"AVRUPADAKİ SARSINTI TÜRKİYE'DE DE HİSSEDİLİR" ANKARA (A.A)

-"AVRUPADAKİ SARSINTI TÜRKİYE'DE DE HİSSEDİLİR" ANKARA (A.A) - 13.07.2011 - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Mayıs ayı sonu itibariyle yaklaşık 37,3 milyar dolara ulaşan cari açığı değerlendirirken, ''Son açıklanan rakamlar, seçimden önce açıkladığımız beklentilerle uyumlu, sürpriz değil. Cari açık, bir süre daha yüksek seyredecek ancak yılın son çeyreğinden itibaren daha makul, daha farklı bir trende girecek'' dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti.  Bu arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ali Babacan, cari açıkla ilgili soruyu yanıtlarken, bu konuda Orta Vadeli Program'ın beklenmesi gerektiğini belirterek, Orta Vadeli Program'da (OVP) hem makro hem mikro perspektiften gelecek dönemde yapılacak işlerin, atılacak adımların hepsinin yer alacağını, ancak bunun hazırlığının da bir kaç ay süreceğini kaydetti. Bu konuda, bütünlük içinde gelecek dönemde ne yapılacağının ortaya konmasının önem taşıdığının altını çizen Babacan, ''Bu dönemde resmi hükümet politikası ne ise ona dikkat etmek lazım. Hükümetimizin bir bütün olarak resmileşmiş politikalarını dikkate almak lazım. Çünkü izleyeceğimiz çizgi, bizim bir bütün olarak Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda nihai şeklini vereceğimiz çizgi olacaktır'' dedi. Babacan, yapısal sorunların çözümünün yine yapısal reformlarla mümkün olabileceğine de dikkati çekerek, ''Türkiye bir süre daha cari açıkla beraber yaşayacaktır. Bu cari açık sorununun çözümüne daha çok cari açığın makul, sürdürülebilir seviyelerde devam etmesi ve sağlıklı bir şekilde finanse edilmesi açısından bakmak lazım. Yoksa cari açığı sıfıra indireceğiz, cari fazla vereceğiz gibi hayali hedefler kendimize koymamamız, gerçekçi hedeflerle hareket etmemiz lazım'' diye konuştu. Ali Babacan önümüzdeki dönemde bütün bu konuların ele alınacağını ifade ederek, Türkiye'nin güven ve istikrar ortamında sorunu aşabileceğini vurguladı.  -''KİMSE İÇİN SÜRPRİZ OLMAMALI''- Ali Babacan, Avrupa'da yaşanan son gelişmelerle ilgili Türkiye'de kısa vadeli tedbirler almayı düşünüp düşünmediklerine ilişkin soruyu yanıtlarken de ilgili kurumlara aşağı yukarı 3 ay önce ''her türlü kötü senaryoya hazır olmaları'' talimatı verdiklerini belirtti. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Dolayısıyla ilgili kurumlarımız, karşımıza çıkacak kötü senaryolarla ilgili hazırlıklarını yapmış durumdalar. Tabii hemen yanı başımızda güçlü bir deprem olursa bu depremden Türkiye'nin etkilenmemesi diye bir şey söz konusu olmaz. Nasıl uzaktaki bir depremi az da olsa hissederiz, depremin artçıları olur, tsunami gelir arkasından, dolayısıyla Avrupa'da olabilecek ciddi bir sarsıntı, Türkiye'de de hissedilir.  Ama önemli olan bunun bir yıkıma sebep olmaması, Türkiye ekonomisinin belki hafif sarsılıp, yine ayakta dimdik durabilmesidir. Dolayısıyla kurumlara gerekli talimat zamanında verilmiştir.    Dün akşam itibariyle Avrupa ile ilgili tüm risk göstergeleri rekor seviyeye yükseldi. Dolayısıyla tatsız bir durum, ters bir durum olduğunda bu kimse için sürpriz olmamalı.'' Avrupa'nın durumun aciliyetinin, ciddiyetinin farkında olduğunu, cuma günü bir zirve düşünüldüğünü anlatan Babacan, ''Umarız ki Avrupa pek çok konuya çözüm ürettiği gibi buna da hızlı bir çözüm üretir. Aksi halde çözüm üretilmediği takdirde bunun zararı yine Avrupa ülkelerinin kendisine olacaktır'' dedi.