"Ateşkese fırsat tanımamak alçaklık olur"

"Ateşkese fırsat tanımamak alçaklık olur"

Frankfurter Allgemeine Zeitung'da Rusya-Suriye ilişkisine dair şu satırları okuyoruz.

"Bundan bir buçuk hafta önce Münih Güvenlik Konferansı’nda Rusya Başbakanı'nın, Moskova’nın Batı’ya karşı sert bir tutumu tercih ettiği izlenimi uyandırması, belki de psikolojik savaş yönetiminde ufak bir operasyondu. En azından Rus yönetimi, Suriye konusunda Konferans’ta uzlaşılan her türlü işbirliğine hazır gibi görünüyor. Moskova’nın etkisi olmadan Devlet Başkanı Esad kesinlikle ateşkes ve seçimleri kabul etmezdi. Kesin olan bir şey varsa, o da Rusya’nın Şam’daki şiddet hükümdarını görünür biçimde kontrolü altında tuttuğudur. Bunun sadece bir sebebi olabilir: Belli ki Esad’ın askerleri, Rus yardımı olmaksızın düşünülenden çok daha zayıf.”

Münchner Merkur gazetesinin yorumunda ateşkese mutlaka fırsat tanınması gerektiği vurgulanıyor.

"Suriye’de silahların susacağı söyleniyor. Bu iyi bir haber. Savaşan tarafların sayısı ikiye inse bu plan (belki) hayata geçirilebilir. Ancak ne yazık ki çıkarları birbirine taban tabana zıt bir düzine taraf var. Sadece Türkiye değil, hepsi misilleme hakkını saklı tutuyor. Bunun için bir sebep bulmak da çok kolay. Ancak yine de ateşkes bir denemedir ve ona bir fırsat tanımamak alçaklık olur."

Berliner Zeitung'un yorumu ise şöyle:

"Cumartesi gününden itibaren bu savaşa bir ara verilebilir ve bazı bölgelerdeki insanlar kısa bir müddet sükunet bulabilir. Anlaşma birkaç saatliğine işe yarayacak olsa bile, bu, iç savaş dramında finalin başladığı anlamına gelmeyecek. Bu katliama doğrudan ya da dolaylı olarak dahil olanlar, ne pahasına olursa olsun amacına ulaşmak istiyor ya da bu uzlaşmaya kendini bağlı hissetmiyor. Sivil halkı ise kimse dikkate almıyor."

Basın turumuzu Frankfurter Rundschau'nun aynı konuya ilişkin yorumu ile noktalıyorz:

"İç savaş ülkesi Suriye’den uzun bir süreden sonra ilk kez iyi bir haber geldi: Diktatör Beşar Esad, ABD ve Rusya’nın üzerinde uzlaştığı ateşkes planını kabul etti. Bu ateşkesin ardından şubat ayı başında kesilen Cenevre barış görüşmelerine devam edilmesini umabiliriz. Ama Suriye’de barışın yolu uzun ve önünde birçok engel var. Önümüzde öncelikle iki soru bulunuyor: Cumartesi günü saatler geceyarısını gösterdiğinde silahlar susacak mı? Ve ne kadar? Bu, diplomasinin de bir başarısı olur. Ancak Suriye rejimi 'teröristlere' karşı mücadeleye devam edileceğini açıklayarak ateşkesin bozulacağının ilk işaretlerini verdi. Ateşkese uyulması için diplomatların hafta sonuna kadar yoğun çalışmaları gerekecek. Ardından diğer engellerin aşılması gerekecek. Bu süreçte geri tepmeler ve hayalkırıklıkları da yaşanacak. Ancak tüm bunlar nedeniyle bu yolu denememek, kesinlikle yanlış olur."