"Bursaspor" davası başladı BURSA (A.A)

-"Bursaspor" davası başladı BURSA (A.A) - 07.12.2011 - Bursa'da 7 Mayıs 2011 tarihinde Bursaspor ile Beşiktaş arasında oynanması gereken maç öncesi çıkan olaylara karıştıkları ve olayları azmettirdikleri iddiasıyla aralarında Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı, hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Öztürk Yazıcı, eski genel müdür Osman Nuri Biçer'in de aralarında bulunduğu 42 kişinin yargılanmasına başlandı. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve ''Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit'' ile ''Halkın bir kısmını diğer kısımına karşı silahlandırarak birbirlerini öldürmeye tahrik etmek'' suçlarından yargılanan tutuksuz 42 sanıktan 31'i duruşmada hazır bulundu. 3 sanığın askerde oldukları için duruşmaya katılamadıkları bildirdi. Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı, mahkemede yaptığı konuşmada, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmediğini, buraya neden getirildiğini dahi anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Kulüpte 8 senelik başkanlık döneminin bulunduğunu ifade eden Yazıcı, Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesinde olaylar çıkacağına ilişkin herkesin hemfikir olduğunu belirtti. Yazıcı, kulüp başkanı olarak görevinin stat içinde vuku bulan veya bulacak olayları engellemek olduğuna işaret ederek, bunun için maç günü stada normalden daha erken gittiğini kaydetti. -''İnsan kendi bacağına kurşun sıkar mı?''- Yazıcı, olayların çıktığı sırada Bursa Atatürk Stadı'nda olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: ''Maçın oynanması için olağanüstü gayret gösterdim. Bu maçın onanmaması durumunda en fazla cezayı kulübüm çekecekti. İnsan kendi bacağına kurşun sıkar mı? Böyle bir olayı destekler olabilir miyiz? Bu olayların sonucunda da maçın oynanmaması nedeniyle Bursaspor maddi ve manevi zarara uğramış, ciddi cezalar almış ve hükmen yenik sayılmıştır. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum.'' İddianamede, 3 tribün liderini cezaevinde ziyaret ettiğinin dahi yer aldığını dile getiren Yazıcı, ''Şampiyon olduğumuz 2009-2010 sezonunda böylesine bir taraftara sahip olmasaydık şampiyon olamazdık. Bunun önderi olan kişiler var. Böyle bir olaydan sonra da tutuklanmışlar. Kulüp başkanı olarak ziyaret edip 'geçmiş olsun' dedim. Tribün lideri olan 3 kişiyi ziyaret etmek için cezaevine gittim. Ziyaret etmemin suç olarak görülmesini anlamış değilim. Sadece insani olarak bu kişileri ziyaret ettim'' diye konuştu. -''Ben kimseye taş atmadım. En son küçükken taş atmıştım''- Bursaspor'un hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Öztürk Yazıcı da, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. ''Ben kimseye taş atmadım. En son küçükken taş atmıştım'' diyen Yazıcı, şunları söyledi: ''Olaydan sonra bir gazeteci arkadaş, bana bedelsiz biletlerle ilgili hukuki bir konuda soru yöneltti. Gazeteci arkadaşa doğru cevabı vermek için bir saat araştırdım ve bedelsiz bilet vermenin idari ve cezai bir yaptırımının olmadığını söyledim. 40 saat boyunca gözaltına alındım. Savcı bey ifademi almadan beni mahkemeye sevk etti. Bütün çabamız taraftarımızı fair-play'a yöneltmekti. Hakaret ve küfre karşı kampanya başlattık. Şampiyon olduğumuz sezon da aynı zamanda fair-play ödülü aldık. Türkiye'ye örnek taraftar olduk. Hazırlık savcısının özel bir sebebi nedeniyle iddianameye monte edildim.'' -Osman Nuri Biçer- Osman Nuri Biçer ise, hadiselerin vuku bulduğu dönem görevinin Bursaspor Genel Müdürlüğü olduğunu vurgulayarak, olay günü saat 10.00'dan itibaren İl Spor Güvenlik Kurulu ile Bursa Atatürk Stadı'nda maç toplantısı yaptıklarını söyledi. Olayların Bursaspor taraftarlarınca çıkarılmadığını, her maç günü yeşil-beyazlı taraftarların takımlarına coşkulu bir şekilde destek vermek amacıyla stat çevresinde toplanmaya başladığını anlatan Biçer, "Suçlamaları kabul etmiyoruz'' dedi. -Taraftar grubu ''Teksas''ın lideri Selim Kurtulan- Bursaspor'un ''Teksas'' diye adlandırılan taraftar grubunun lideri Selim Kurtulan ise suçlamaları kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, ''Ben olay yerinde dahi yoktum. Haberim de yoktu. Olanları televizyondan izledikten sonra öğrendim. Suçsuzlar burada asıl suçlular ise dışarıda'' dedi. -Elinde pala ile görüntülenen sanık- Kurtulan, daha sonra mahkeme heyetine olaylara ilişkin yüzlerce fotoğrafın yüzlerce bulunduğu fotokopi kağıtları ile bir fotoğraf CD'si sundu. Olayın ardından gazetelerde ve TV'lerde elinde pala diye tabir edilen bıçakla fotoğraf ve görüntüleri çıkan Ufuk Erdem de olay günü maça gitmek için Altıparmak'tan Bursa Atatürk Stadı'na doğru gittiğini, kalabalığın içine girdiğini, bu sırada polisin kendisine orantısız güç kullandığını öne sürdü. Polisin müdahalesinin ardından Kültürpark'a girdiğini ve bir ağacın altında pala diye tabir edilen bıçağı bulduğunu ileri süren Erdem, ''Aşırı alkollüydüm. Bizi polisle karşı karşıya getirdiler. Vatanımı ve milletimi seviyorum ve polise karşı da isteyerek hiçbir olaya karışmadım'' dedi. Bu arada bazı sanık avukatları, taraftarlara yönelik ''maçlara gitmeme'' cezasının kaldırılmasını talep etti. Mahkeme, vatani görevlerini yaptıkları belirtilen 3 sanığın nerede askerlik yaptığına ilişkin askerlik şubesinden bilgi istenmesine, duruşmaya mazeretsiz katılmayan sanıkların bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine, Bursa Valiliğinden 7 Mayıs 2011 tarihli maç öncesi çıkan olaylar nedeniyle 6222 sayılı yasaya ilişkin verilen ''seyirden men'' yasağıyla ilişkili kararın ve varsa dayanakların mahkemeye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.