"EN BÜYÜK FAYDAYI KILIÇDAROĞLU SAĞLADI" BURSA (A.A)

-"EN BÜYÜK FAYDAYI KILIÇDAROĞLU SAĞLADI" BURSA (A.A) - 22.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı, kaset siyasetinden en büyük faydayı sağlamış, partisindeki kaset skandallarının üzerini örtmüş, hatta eski genel başkana şantajı desteklemiş genel başkandır'' dedi.   Erdoğan, partisinin Kent Meydanı'nda düzenlenen Bursa Mitingi'nde, 12 Haziran sonrası en büyük projelerinin yeni Anayasa olduğunu vurgulayarak, 12 Eylül müdahalesinin ürünü olan mevcut Anayasa'nın artık, Türkiye'ye dar geldiğini söyledi. Mevcut Anayasa'nın Türkiye'nin büyüklüğüyle vizyonuyla 2023 hedefleriyle örtüşmediğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: ''Sivil, katılımcı, özgürlükçü bir anayasayı hep birlikte yapacağız. Türkiye'nin ayağındaki prangaları kıracak, Türkiye'ye çok daha geniş ufuk, büyük bir vizyon kazandıracağız. 74 milyonun 'işte bu benim anayasam', tamamının 'bu benim anayasam' diyebileceği bir anayasayı hep birlikte hazırlayacağız. 'Bunu verelim Anayasa hukukçularına hazırlasın.' Hayır, artık öyle değil. Halkımızla hazırlayacağız. Ekonomistin de siyaset bilimcinin de emeği olacak. Sosyologların, normal hukukçuların da vatandaşların, STK'ların, hepsinin emeği olacak. Teoriyle pratik bir arada olacak. En sonunda çerçeve için Anayasa hukukçularına davet yapacağız. Halkımın dilini anlayacağı bir Anayasa... Çok da geniş değil ha kısa bir Anayasa. İstikrarlı büyüme zeminini böylece tesis etmiş olacağız. İşçinin, memurun, esnafın, çiftçinin, sanayicinin, yoksulun sorunlarına daha hızlı, daha kalıcı çözümler üretecek, toplumun, tüm kesimlerinin refah düzeyini çok daha yükseklere çekeceğiz.'' Erdoğan, eserleriyle konuştuklarını belirterek, ''Peki CHP ne ile konuşuyor? MHP ne ile konuşuyor?'' diye sordu. Bugüne kadar yaptıklarını anlattıklarını ifade eden Erdoğan, ''Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır diyoruz. Türkiye için 8,5 yıl boyunca biz hizmet ürettik. Birileri de dedikodu üretti. Hep engel oldular. Biz planlarla projelerle milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz. Çetelerden, hukuk dışı örgütlerden, mafyadan değil sadece ve sadece sizden alıyoruz. Farkımız bu'' diye konuştu. -KASET SİYASETİ- Konuşması ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' tezahüratlarıyla kesilen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz siyasetin, çeteler eliyle kasetler eliyle siyaset mühendisleri eliyle değil bizzat milletin eliyle şekillendirilmesini savunuyoruz. Bizi, en başından itibaren kasetlerden dolayı suçlayanlar, gözlerini açsınlar, sağına soluna baksınlar. Bizim 8,5 yıl boyunca, çetelerle mücadelemizi engellemeye, yavaşlatmaya çalışanlar, çetelere kol kanat gerenler, 'Biz Silivri'nin avukatıyız' diyenler, suçluları uzakta değil, yanı başlarında arasınlar. Ortaya saçılan edepsiz kasetlerden dolayı AK Parti'yi suçlamak hezeyandan başka bir şey değildir. Açık söylüyorum; AK Parti, hiç kimsenin şamar oğlanı da değildir. Hele hele AK Parti, kasetlerden nemalananların, kasetler yoluyla genel başkan olanların, kaset mamulü genel başkanların çamur atabileceği bir parti de değildir. CHP Genel Başkanı, kaset siyasetinde ne konuşacak? Eğer bir şey konuşacaksa en son konuşacak kişidir. CHP Genel Başkanı, kaset siyasetinden en büyük faydayı sağlamış, partisindeki kaset skandallarının üzerini örtmüş, hatta eski genel başkana şantajı desteklemiş genel başkandır. Kusura bakmasınlar, yüzsüzlüğü, pişkinliği, onun kaset mamulü olduğu gerçeğinin üzerini örtmez. Sen kalk, kaset olayında genel başkanın yanına git, çıkınca gazeteciler sordu, 'ben aday değilim' de, ertesi gün sabah adaylığını açıkla, sevsinler senin gibi dürüstü, bu nasıl dürüstlük?'' -''UÇAN YALAN''- ''(Kılıçdaroğlu) Yalanlarına yetişmek mümkün değil'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Onun için ben 'yürüyen yalan' demiştim, değiştirdim 'koşan yalan' dedim. O da olmadı artık 'uçan yalan' diyorum. Bu kadar aşırı çok da pişkin çok da mahir bu konuda. Söylediklerini çok rahat inkar edebiliyor. Televizyon programlarında da karşısındakiler, kalkıp onların üstüne üstüne gidemiyorlar. Söyleyince 'Ben böyle söylemedim.' Ya çıkar koy önüne neyi söylemedi, söyledi işte. Kendi sitesinde bile, benim kızımla ilgili davetiyeyi devletin uçağıyla gönderdiğimi söylüyor. Kendi sitelerinde var. Ya ben bir defa, devletin uçağıyla davetiye göndermiş değilim, böyle bir şey olamaz, yok böyle bir şey, hangi devirde yaşıyoruz. Kargoyla göndeririz. Bunlar problem değil. Bu çok ucuz bir insan. O sıra, bir çalışma programı için ben, Ürdün Kralı'nın davetine gidiyorum. Eşim, çocuklarım, Devlet Bakanı Egemen bey... Yapacağımız görüşme Ortadoğu ve Irak ile ilgili. Kardeşinin kayınpederi sayın İbrahimi ile o zaman Amerika'nın özel temsilcisi, orada üçlü bir görüşme yaptık, yanımızda da Devlet Bakanı Egemen bey. Bu görüşmemiz esnasında, bu vesileyle büyük kızımın düğünüyle ilgili daveti yaptım. Benim oraya bu şekilde gidişimle bu davetimi birleştirmemi, kalktı bunlar uçakla davetiye göndermiş gibi yayınladı. O zaman İtalya Başbakanına davetiyeyi neyle gönderdim? Pakistan Cumhurbaşkanına davetiyeyi neyle gönderdim? Allah aşkına böyle yalan olur mu? Halen utanmadan, sıkılmadan halen bu yalanları söylüyor. 12 Haziran'da sandıklarda bunlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum. Bu asil millete yalan tezgahlarında dokunmuş kumaş yakışmaz.''