Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimden sonra IMF ile anlaşma imzalayacaklarını söylediğini belirterek, ``Şimdi bu beyler yeni bir şarkı söylüyor: `Ne varsa satalım.' Elde bir şey kalmadı. Şimdi satılacak ne var? Belediyelerin elindeki imkanlar, şirketler. IMF anlaşmasıyla belediye şirketlerini satmanın peşindeler. Buna siz müsaade etmeyeceksiniz'' iddiasında bulundu. Erzurum'un İstasyon Meydanında düzenlenen ve yaklaşık 7 bin kişinin katıldığı, `Başbakan Numan', `Bu gençlik seni Başbakan yapar' sloganları altında yapılan mitingde çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. `Numan Numan ortalık toz duman', `Keser döner, sap döner gün olur ampul söner', `Ampulleri söndürün yıldızları göreceksiniz', `Bizi çekemeyen çanak anten taksın', `Ali babanın çitliğinde horozları var' pankartlarının ilgi çektiği mitingde vatandaşlar iktidar partisine `Sarı kart' gösterdiler. 2011'den önce iktidar olacaklarını savunan Numan Kurtulmuş, Aşık Mahzuni Şerif'in `Adamlarda adamdı o zamanlar kar rahmetti, bereketti' şiirini ``Ama memlekette ne adam bıraktılar, ne rahmet ne de bereket. İnsanlarımızı maalesef hiçbir zaman olmadığı kadar yoksul bir hale getirdiler. Son 10 yılda uyguladıkları politikalarla önce meydanlarda çay simit hesabı yaptılar. Çayın, simitin yanına bırakın peyniri, çayın da simitin de yarısı gitti. Türkiye'de önce IMF'nin tarım politikalarını uygulayarak çiftçimizi perişan hale getirdiler. Tarımsal üretime koydukları bir takım kotalar ve artan üretim girdileri öyle bir noktaya geldi ki, 8 sene evvel bu memlekette en önemli ihraç ülkesiyken maalesef bugün mercimek, buğday ithal ediyoruz. Sayın Başbakan meydanlarda koyun gütmekten bahsediyor ama memlekette güdecek koyun bırakmadılar. Uyguladıkları yanlış politika, hayvancılığı öldürdü. İşsizlik diz boyu, kahvelerde gençler işsizlerle dolu. Temmuz ayından bu yana kadar 1 milyon 754 bin vatandaşımız işsiz hale gelmiş. Kimsenin kıyıda köşede yastık altında parası yok. Türkiye'de 20 milyon insanımız yoksulluk sınırının altında yaşıyor. IMF'nin, AB'nin kuyruğuna takılarak ülke bu hale getirilemez. Türkiye bunu hak etmiyor'' diye konuştu. Kredi kartı kullandığı için borcunu ödeyemez durumda olan 2 milyon 300 vatandaşın bankaların kara listesinde bulunduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş, geçen yıl bankaların milleti zorla yolda çevirip kredi kartı verdiklerini anımsattı. ``Sayın Başbakan kredi kartları peynir ekmek gibi dağıtılırken siz neredeydiniz?'' diye soran Kurtulmuş, şunları söyledi: ``İki gün evvel Başbakan ağzından kaçırdı. `Size mi soracağım ne zaman imzalayacağı mı?' Biz de dedik ki; millete soracaksın. Şimdide diyor ki; `Seçimden sonra IMF ile anlaşma imzalayacağız.' Ne oldu ki; IMF ümüğünü sıkmaktan mı vazgeçti. Yoksa siz ümüğünüzün sıkılmasına alıştınız? IMF dediğiniz bilmediğimiz program değil. İşsizliğin, hayvancılığın, fabrika kapanmalarının sebebi, kaynağı IMF programıdır. Sayın Başbakan kendinize, aslınıza, milletinize, milli görüşe dönün. Şimdi bu beyler yeni bir şarkı söylüyorlar, `ne varsa satalım.' Elde bir şey kalmadı. Şimdi satılacak ne var? Belediyelerin elindeki imkanlar, şirketler. Şimdi IMF anlaşmasıyla bunu satmanın hazırlığı içerisindeler. Buna siz müsaade etmeyeceksiniz. Miting meydanlarına geldikleri zaman iktidar ve ana muhalefet partisi niçin kavga ediyorlar? iktidar ve muhalefetin horoz dövüşüdür. Bunu düşünüyor musunuz? İmam hatip liselerinin kapısına neredeyse kilit vuruldu. Başörtüsü meselesinin çözümünü başka bahara mı bıraktık diyecekler? Durduk bunları seyrettik mi diyecekler? Siyasette bedeli, siyasetçi öder, millet ödemez. Allah'tan korkun millete verdiğiniz sözleri tutun. Ne diyecekler şimdi `oyları bölmeyin.' Allah selamet versin Demirel söylerdi, gençler bilmez bizim çocukluğumuzda Demirel derdi ki, `Aman ha sakına oyları bölmeyin, komünistler gelir.' Ne komünistler geldi, ne de komünistlik kaldı. Ama Demirel memleketi böylece senelerce yürüttü. Şimdi aynı şeyi bunlar söylüyor. `Aman bunlara oy vermeyin' Bu oyun bitti. Bu millet daha ne yapsın. Erzurum halkı AKP'ye oy verdi. Türkiye'yi IMF politikası içinde yönetsin, halkı yoksullaştırsın diye mi oy verdi. Şirket kurtarmak için bir gece yarısı 10 dakikada yasa çıkarmasını biliyorlar. Yol bitmiştir artık söyleyecek söz kalmamıştır. Sandık başların başörtülü müşahit bulunmaması kararı fevkalade yanlıştır ve geri alınması gerekir. İktidar bu konuda da hiçbir çözüm üretmemiş ve hiç bir itirazda bulunmamıştır. Korkarım ki yarın da diyeceksiniz, `başörtülü olanlar gelip oy kullanamaz.' Milletin sabrı tükenmiştir.''