu yeni özgürlüğün bedelinin ne kadar ağır olduğunu hissedeceklerdir.”