-"CARİ AÇIK PROBLEM DEĞİL" ANKARA (A.A) - 27.02.2011 - Dış Ticaret Müsteşarı Ahmet Yakıcı, ''Bugün Türkiye'nin ekonomik istikrarı nedeniyle Cari Açık bir problem değil. Türkiye ekonomisinin son derece hassas olması gereken iki husus var. Birincisi Cari Açığı belli bir seviyenin altına indirmesi lazım, bu bizim işimiz, bu konuda üstümüze düşeni sonuna kadar yapmaya çalışıyoruz. İkincisi işsizlik oranını aşağıya çekmemiz lazım'' dedi. Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği (Kayserider) tarafından, İller Bankası Sosyal Tesislerinde, Seha Mühendislik sponsorluğunda, dernek üyeleri için düzenlenen ikinci söyleşi programının konuğu Dış Ticaret Müsteşarı Ahmet Yakıcı oldu. Yakıcı, konferansta Türkiye ekonomisinin genel ve sektörel bazda değerlendirmesini yaptı. Türkiye ve dünyanın değiştiğini, aynı şekilde Türkiye ve dünyanın dış ticaretinde de hızlı değişimler yaşandığını belirten Yakıcı şunları söyledi: ''Türkiye'de, enflasyonun yüzde 6'lara düşeceğini, faizlerin yüzde 7'lere 8'lere düşeceğini ve kurda istikrarın sağlanacağını bundan 30 sene önce söyleseniz hiç kimse inanmazdı. Neden çünkü Türkiye çok uzun süreler çok iyi yönetilmedi. Siz yurt dışına çıktığınızda sorarlar her zaman, sizde faiz hadleri ne kadar, sizde enflasyon oranı ne kadar, bundan 10-15 sene önce söyleyemezdiniz. Yani siz yüzde 100 faiz hadlerinin olduğu, yüzde 90'larda enflasyonun olduğu, krizlerle boğuşan bir Türkiye vatandaşı olduğunuzu söyleyemezdiniz. Bugün son derece istikrarlı bir ekonomik yapıya kavuştu Türkiye.'' Yakıcı, 1983'ten itibaren Türkiye ekonomisinin dönüşmeye başladığını ve gümrük duvarlarının yüzde 100'lerden yüzde 40'lara doğru çekilmesiyle rekabetin gelişmeye başladığını, 1996 yılında da gümrük birliğine girildikten sonra bunun rekabet, kalite ve verimliliği getirdiğini söyledi. Yakıcı konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Otomotiv sanayi, büyük miktarda açık verdiğimiz bir sanayi oldu o dönemde, neden önce koruduk sonra hemen açtık 1990 yılında 100 bin otomobil girmeye başladı. Ama 2008 yılına geldiğimizde otomotiv yan sanayi ihracat ve ithalat farkı Türkiye'nin lehine gelişmeye başladı 5 milyar dolar civarında. 2009 da da devam etti, 2010 yılında krizden çok çabuk çıktı Türkiye. 2009 da bütün dünya ekonomileri ABD, Avrupa ekonomileri çok büyük darbe yediler Türkiye ekonomisi de yüzde 4,7 küçüldü. Ama dikkat edin Türkiye ekonomisinde bir farklılık vardır. Bugün İspanya, Portekiz ve Yunanistan'a bakın. Yunanistan'da açık hala devam ediyor, istatistikleri gizlemişler, burası AB ülkesi. Biz 2009 ve 2010 yılında alınan tedbirlerle bizim bugün kamu borç stokumuz yüzde 44 seviyesinde. Yani bu çok önemli bir rakamdır. Bizim bütçe açığımız yüzde 3'ün altında. Bizim sistematik itibariyle CDF dediğimiz risk primimiz çoğu Avrupa ülkesinden çok daha düşük seviyede. Ama Türkiye'de her şeyden önce siyasi ve ekonomik bir istikrar var. Bu ekonomide güven oluşturdu, güven olduğu zaman sıkıntıları daha kolay çözebiliyorsunuz.'' -BUGÜN EKONOMİDEKİ İSTİKRAR NEDENİYLE CARİ AÇIK PROBLEM DEĞİL- Dış Ticaret Müsteşarı Yakıcı, ekonomik istikrarın önemine vurgu yaptığı konuşmasına şöyle devam etti: ''Türkiye büyüdüğü zaman dış ticareti büyüyor, çünkü Türkiye'nin yeterli tasarrufu yok. tasarruf açığı var. Türkiye yüzde 25'ler seviyesinde yatırım yapıyor, yüzde 17'ler seviyesinde tasarruf oranı var. Yani bir miktar açığımız var. Dış ticaret açığı arttığı zaman Cari Açık artıyor tabi. Bugün Türkiye'nin ekonomideki istikrarı nedeniyle cari açık bir problem değil. Ama Türkiye eninde sonunda bu sanayi yapısında önemli değişimler yapmak mecburiyetinde. Yapmadığı zaman sıkıntı oluyor. Bakınız şunu söyleyeyim, Türkiye 2008 yılında 48,5 milyar dolarlık petrol ve petrol ürünleri ithal etti. Türkiye'nin toplam dış ticaret açığı 70 milyar dolar o dönemde, 70 milyar dolarlık kısmın 48,5 milyar doları petrol ve petrol ürünlerinde. Tabi ekonomi büyüdükçe talep artıyor, dünya ekonomisindeki hızlı değişim emtia fiyatlarını yukarı çekiyor. 2009 yılında kriz oldu dünyada emtia fiyatları aşağıya düştü, 2010 yılında krizden çıkarken bakıyorsunuz, bugün 100 doların üzerinde petrol, emtia fiyatları bizim için çok önemli, demir çelik fiyatlarında nispi bir artış başladı. Dolaysıyla fatura hem ekonomi büyüdüğü için miktar olarak artmaya başladı, hem de fiyatlar yükseldiği için artmaya başladı. Dolaysıyla Türkiye'nin bu enerji politikası, bugünlerde üzerinde çalışılan bir politika, enerji politikasını yeniden gözden geçirmesinde fayda var, Enerji Bakanlığımız bu konuda çalışıyor.'' -HER YIL 6-7 BÜYÜME LAZIM- Müsteşar Yakıcı, Türkiye'nin 2023'te ilk 10 ülke arasına girmesi için her yıl ortalama 6-7 oranında büyüme gerektiğini belirterek, ''Bunun için büyük miktarda petrol ve emtia talebi artacak. Bu talebi karşılayacak bir modelin olması lazım. Dolayısıyla bizim petrol ve petrol ürünlerini aşağıya çekmeye yönelik çalışmaları daha hızlı yapmamız lazım'' dedi. Yakıcı, diğer sektörlere ilişkin olarak da şu değerlendirmeleri yaptı: ''Tarım Türkiye için çok önemli. 12,5 milyar dolar ihracat, 6,5 - 7 milyar dolarlık ithalatımız var. 5 milyar dolar fazlası var, bunun 15 milyar dolar olmaması için hiç bir sebep yok. Türkiye sadece 73 milyon insanı değil, 7-8 milyon turisti de besliyor belli bir süre. Dolaysıyla tarımda da hızlı bir değişime ihtiyaç var, kaliteyi artırıcı tedbirler üzerinde çalışılıyor. Kimya sektörü, Türkiye'nin en önemli sıkıntılarından birisi kimya sektörüdür. Neden? Petrol ve petrol ürünleri irtibatlı. Zamanında büyük üretim tesislerini kuramadı Türkiye, gecikti. Çok geç kaldık, sadece Petkim Türkiye'nin ihtiyaçlarının sadece yüzde 17'sini karşılıyor. Elektrik elektroniğe bakıyorsunuz, en büyük eksiklerden birisi bu sektörde 60-80 yıllarında çok iyi kullanmadık. Bir şeyler yaptık, beyaz eşya da, kahverengide yaptık televizyon da yaptık, ama bunların büyük bir bölümünün girdilerini ithal etti Türkiye. Mesela televizyonda katma değere bakıyorsunuz yüzde 30. Katma değer, Ar-Ge ve inovasyon (yenileme) sistemini güçlü şekilde geliştirmediğimiz sürece Türkiye için uzun dönemde sıkıntı yaratacak bir sektör bu. Burada şuna dikkat etmek lazım, Ar-Ge ile ilgili önemli çalışmalar var. Dolaysıyla Türkiye burada çok hızlı bir dönüşümü yapmak mecburiyetinde. Makinede de aynı şekilde. 22 milyar dolarlık makina ithalatı yapıyor Türkiye, 8-10 milyar dolarlık makine ihracatı yapıyoruz. Ama 10 milyar dolardan fazla açık var, makine her yerde kullanılıyor. Makinede da dönüşümü sağlamakta büyük fayda var. Bu konularda çalışmalar yapılıyor. Yeni teşvik ve yeni sanayi stratejileri açısından çalışmalar devam ediyor. Ama bunu çok uzun süreye yaymamak lazım, çünkü rekabet devam ediyor. Herkes yarışıyor, insanlar, mallar, fabrikalar yarışıyor. Kimse artık bir dakikasını boş yere harcamıyor. Sadece siz değil herkes çalışıyor.'' -GEÇMİŞTE SİYASİ BASKI İLE EKONOMİK KARARLAR ALINDI- Dış Ticaret Müsteşarı Ahmet Yakıcı, geçmişte siyasi etkilerle alınan ekonomik kararlar konusuna değindiği konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye bugün zihniyet değişimini yaşadı. Ama yetmez Türkiye'nin çok daha fazla çalışması lazım, çok daha güçlenmesi lazım. İnşallah bu istikrar devam eder, bu ekonomide büyümeyi çok yukarı çekmemiz lazım, (2010 yılında) ortalama yüzde 8'in üzerinde büyüme bekliyoruz. İstikrar kaybolduğu zaman toparlayamıyorsunuz, sosyal güvenlik açıkları ile hala Türkiye'nin başı belada, neden belada 38 yaşında herkesi emekli ettiniz de onun için belada. Geçmişte bir sıkıntı daha yaşandı, ben onu çok net hatırlıyorum. Siyasi baskı ile ekonomik karar alırsanız başınız beladan kurtulmaz. O dönemde Hazine Müsteşarlığı'nda günlük banka kurmak için bilet kesiliyordu, neden çünkü sektör baskı yapıyordu yüzlerce banka kurulmuştu. Bunun rasyosu nedir bunu hiç kimse hesaplamadı, 2001 krizinin en önemli sebeplerinden bir tanesi finans krizidir. Bugün itibariyle bunlar yok, o dönem bitti. Bunun sürdürülmesi lazım, inşallah bu sürer, bu sürerse paranızın reel değerine ve üretim yapınızın gücüne bakıyorsunuz. Türkiye geçen sene 60 milyon ton çimento üretti ve 20 milyon ton üzerinde ihracat yaptı. Türkiye inşaat sektöründe önemli mesafeler aldı, TOKİ çok güzel şeyler yaptı.'' -CARİ AÇIK VE İŞSİZLİK- Yakıcı, işsizlik ve Cari Açık konusunda da şunları söyledi: ''Bu programların en büyük sıkıntısı işsizliktir. Bugün itibariyle Türkiye yüzde 12'ye, yüzde 11'e çekse dahi daha da aşağıya indirmesi lazım. Türkiye ekonomisinin son derece hassas olması gereken iki husus var. Birincisi Cari Açığı belli bir seviyenin altına indirmesi lazım, bu bizim işimiz, bu konuda üstümüze düşeni sonuna kadar yapmaya çalışıyoruz. İkincisi işsizlik oranını aşağıya çekmemiz lazım, işsizlik oranını aşağıya çekmediğiniz müddetçe bu sistem sağlıklı bir şekilde çalışmıyor demektir. Mesela Türkiye'nin 2010 yılında Gayri Safi Milli Hasılası 750 milyar dolar civarında. Dış ticaret hacmi 300 milyar dolar civarında, dış ticaret açığı 70 milyar dolar civarında, Cari Açığı 48,5 milyar dolar civarında, bütçe açığı yüzde 3'lerin altında, işsizlik oranı yüzde 11'ler seviyesinde, hem işsizlik oranını, hem Cari Açığı aşağıya çekmesi lazım. Türkiye'nin geçmiş yılları tecrübe olarak değerlendirmesi, geçmiş yıllardaki hataları yapmamak için özen göstermesi ve ileriye dönük 10, 20, 30 yılın perspektifini yapması lazım. Ülkenin kalkınması ve gelişmesinin çok daha hızlı bir şekilde olabilmesi için herkesin üstüne düşeni yapması lazım. Tabi burada ekonomi yönetimi çok önemli, bu ekonomi yönetimindeki istikrar devam ettiği müddetçe bunun ben gerçekleşeceğini düşünüyorum.'' Yakıcı, konuşmasının son bölümünde soruları cevaplandırdı ve Türkiye'nin dış ticaret müşavirlik kadrosunun 115'ten 250'ye çıkarıldığını, politikalarının; sıfır sorun, sınırsız ticaret olduğunu söyledi. -PLAKET VERİLDİ- Konferansın ardından Dış Ticaret Müsteşarı Ahmet Yakıcı, ilk konferansı veren Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı, HSYK Üyesi ve Kayserider'in fahri üyesi, kurucusu Prof. Dr. Bülent Çiçekli ve eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tokgöz'e birer plaket verildi. Kayserider Başkanı Aydın Haskebapçı ise yaptığı konuşmada, dernek çatısı altında üç ayrı komisyon oluşturduklarını ve bir AB projesi hazırlayıp ulusal ajansa teslim ettiklerini belirterek, ''2023 Türkiye ufkunda Kayseri'' konulu bir çalışmanın da sürdürüldüğünü söyledi.