"CANINI KURTARMAK İSTİYORSA ÜLKEYİ TERK ETMELİ" LONDRA (A.A)

-"CANINI KURTARMAK İSTİYORSA ÜLKEYİ TERK ETMELİ" LONDRA (A.A) - 01.02.2011 - Mısırlı muhalif lider Muhammed El Baradei, "Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek canını kurtarmak istiyorsa, ülkeyi terk etmeli" dedi. İngiliz Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk'e konuşan El Baradei, kalıcı barışın diktatörlerle değil, demokrasiyle sağlanabileceğini kaydetti. "Mübarek'in gideceği konusunda ikna oldum" diyen El Baradei, "Mısır ordusunun halkın yanında yer alacağına inandığını, ordunun kendi halkını vuracağını düşünmediğini" ifade etti. El Baradei, geçiş sürecinde cumhurbaşkanlığı koltuğunu düşünüp düşünmediği sorusuna da "Tüm insanlar, onlar için yapabileceğim birşeyler olduğu konusunda mutabık kalırlarsa, bunu onlar için yaparım" yanıtını verdi. Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek'i son olarak iki yıl önce gördüğünü belirten Baradei, şunları anlattı:  "Genelde Mübarek'i BM görevinden ya da tatilden sonra görmeye giderdim. Her zaman dostça karşılanırdım. Samimi bir ilişkimiz vardı. Şu ya da bu sorunla ilgili düşüncelerimi aktarır, çözüm için neler yapılması gerektiğini söylerdim. Ona gerçeği söyleyecek cesarette olan danışmanları yok." Polisin yağma ve kundaklama olaylarının arkasında olduğu ve bilerek ülkede kargaşa çıkardığı iddiaları konusunda ise El Baradei, bu yönde bazı bilgiler aldığını ve doğru olması halinde bunun çok ağır bir suç olduğunu ifade etti.  El Baradei, Independent'a yaptığı açıklamada şunları kaydetti:  "Haydutlar gizli polisin parçası haline gelerek, Mübarek'siz bir ülkenin kaosa sürükleneceği imajını vermeye çalıştılarsa, bu büyük bir cezai suçtur. Bundan birinin sorumlu olması gerekir ve gördüğünüz gibi sokaklarda halk artık Mübarek gitmeli demiyor, Mübarek yargılanmalı diyor. Eğer canını kurtarmak istiyorsa ülkeyi terk etmeli." -"MÜBAREK GİDENE KADAR GÖRÜŞME YOK" Müslüman Kardeşler, muhalif grupların oluşturduğu koalisyonun Mısır hükümetine, demokrasiye geçiş konusundaki görüşmelere sadece Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in çekilmesi halinde başlayacaklarını söylediklerini bildirdi. Müslüman Kardeşler grubunun üyesi olan eski milletvekili Muhammed el Beltagi, "Bizim öncelikli isteğimiz Mübarek'in gitmesi. Sadece bunun ardından ordu teşkilatıyla huzurlu bir iktidar değişiminin detayları konusunda diyalog başlatabiliriz" dedi.  Beltagi, muhalefetin, Müslüman Kardeşleri, Muhammed El Baradei'nin önderliğini yaptığı Değişim İçin Ulusal Birlik'i, siyasi partileri ve Kıptiler gibi belirli bir takım grupları kapsayan bir şemsiye grup altında toplamaya çalıştığını da sözlerine ekledi. -BATI ŞERİA VE GAZZE'DE DESTEK GÖSTERİLERİ YASAKLANDI Mısır bugün en büyük protesto gösterisine hazırlanırken, hem Batı Şeria'da hem de Gazze Şeridi'nde Mısırlılara destek gösterileri yasaklandı. Batı Şeria'da, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a bağlı güvenlik güçleri, Ramallah'ta Mısır Büyükelçiliği önünde düzenlenmesi planlanan gösteriye izin vermezken, gösteriyi organize eden gruplardan birinin liderinin de birkaç kez, güvenlik güçlerince sorguya çağrıldığı bildirildi. Organizatörlerden birisi de Facebook'tan ilettiği mesajında, polisin "Tunus veya Mısır'la ilgili etkinliklere şu dönemde izin verilmeyeceğini" söylediğini belirtip, gösterinin iptal edildiğini duyurdu. Filistin Yönetimi, geçen hafta da Tunus'la dayanışma gösterilerini yasaklamıştı. İnsan Haklarını İzleme örgütü de Batı Şeria'da olduğu gibi, Gazze Şeridi'nde de Hamaslı yetkililerin, Mısır'daki hükümet karşıtlarıyla dayanışma gösterilerine izin vermediğini duyurdu. Hamaslı polislerin dün Gazze kentinde bir parka gösteri için gelen 6 kadını tutukladığını, 20 kadar kişiyi de tutuklamakla tehdit ettiğini bildiren örgüt, görgü tanıklarına dayanarak, polisin kadınlardan gösterilere katılmayacaklarına yönelik tahahhütname imzalamalarını istediğini bildirdi. Örgütün Ortadoğu Direktörü Sarah Leah Whitson, Hamaslı yöneticiler ile  Filistin Yönetimi yetkililerine, Mısır ya da daha başka konulardaki barışçıl gösterilere karışmamaları çağrısında bulundu. -FİLİSTİNLİ LİDERLER VE MEDYA SUSKUN- Bu arada, hem Hamas hem de Filistin Yönetimi liderlerinden, Mısır'daki olaylarla ilgili herhangi bir yorum gelmemesi de dikkat çekiyor. Hamas ve El Fetih liderlerinin, bu konuda yorum yapılmaması talimatını verdiği de iddia ediliyor. Kimsenin bundan sonraki süreçte Mısır'da ne olacağını bilmemesi nedeniyle özellikle dikkatli davranıldığı ve sokak gösterilerinin sonucuna ilişkin erken bir yorumda bulunmamayı tercih ederek, "bekle gör" politikası izlendiği belirtildi.  Buna gerekçe olarak ise Irak'ın Saddam Hüseyin'in iktidarı döneminde Kuveyt'i işgalinde, eski Filistin lideri Yaser Arafat'ın Saddam'a büyük destek vermesi ve bu desteğin, o dönemde Körfez ülkelerinde çalışan binlerce Filistinlinin bu ülkelerden kovulmasına neden olması gösteriliyor. Filistinlere ait haber televizyonlarında ve gazetelerde de olaylar, sadece yorumsuz olarak ve kısaca aktarılıyor.  Ancak yine de Filistinliler, başta Mısır olmak üzere Ortadoğu'daki diğer ülkelerde meydana gelen olayları, diğer Arap televizyon ve sitelerinden çok yakından izlemeyi sürdürüyor. -İSRAİL'DE BENZİN FİYATLARI İKİNCİ KEZ ARTIRILDI İsrail'de son bir ay içinde benzin fiyatları ikinci kez zam görürken, Likud partili bakanlar ve milletvekilleri, fiyatların artırılmasına tepki gösterdi. Benzin fiyatlarına yapılan ve dün geceden itibaren yürürlüğe giren zamla, 95 oktanlı benzinin fiyatı, 12 agorot (1 Şekel 100 agorot) artışla 7,26 Şekele (yaklaşık 3,32 TL) çıktı. Benzin fiyatlarında son 6 ayda yapılan artışın yüzde 13,3'ü bulduğu bildirildi. Likud milletvekilleri ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Maliye Bakanı Yuval Steinitz'i eleştirerek, ikilinin partiye zarar verdiğini belirttiler. Likud milletvekilleri ayrıca Netanyahu ve Steinitz'i sosyal politikalardan sapmakla da suçladılar.     -MISIR'DAKİ OLAYLAR İSRAİL'E DOĞAL GAZ SEVKİYATINI ENGELLEYEBİLİR- Yediot Ahranot gazetesi ise Mısır'daki olayların Mübarek'in devrilmesine yol açması ve Mısır'da bir İslami hükümetin kurulması halinde, bunun İsrail ekonomisinde bir kargaşaya yol açabileceğini belirtti. Haberde, Mısır'daki olayların İsrail'e doğal gaz sevkiyatını henüz etkilemediği, mısır'da Mübarek yönetiminin devrilmesi durumunda laik bir rejimin gelmesi halinde de gaz ithalatının etkilenmesinin beklenmediği vurgulandı. Ancak, İslami bir rejimin gaz sevkiyatının durmasına yol açabileceği, mevcut durumda İsrail'deki gaz stoklarının 2012 yılına kadar idare edebileceği kaydedildi. Habere göre, halihazırda Mısır İsrail'in doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını sağlıyor. Gaz temininin durması halinde ise İsrail pazarının yaklaşık bir yıl süreyle, Mısır doğal gazı olmadan idare etmek durumunda kalacağı, bundan sonra, 2014 yılı başı itibarıyla yeni keşfedilen Tamar'daki doğal gaz kaynaklarının devreye sokulabileceği ifade ediliyor. Mısır İsrail'in yanısıra Ürdün ve Suriye'ye, tankerlerle de Avrupa ülkelerine doğal gaz ihraç ediyor. Mısır'ın bu ülkelere doğal gaz sevkiyatında herhangi bir kesinti yok. -DUBAİ'YE KAÇAN MISIRLI GAZ ŞİRKETİNİN SAHİBİ'NİN EN BÜYÜK ORTAĞI İSRAİL- Bu arada, 500 milyon nakit para ile Mısır'dan kaçtığı iddia edilen ve Duabi'de yakalanan Mısır'ın en büyük gaz şirketlerinden "East Mediterranean Gaz Company"nin (EMG) en büyük hissedarı Hüseyin Salim'in, şirketteki en büyük ortağının İsrailliler olduğu belirtildi. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e, özellikle de oğlu Cemal'e yakınlığı ile bilinen Hüseyin Salim'in şirketinin İsrail'in Elektrik şirketi ile de milyarlarca dolarlık anlaşmaları bulunduğu kaydedildi. 2008 yılı ortasından bu yana İsrail'e doğal gaz ihraç eden Salim'in EMG'sinin, geçen ay İsrail Elektrik şirketi ile yeni bir anlaşma imzalandığı da bildirildi. Hüseyin Salim, EMG içerisinde yüzde 28 paya sahip ve beraberindeki bir grup yatırımcı ile birlikte, Mısır'ın General Petroleum Corp. şirketinin de yüzde 75'ini elinde tutuyordu. 2000 yılında kurulan EMG'nin içinde Salim'in yüzde 65, İsrailli işadamı Yosef Maiman'ın da Ampal (American İsrael Corp) şirketi aracılığıyla yüzde 25 hissesi vardı. Şirketin geri kalan hisseleri ise Mısır hükümetine aitti. 2007 Temmuz'unda Salim EMG'nin yüzde 12 hissesini Amerikalı Sam Zeil ve David Fisher'e 2,1 milyar dolara satmış, 4 ay sonra da yüzde 25 hissesini Tayland merkezli PTT şirketine 2 milyar dolara devretmişti. Son durumda EMG içinde hisselerin yüzde 20,6'sının İsrailli işadamı Maiman'ın, yüzde 4,3'ünün İsrailli diğer firmaların, yüzde 10'unun da EGAS şirketi aracılığıyla Mısır'ın olduğu kaydedildi. -KAZAKİSTAN MISIR'DAKİ VATANDAŞLARI İÇİN UÇAK GÖNDERDİ Kazakistan'ın Mısır'daki olayların ortasında kalan vatandaşlarını tahliye etmek için Kahire'ye uçak gönderdiği bildirildi. Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığından yapılan açıklamada, Mısır'da bulunan Kazak vatandaşlarının tahliyesi için Kahire'ye bir uçak gönderildiği ifade edildi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in kullanımına ayrılmış olan özel uçağın, Almatı'dan sabah saatlerinde Kahire'ye hareket ettiği bildirilen açıklamada, TU-154 tipi uçağın gece geç saatlerde Kazakistan'a dönmesinin beklendiği vurgulandı. Uçak'la 130 Kazak vatandaşının Kahire'den getirilmesi bekleniyor.  Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığından yapılan açıklamada Kazakistan Dışişleri Bakanlığının talebi ile bir başka uçağında her an Mısır'a gönderilmek üzere hazır bekletildiği kaydedildi. -UNESCO ENDİŞELİ  Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Irina Bokova, Mısır'daki olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, bu ülkenin zengin tarihi ve kültürel mirasına zarar verilmemesini istedi. Bokova yazılı açıklamasında, Mısır'ın tarihi ve kültürel mirasının en iyi şekilde korunması çağrısı yaptı. Mısır'daki paha biçilmez, çok değerli tarihi ve kültürel zenginliklerin varlığına dikkat çekilen açıklamada, bu eserlerin en iyi şekilde korunmasının önemine değinildi. Açıklamada, Mısır yönetiminin de ifade ve düşünce özgürlüğüne  saygı göstermesi istendi. Mısır'da çıkan olaylarda, bazı tarihi eserlere yönelik yağmalama girişiminden bulunulduğu ve bunların son anda engellendiği bildirilmişti.