-"Cezaevlerindekilerin yüzde 28.4'ü tutuklu" ANKARA (A.A) - 26.12.2011 - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'de tutukluluk sürelerinin uzun olduğu yönünde yanlış bir algı bulunduğunu belirterek, ''Bugün itibariyle cezaevlerinde bulunanların sadece yüzde 28.4'ü tutuklu, geriye kalanı ise hükümlüdür'' dedi. Ergin, Dışişleri Bakanlığı Fatin Rüştü Zorlu Salonu'nda, 4. Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Bakan Ergin, konferansta yaptığı konuşmada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel bazda başvuru hakkının tanındığı tarihten bu yana en fazla yargılamayla ilgili şikayet yapıldığını belirterek, yargıdaki sorunların çözümü için birçok düzenlemeye gidildiğini söyledi. Yargılamanın uzun sürmesinin, fiziki altyapı yetersizliği, mevzuattaki sıkıntılar ve iş yükü gibi nedenlerden kaynaklandığını belirten Bakan Ergin, 2002'den beri yapılan çalışmalarla yargıda fiziki altyapı sorununun önemli ölçüde giderildiğini, mevzuatla ilgili de temel bir takım düzenlemeler yapıldığını, yavaş yavaş bu adımların sonuçlarının alınmaya başlandığını anlattı. Yargıtay'daki iş yükü artış hızının 2011 yılının Eylül ayından itibaren düşmeye başladığına işaret eden Bakan Ergin, şöyle konuştu: ''Yargıtayda bekleyen dosya sayısı 1 milyon 200 bindi. Her yıl 550 bini karara bağlanır ve kalan dosyalar, sonradan gelenlerle beraber dosya sayısının iyice artmasıyla iş çıkılmaz hale gelmişti. Ama artık Yargıtay'daki stoklar erimeye başladı. Yargıtay'a gelen dosyalar, aynı gün içerisinde açılarak önemine binaen öne alınarak Cumhuriyet Savcılıklarına gönderiliyor.'' Yargıtay'da dosya takibinin de kolaylaştığını dile getiren Ergin, internet üzerinden dosyasının hangi aşamada olduğunun rahat bir şekilde öğrenilebildiğine dikkati çekerek, daha önce böyle bir imkanın olmadığını anımsattı. Yargıdaki sorunların çözümü için alınan tedbirler sayesinde tutuklu sayısının da hızla düştüğünü anlatan Bakan Ergin, şöyle devam etti: ''Türkiye'de tutukluluk sürelerinin uzun olduğu yönünde yanlış bir algı var. Bugün itibariyle cezaevlerinde bulunanların yüzde 28.4'ü tutuklu, geriye kalanı ise hükümlüdür. İngiltere'deki bir kuruluşun yaptığı araştırmada, 204 ülkenin dahil olduğu araştırmaya göre, (tutukluluk süresi bakımından) Türkiye, Danimarka'dan, İsrail'den, Hollanda'dan, İsveç'ten, Arjantin'den daha iyi noktada. Bizden iyi olanlara da bakıyoruz; Fransa ve ABD'de bizden daha iyi noktada ama Türkiye dünya ortalamalarından daha iyi durumda.'' Tutuklu ve hükümlü sayılarının yıllara göre dağılımıyla ilgili bilgi veren Ergin, tutuklu ve hükümlü sayısının 2000 yılında eşit olduğunu, 2001'de tutuklu sayısının hükümlü sayısını geçtiğini belirterek, 2002 yılından itibaren ise hükümlü sayısının artmaya başladığını, tutuklu sayısının azaldığını anlattı. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde tutuklu sayısının daha da düşeceğini ifade eden Ergin, ''Bunlar yaptığımız çalışmaların pozitif yansıması'' dedi. -Tutukluluk süresi- Cezaevinde bulunanların tutukluluk sürelerine değinen Ergin, cezaevinde 36 bin 430 tutuklu bulunduğunu, bunun 27 bin 111'inin tutukluluk süresinin 1 yıl, 5 bin 493'ünün 1-2 yıl, 2 bin 357'sinin de 2-3 yıl arasında olduğunu ifade etti. Ergin, tutukluluk süresinin ağırlıklı olarak 1-2 yıl olduğunu kaydetti. Türkiye'de tutukluluk süresinin çok yüksek olmadığını ifade eden Ergin, ''2-3 yıl sürenin de kısa olduğunu iddia etmiyorum ama öyle bir algı oluşturuluyor ki, Türkiye'de tutukluluk süresi sanki çok uzunmuş gibi. Son dönemde spesifik davalar, Ergenekon, İnternet Andıcı gibi davalar başladıktan sonra bu tartışmalar gündeme girdi. Oysa tutuklu sayısı şu anda yüzde 28.4'e gerilemiş durumda.'' -Tutuklu gazeteci sayısı- Bakan Ergin, tutuklu gazeteci sayısıyla ilgili olarak Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın yayımladığı bir bülten esas alınarak çok sayıda haber yapıldığını, bu bültene göre 72 gazetecinin tutuklu bulunduğunu belirterek, bu rakamın gerçeği yansıtmadığını bildirdi. TGS listesinde yer alan isimleri sorguladıklarını, 3 kişinin kaydını bulamadıklarını, 6 kişinin daha önce tahliye edilenler arasında bulunduğunu, geri kalanlardan çoğunun ise gazetecilik mesleğinden değil başka suçlamalarla haklarında soruşturma açıldığını anlatan Ergin, ''Adam öldürmüş fakat gazeteci kimliği var. Banka soymuş gazeteci kimliği var. Uluslararası kuruluş CPJ'ye göre, Türkiye'de sadece 8 kişinin gazetecilik mesleğinden dolayı haklarında soruşturma açılmıştır. Ama uluslararası arenada kendi sivil toplum kuruluşumuz tutuklu gazeteci sayısı çokmuş gibi bir algı oluşturuyor. Ama biz 2012'ten itibaren bu olumsuz algının değiştiğini hep beraber göreceğiz.'' Bakan Ergin, ifade özgürlüğüne ilişkin çalışmaları da bulunduğunu, bu konuda uluslararası arenadan ve Türkiye'den birçok akademisyenle birlikte çalıştıklarını, bununla ilgili eylem planının Ocak ayında açıklanacağını bildirdi. AİHM'e yapılan şikayetler konusunda ise Bakan Ergin, AİHM'de bekleyen 3 bin 500 dava dosyasıyla ilgili mahkemeye Türkiye olarak iç hukuk yolu oluşturulmasını teklif ettiklerini, mahkemenin de bu teklifi uygun gördüğünü, pilot uygulamayla Türkiye'de bu şekilde AİHM'e giden dava dosyalarıyla ilgili yurt içinde uzlaşma yolunun açılmış olduğunu kaydetti.