"BURASI HORMON SALONU DEĞİL" İSTANBUL (A.A)

-"BURASI HORMON SALONU DEĞİL" İSTANBUL (A.A) - 12.01.2011 - ''Kafes Eylem Planı'' ve ''Amirallere Suikast'' davalarıyla birleştirilen Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin dava kapsamında, Poyrazköy'deki kazılarda ve ev aramalarında bulunan, arama tutanaklarında imzası olan polis memurlarının tanık olarak dinlenilmesine devam ediliyor. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, arama yapan ekibin başında olan Emniyet Amiri Mustafa Tezcan A, aramanın yaklaşık bir hafta sürdüğünü, bölgede birçok yerin arandığını kaydetti. Emniyet Amiri A, aramaya olay yeri inceleme, bomba imha ekipleri ve İstanbul Teknik Üniversitesinden hocaların katıldığını belirtti. ''Hocaların, yerin altını gösteren cihazlarla gelerek, teknik destek verdiğini'' ifade eden Tanık A, ''Onların gösterdiği yerlere de bakıldı. Ayrıca, olay inceleme ve bomba imha uzmanlarının belirlediği yerlere de bakıldı. Silahlar, patlayıcı maddeler, bol miktarda mermi bulundu. Her aramadan sonra tutanak tutuldu'' dedi. Tutuklu sanık emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın, ''İTÜ'den aldığınız cihazların bir katkısı oldu mu?'' diye sorması üzerine Mustafa Tezcan A, ''Çok olmadı. Genelde diğer ekiplerin gösterdiği yerlerde mühimmat çıktı'' yanıtını verdi. Bektaş'ın ''Arama nerede başladı? İhbar mektubunda parsel yazmıyor. Ama sadece 138 parsel aranıyor. Bunun nedeni nedir?'' sorusuna tanık A, aramaya ihbar mektubunda yer alan su deposundan ve köpek kulübesinden başladıklarını söyledi. Buna karşılık olarak üye hakim Mehmet Karababa, Mustafa Tezcan A'ya tutanakta 138 parsel diye yazdığını, bunu tutanağa bilmeden mi yazıp yazmadığını sordu. Mustafa Tezcan A, ihbar mektubunda yer alan yerleri aradıklarını belirterek, ''Orayla alakalı önce de bir keşif çalışması yapılmıştır. Ben sadece arama aşamasında orada bulundum. Bana müdürlerim böyle bir aramanın yapılacağını söyledi. Ve ekibin başında durmam söylendi. Ondan önceki aşamada neler yapıldığını bilmiyorum. Tutanakta öyle yazıyorsa, bana orada bir görevli arkadaş söylemiştir. Çünkü önceden, tapudan mutlaka bir araştırma yapılmıştır. Olayın üzerinden 2 yıl geçti. Ve ben bazı şeyleri hatırlamıyorum. Her şey tutanaklarda belli. Terörle Mücadele Şubesinde görev yaptığım sürede yüzlerce aramaya gittim. Bazı şeyleri hatırlamamam normal. Şu anda Yabancılar Şube Müdürlüğünde görev yapıyorum'' yanıtını verdi. Bektaş, ''Elinizde bir kroki var mıydı?'' diye sorması üzerine Emniyet Amiri A, herhangi bir krokinin olmadığını belirtti. Söz alan tutuksuz sanık Astsubay Deniz Erki de A'ya kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Mustafa Tezcan A, yüz olarak tanıdık geldiğini, ancak tam hatırlayamadığını kaydetti. Erki, arama yapmaya geldiklerinde Emniyet Amiri A'nın kendisinin karşıladığını ve eşlik ettiğini ifade ederek, ''A'nın elinde bir dosya vardı. Ve o dosyanın içinde bir kroki vardı. Bu krokinin Taraf gazetesinde yayınlanan kroki olduğunu düşünüyorum. Devamlı telefonla konuşuyordu'' dedi. Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar'ın avukatı Murat Ergün, tanık A'nın tutanaklarla ifadelerinde çelişkilerin bulunduğunu belirterek, ''Sorularıma vereceğiniz cevaba göre, bu çelişki ortaya çıkarsa mahkemeye suç duyurusunda bulunacağım'' dedi. Bunun üzerine Savcı Nuri Ahmet Saraç ise ''Sayın Başkan bu bir tehdittir. Baskı yapmaya yöneliktir. Müdahale edilsin'' diye konuştu. Ergün ise ''Mahkemeniz hatırlatılınca tehdit olmuyor da ben hatırlatınca mı tehdit oluyor. Ben de burada figüran değilim. Sanıkların işine yarayan her şeye hatırlamıyorum diye cevap veriyor. Belki sorularımla adrenalini artar da hatırlar'' yanıtını verdi. Savcı Saraç da ''Burası mahkeme salonu, hormon salonu değildir'' karşılığını verdi. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Bunun üzerine, sanık avukatları tanık A'nın dışarı çıkmasının yasalara aykırı olduğunu, tek duruşmada ifadesinin alınmasının ve diğer tanıklarla bir araya gelmemesinin gerektiğini söyleyerek itirazda bulundular. Mustafa Tezcan A. ise lavaboya gideceğini söyleyerek duruşma salonundan çıktı.