-"Deprem olacak" söylentisi sonları oldu VAN (A.A) - 19.11.2011 - Karpuzalan Köyü'nde bir çadırda meydana gelen yangını hakkında ilginç detaylar ortaya çıkmaya başladı. Diğer günlerde çocukların aileleriyle birlikte sağlam olan evlerinde kaldığı ancak, ''Bu akşam büyük bir deprem olacak'' söylentisi nedeniyle korkan çocukların olay akşamı çadırda kaldıkları öğrenildi. Tolukan ailesi depremin ardından yalnızca bir kaç gün çadırda kalmış. Ancak ''Bu akşam büyük bir deprem olacak'' söylentisi Tolukan ailesine pahalıya mal oldu. Söylenti nedeniyle çadırda kalmaya karar veren anne ve baba Tolukan, çocuklarını yatmaları için çadıra yolladı. Kendileri ise 1 yaşındaki çocuklarının rahatsızlığı nedeniyle çadıra gitmedi. Ardından da aile, kızları Bahar'ın çığlıklarıyla dışarı çıktıktan sonra, 3 çocuklarının bulunduğu, kül haline gelmiş çadırla karşılaştı. Yangına ilk müdahale eden ve çocuklardan ikisini çadırdan dışarı çıkaran amca Mehmet Tolukan (30), olay anını AA muhabirine anlattı. Yanan çadırın yanındaki çadırında otururken, yeğeninin çığlığını duyduğunu belirten Tolukan, şunları söyledi: ''Abimlerin evi hasarlı değil, sağlam. Zaten normalde evlerinde kalıyorlardı. Çocuklar haberlerden, sağdan soldan, 'Bu akşam büyük bir deprem olacak' diye duymuşlar. Abimlerde, 'Biz sonra geleceğiz' diyerek, çocukları çadıra yollamışlar. Ufak çocukları hasta olduğu için de çadıra gitmemişler. Ondan sonra da olay oldu.'' -Yangından 2 yeğenini çıkaran amca olay anını anlattı- Yeğenin çığlıklarını duyduktan sonra hemen dışarı çıktığı kaydeden Tolukan, şöyle devam etti: ''Dışarı çıktığımda çadırın yanmakta olduğunu gördüm. Hemen içeri girdim ve kızlardan birini dışarı çıkarttım. Sonra alevlerin içerisindeki çadıra tekrar girerek, diğerlerini aramaya başladım. Çadır alevler içerisindeydi ve içerisi tamamen duman doluydu. Dumandan hiç bir şey görünmüyordu. Bu nedenle artık elle aramaya başladım. Elle ararken elim Ankara'ya yollanan yeğenimin eline değdi. Hemen onu dışarı çekmeye başladım. O arada elim kolum yandı. Öldüğünü zannettim ama dışarı çıkartınca nefes aldığını gördüm. Ancak vücudunun yüzde 90'ı yanmıştı zaten. Ondan sonra zaten Ankara'ya götürdüler onu.'' Ağabeyinin çadırın tavanına naylon ve brandadan eklemeler yaptığını ve çadırın buradan tutuştuğunu kaydeden Tolukan, ''Sobadan çıkan kıvılcımlar nedeniyle bu naylon ve brandalar hemen tutuşmuş, kısa sürede tüm çadır kül oldu'' diye konuştu.