"AB'nin dağılmasının başlangıcı olabilir" İSTANBUL (A.A)

-"AB'nin dağılmasının başlangıcı olabilir" İSTANBUL (A.A) - 29.09.2011 - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugünlerde ''Bazı ülkeler avrodan çıksa mı?'', ''Avro bölgesini iki ayrı bölge haline mi getirsek?'' şeklinde tartışmalar olduğuna değinerek, ''Bütün bunlar, gerçekten AB'nin dağılmasının başlangıcı olabilir. Çünkü AB, ekonomik temeller üzerine kuruldu, temeli ekonomi... Dağılması da yine bu ekonomiyle ilgili konulardan başlayabilir. Mutlaka ve mutlaka Avro Bölgesi ülkeleri için ortak, güçlü bir maliye politikası çerçevesine ihtiyaç var'' dedi. Babacan, Paris Boğaziçi Enstitüsü'nün yıllık toplantısının açılışında, AB'nin genişlemeyi durdurduğu anda dünyadaki göreceli ağırlığını kaybetmeye başlayacağını dile getirerek, bunun bir örneğinin uluslararası finans kuruluşlarının yönetim yapılarında görülmeye başlandığını, IMF'in icra direktörleri heyetinde Avrupa ülkelerinin 7 koltuğunun, Kasım ayında alınan bir G20 kararıyla 5'e düşürülmesinin kesinleştiğini kaydetti. Somut gelişmelere bakıldığında genişlemeyi durduran bir Avrupa'nın göreceli ağırlığının hem ekonomik anlamda hem siyasi anlamda azalacağını görmenin çok zor olmadığını belirten Babacan, ''Biz, Türkiye'yi içine almış bir AB'nin çok daha güçlü olacağına inanıyoruz. Ancak ekonomisiyle, bölgeyle olan tarihi ve kültürel bağlarıyla Türkiye'yi de kuşatan bir Avrupa'nın gerçekten başarılı bir AB olacağını düşünüyoruz. AB açısından bize göre genişlemenin durması aşağı inişin, zayıflamanın başlangıcıdır'' diye konuştu. Babacan, Avrupa'nın şu anda içinde bulunduğu durumun, özellikle ekonomik sorunların, her ülkenin kendi içinde yaşadığı kriz ortamının, genişlemeyle ilgili düşünceleri ister istemez ötelediğini anlattı. Dünyada pek çok gelişmiş ülkede siyasi karar mekanizmalarının sağlıklı çalışmadığına değinen Babacan, güçlü bir siyasi irade ortaya koymadan sorunların çözümünün zor olduğunu söyledi. Babacan, 2009 yılında sadece bankalar problemken, bugün devletlerin de kredibilitesinin sorgulandığı bir dönem yaşandığını, devletlerin imzasının artık eskisi kadar inandırıcılığı kalmadığını belirtti. Babacan, avronun, AB'nin entegrasyonunun ve siyasi birliğinin en önemli sembollerinden biri olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: ''Bugünlerde tartışmalar var. 'Bazı ülkeler avrodan çıksa mı? Avro bölgesini iki ayrı bölge haline mi getirsek?' Bütün bunlar, gerçekten AB'nin dağılmasının başlangıcı olabilir. Çünkü AB, ekonomik temeller üzerine kuruldu, temeli ekonomi... Dağılması da yine bu ekonomiyle ilgili konulardan başlayabilir. Dolayısıyla, bizim şiddetle tavsiyemiz, mutlaka ve mutlaka Avro Bölgesi ülkeleri için ortak, güçlü bir maliye politikası çerçevesine ihtiyaç var. Aynı para birimini kullanıyorsunuz, bir ülkenin bütçe açığı yüzde 2, öbür ülkenin bütçe açığı yüzde 14. Avronun kredibilitesiyle, son 2 yıl önceye kadar, borçlanıyorsunuz, nasılsa Avro Bölgesi'yim diyorsunuz, borçlandığınız parayla bir de suni bir refah sağlıyorsanız vatandaşlarınıza bunun sürdürülebilir olduğunu söylemek çok zor. Ne olursa olsun, mutlaka Avro Bölgesi'nin bütünlüğünün korunması ve hiçbir ülkenin iflasına izin verilmemesi lazım. Bu sadece Avrupa'nın değil, dünyanın ekonomik istikrarı açısından da son derece önemli.'' -''Biz de destek verelim''- Yunanistan'la ilgili konuda ne olursa olsun mutlaka temerrüdü önleyici adımlar atılması gerektiğine dikkati çeken Babacan, ''Bizim tavsiyemiz, kesinlikle Avro Bölgesi'ndeki, AB'deki hiçbir ülkenin temerrüdüne izin verilmemesi... Bundan sonraki benzer sorunların oluşmasını önleyici tedbirleri oturalım konuşalım. Biz de destek verelim. Çünkü biz epey tecrübe yaşadık Türkiye'de...'' diye konuştu. Ali Babacan, Türkiye'nin, şu anda küresel ekonomik krizin asıl kaynağı olan alanlarda oldukça güçlü bir konumda bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin ekonomik reformlar konusunda AB'den öğrenecek bir şeyi kalmadığını ancak siyasi konularda atılacak adımlar bulunduğunu söyledi.